Translate.vc / francés → turco / Abercrombie
Abercrombie traducir turco
98 traducción paralela
Ann, va appeler M. Abercrombie.
Ann, Bay Abercrombie'yi çağır.
Vous commencez dès lundi.
Abercrombie'ye önümüzdeki pazartesi yanında başlayabileceğini söyledim.
- Où irez-vous en vacances?
Bay Abercrombie seninle tatilin hakkında konuştu mu?
Je travaille ici, Abercrombie Fitch.
Genç bayan benim yerime park etti. Ben burda çalışıyorum..
Je voulais qu'elle parte.
Abercrombie and Fitch.
C'est exact, en tant que représentant officiel d'Abercrombie Fitch.
Abercrombie and Fitch in resmi temsilcisi olarak.
Puis j'ai travaillé à Abercrombie Fitch. J'ai lu sur la pêche.
SonraAbercrombie and Fitch de işe girdim ve balıkçılıkla ilgili ne varsa okudum
Ici Abercrombie, collègue de votre mari.
Ben Abercrombie. Kocanızla çalışıyorum. - Evet.
Et maintenant, mesdames et messieurs, General Sparkplugs vous présente Les émotions humaines, avec Thomas Abercrombie, conseiller en vie privée de renommée mondiale.
Ve şimdi bayanlar baylar, General bujilerinin üreticileri, İnsani Duygular Müzesi programında sizlere, aşk, nefret, ihtiras konularının dünyaca ünlü ismi Thomas Abercrombie'yi takdim ederler.
Mes parents ne sont jamais allés dans cette émission.
Tabii ki annemler, Bay Abercrombie'nin programına hiç katılmadılar.
De la maison Abercrombie et Blair, les éditions de la soif.
"Abercrombie and Blair" yayın evi kurucusu, sarhoş ya da ayık.
Pas de souci : Avec Abercrombie et Blair, il est certain que ce livre paraîtra dans le plus grand secret :
Abercrombie and Blair söz verdiyse arkadaşının kitabı en üst düzey gizlilik içinde basılacaktır.
Abercrombie et Blair.
Abercrombie and Blair.
De chez Abercrombie et Blair?
Abercrombie and Blair.
Très Abercombrie et Fitch
Abercrombie Fitch'den giyinen.
Raconte-moi ce qui s'est passé avec Matt. Tu vas pas le croire.
Evet, bunlar Abercrombie ve Fitch kataloglarından alınmış külotları popolarının yarısında duran erkek resimleri.
On dirait un catalogue d'Abercrombie Fitch. Inutile de t'énerver.
Biri kıyafet katalogunda katliam yapmış gibi.
Je trouve que ça me donne l'air d'un mannequin pour Abercrombie Fitch.
Ama beni Abercrombie Fitch modeli gibi gösteriyor bence.
Tant que je peux mettre un T-shirt sans manches de chez Abercrombie Fitch.
Evet, kolsuz Abercrombie Fitch tişörtü verdiğiniz sürece...
Je vais aller mettre mon T-shirt Abercrombie.
Abercrombie üstümü giyeceğim. Bana bak.
Ce joueur de polo habillé en Abercrombie et Fitch ne tiendrait pas 10 minutes à Coron.
Bu Abercrombie ve Fitch, su topu oynayan hıyarlar Corona'da iki dakika bile yaşayamazlar.
Hey regardez ça.. Tu es Abercrombie
Hey bakın.
Ou... t'es Fitch?
Bu Abercrombie! Ya da, ya da Finch misin?
Salut, Abercrombie.
Merhaba Abercrombi.
- ressemble au gars la pub pour Abercrombie.
- Abercrombie reklamındaki çocuklar gibi görünüyor.
Il peut pas envoyer un des ces mecs branchés pour faire ça?
Neden Abercrombie Fitch marka kıyafet giyen parti çocuklarından birine yaptırmıyor?
Je me moque des critiques, je compte en centimetres.
Bu çok güzel değil mi? Onun adı Wallow ve onu Abercrombie'den satın aldım. Merhaba.
Capitaine de l'équipe de basket, famille friquée, physique entre top model et dieu grec.
Basketbol takımının kaptanı ailesi zengin ve o Abercrombie mankeniyle Yunan tanrısı arası bir şey.
- Pas mal, ton anorak Abercrombie!
- Güzel ceket. Abercrombie mi?
Pourquoi, le tien c'est Abercrombie?
Neden? Seninki AF mi?
Bon Dieu, tenir un empire est plus dur que de trouver de la diversité dans le catalogue Abercrombie Fitch.
Güzel Tanrım, imparatorluk yapmak Abercrombie Fitch kataloğunda çeşit bulmaktan bile daha zor.
Tu sais, d'habitude, je ne suis pas attirée par les sportifs habillés tendance,
Biliyor musun, ben genellikle varoş, sporcu, Abercrombie giyen adamlarla pek takılmam.
Va à Abercrombie and Fitch.
Niye Abercrombie Fitch'e gitmiyorsun?
On m'a offert un contrat avec Abercrombie, mais j'ai refusé pour venir ici et étudier la communication.
sadece bir kaç yaz. Abercrombie'den teklif almıştım, ama kabul etmedim ve buraya gelip iletişim okumaya başladım.
C'est comme Abercrombie's les gens maintenant.
Abercrombie şimdi de insan üretiyor sanki.
Tu sors toujours avec ce type fringué chez Abercrombie?
Hala o Abercrombie giyen hıyarla mı çıkıyorsun?
Dégage, Abercrombie Salope.
Geri git, Abercrombie ve Şıllık.
Tu as peut-être fait une pub pour Abercrombie et connaît le code d'entrée du château de Clooney au lac de Côme,
Abercrombie reklamında oynamış ve Clooney'nin Como Gölü'ndeki şatosunun güvenlik koduna sahip olabilirsin.
Couvre-toi, car les cadavres ont pas des chemises de Abercrombie and Fletch.
Üzerini örtmeliyiz ; çünkü kadavralar Abercrombie ve Fetch marka gömlek giymezler.
C'est Abercrombie and Fitch.
Bu Abercrombie ve Fitch.
Tu crois qu'Abercombie est capable de la faire rouler?
Sence Abercrombie sürmeyi biliyor mudur ki?
Tu veux que je plaide coupable "pour nous", donner ma moto à Abercrombie "pour nous"?
Anlaşmayı kabul etmem ve motosikletimi Abercrombie'ye vermem "bizim için" miydi?
Tu devrais être avec Abercrombie.
Abercrombie ile flört etmelisin.
Je bosse chez Abercrombie Fitch.
"Abercrombie Fitch" de part-time çalışıyorum.
Quand il posait pour Abercrombie. Tu t'es faite avoir!
Abercrombie reklamından.
Qui est Abercrombie et qui est Fitch?
Hanginiz Abercrombie, hanginiz Fitch?
Brian, tu peux m'écrire un chèque pour que je commande un truc chez Abercrombie Fitch?
Jason beni terk etti. Hiç iyi değilim. Dokuzuncu boşanmam olacak.
Brian, tu peux m'écrire un chèque pour que je commande un truc chez Abercrombie Fitch?
O kapıdan asla geçemem. Sadece çember cisimler o dikdörtgen cisimler o kapı aralığından geçebilir. Aman Tanrım, direk içinden geçti
J'ai fait du mannequinat pour Abercrombie Fitch à la fac, mais j'ai raccroché depuis longtemps.
Tabii üniversitede bazı vücut modelliği yapmışlığım var ama o işler artık geride kaldı.
Les jumeaux Abercrombie *, là bas.
- Şuradaki çift.
Abercrombie, Fitch!
Abercrombie. Fitch.