English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Agence

Agence traducir turco

5,143 traducción paralela
Si tu veux pas repeindre, le mieux, c'est de choisir une couleur qui s'agence avec tout.
- Duvarları boyamayacaksan en uygunu bu...
Et le gagnant du prix de la meilleure nouvelle agence va à...
Ve En İyi Yeni Ajans Ödülü'nü kazanan...
Alors je suis honoré que cette campagne nous ait amené à être la meilleure agence de l'année.
Bu yüzden bu kampanyanın bizi yılın en iyi yeni ajansı yapmasından çok onur duydum.
Et je ne laisserai pas une espèce de rat d'égout s'accaparer notre agence immobilière sur notre dos.
Benimse bir sokak faresinin emlak işimize çomak sokmasına izin vermeye hiç niyetim yok.
Apparemment le module de contrôle est transporté à votre agence.
Anladığım kadarıyla komut cihazı senin oraya geliyor.
- Je vais lancer un avis de recherche inter-agence sur lui.
- Tüm teşkilatlara onun için arama bülteni gönderirim şimdi.
L'Agence du Renseignement de la Défense nous transmet le signal satellite.
Tamam. Efendim, Savunma İstihbarat Teşkilatı canlı uydu bağlantısı sağlıyor şu an.
Le fait que tu avais rendez-vous avec le bureau du procureur me dit que ton agence a un intérêt dans tout ça.
Senin de yardımcı savcıyla görüşmene bakılırsa narkotiğin de bu olayla bir ilgisi var gibi duruyor.
Je ne risquerai pas des atouts de l'agence sur de légers renseignements.
Departmanımı böyle bir şey için riske atmayacağım.
Je veux dire, vous deux vous savez comment l'Agence réagit si deux agents sont impliqués dans une relation personnelle.
Demek istediğim, iki ajan birlikte olunca teşkilatın nasıl tepki verdiğini biliyorsunuz.
Nous sommes employés par l'agence Pinkerton.
Pinkerton Ajansı tarafından tutulduk.
La relation SCP et Butler Footwear est très importante pour notre agence.
SCP'nin Butler Ayakkabıları ile ilişkilerini çok önemsiyoruz.
Parlons de votre agence publicitaire internalisée.
Hadi biraz şu kendi içinizdeki reklam ajansından bahsedelim.
Mon nom est Shawn Spencer, je viens de créer mon agence de médium détective
Adım Shawn Spencer, daha yeni bir psişik detektiflik bürosu açtım.
- Agence immobilière.
- Emlâk.
Agence Galassi.
Galassi Ajansı.
Tu vas à l'agence d'intérim demain, n'oublie pas.
Yarın iş merkezine gidiyorsun, unutma.
Il n'y a aucune agence mieux équipée pour ça que nous, et aucune technologie sur Terre qui puisse battre l'efficacité et la précision de la puce de Gabriel.
Bunun için bizden daha iyi donanımlara sahip başka bir... ajans yok ve Gabriel'ın kafasındaki çip'in... doğruluğu ve verimliliği ile yarışabilecek bir teknoloji bulunmuyor.
Vous savez la chose qui m'inquiète plus que le pouvoir d'une agence c'est le pouvoir d'un seul agent.
Biliyorsun, beni tek bir ajansın... güçlü olmasından fazla endişelendiren tek şey,... yalnızca bir ajanın bu kadar güçlü olmasıdır.
Vous savez à quel point je me suis sentie spéciale le jour où j'ai su que j'étais acceptée à l'agence?
Ajansa alındığımı duyduğumda ne kadar özel hissetmiştim biliyor musun?
Si tu étais vraiment mannequin, je parlerais à ton agence, je ne serais pas dans ton appartement.
Gerçekten modellik kariyerin olsaydı senin apartmanında oturmaz menajerin ile konuşuyor olurdum.
Je vous appelle de l'agence de presse "Fame".
Ben Fame Gösteri Merkezi basın ofisinden arıyorum.
Sympa l'agence de "Fame", hein? Pratique!
Bu Fame'in ofisi de pek şirinmiş!
De la part de l'agence de presse "Fame".
Fame Gösteri Merkezi basın ofisinden.
Je suis de l'Agence des Douanes et de l'Immigration.
Ben Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Kurumundan geliyorum.
Vous étiez tous les deux à l'agence quand le sénateur Wirth est mort.
Meclis Üyesi Wirth vurulduğunda ikiniz de CIA'daydınız değil mi?
Je ne veux pas entrer en guerre avec l'agence que j'aime.
Sevdiğim bir kurumla girdiğim bu savaşı sürdürmek istemiyorum.
Barry rêvait de faire parti de l'Agence tout risques.
Ya senelik fotoğrafa nasıl girdin?
Qu'est ce qui se passe? Pourquoi mon van de l'agence tout risques ne marche pas?
Asla babama doğru şeyi yapacağına güvenmemeliyim.
Il a dû quitter l'agence... et moi.
Neyse, üzgünüm, ben ged bazı uyku gerekiyor.
l'Agence nationale de la sécurité?
Ulusal Güvenlik Ajansı?
Il y a une agence de communication en Virginie, BCD.
Virginia'da BCD adında bir halkla ilişkiler firması var.
Le père d'Andy Schiller, Clark Schiller, a déjà déposé une plainte contre l'agence.
Andy Schiller'n babası Clark Schiller kurumdan davacı olmuş.
À l'Agence de Placement de Domestique, on nous a dit qu'une cuisinière du nom de Mary Mallon travaille ici.
Grover'ın Evlere Hizmet Ajansı'ndan öğrendiğimize göre... Mary Mallon isimli bir aşçı şu an sizin için çalışıyormuş.
La seule chose dont elles nous ont parlé, c'était Jesse, l'homme mort qui les a leurrées avec l'agence de mannequinat.
Hepsinin söylediği onları modellik kandırmacasıyla kandıran ve ölüsünü bulduğumuz Jesse denen adam.
L'agence a reçu des renseignements crédibles que ce Ashear a rencontré un ancien agent du KGB Pour acheter des informations.
Ajanlığa gelen istihbarata göre bu Ashear, eski bir Sovyet ajanıyla bilgi satmak için görüşmüş.
A l'agence, cet homme est connu comme Aiko Tanida, le frère cadet de Mako.
Ajanlık'ta bu adamın Aiko Tanida olduğu düşünülüyor. Mako'nun küçük kardeşi.
Appelez vos contacts à l'Agence.
Ajanlık'taki bağlantılarınıza ulaşın.
donc j'ai parlé d'elle à un ami qui possède une agence immobilière.
Ben de ona emlakçı bir arkadaşımı önermiştim.
Et pas d'affiliation avec aucune agence gouvernementale ou de rapports à des affaires russes
Ayrıca hükümetin ajanlıklarıyla veya Rus iş piyasasıyla bir bağlantısı yok.
Wahid Davi, Dee Torres, et Danny Moss avaient tous une souscription ou une police d'assurance-vie annulée par la même agence d'assurance, Green Glades.
Wahid Davi, Dee Torres ve Danny Moss hepsinin hayat sigortası uygulaması veya planı aynı sigorta şirketi tarafından iptal edilmiş, Green Glades.
Et je peux vous assurer que, étant donné la façon dont le Task Force se termine, votre future dans l'agence et aussi remise en question.
Ben seni temin ederim ki bu çalışma ekibi son bulursa, senin Büro'daki geleceğin de meçhul.
L'agence de l'aviation dit qu'ils pistaient un avion supposément un vol commercial originaire de Bogota.
Federal Havacılık, uçağı takip ettiklerini ve bunun Bogota merkezli bir ticari uçuş sanıldığını söylüyor.
Mon agence fait tout ce qu'elle peut pour lier notre connexion à cet enlèvement, mais je ne peux vous montrer cette vidéo.
Kurumum bu kaçırma olayıyla ne tür bir bağlantımız olduğunu öğrenebilmek için elinden geleni yapıyor ancak size o görüntüleri izletemem.
- J'étais directeur d'agence.
- Ben şube müdürüydüm. - Ciddi misin?
- Merci! Le rendez-vous des directeurs d'agence.
- Bütün banka müdürleri buraya geliyor olmalı.
La frappe a eu lieu à 23 h 04 à Dande Darpa Khel, un bastion militant de l'agence tribale du Nord Waziristan près de la frontière afghane.
Saldırı, 23.04'te Afgan sınırına yakın Kuzey Veziristan'daki bir militan yerleşkesi olan Dande Darpa Khel'de gerçekleşti.
Vous avez mon nom, mais je ne suis pas de l'Agence je suis officier de sécurité à la section politique.
Adımı doğru bildin ama Teşkilat'tan değilim, siyasal birimdeki bir güvenlik memuruyum.
Toute l'Agence est pleine de primas donnas.
Tüm Teşkilat kendini beğenmişlerden oluşuyor.
Ca ne s'est pas passé comme ça. Vous avez envoyé quelqu'un à son agence pour chercher des doubles des photos.
Siz de ofisine birilerini gönderip başka kopya var mı diye kontrol ettirdiniz.
Barry, on ne va pas acheter le van de l'agence tout risques.
Fotoğraf olayı!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]