Translate.vc / francés → turco / Ages
Ages traducir turco
74 traducción paralela
Je suis plus intéressé par l'hymne le Roc des Ages que par l'âge des pierres.
Taşların çağından ziyade çağların değiştiremediğiyle ilgileniyorum.
Roc des âges fendu pour moi
# Rock of Ages, cleft for me
Nous allons maintenant chanter "La pierre des âges".
Şimdi "Rock of Ages." i söyleyeceğiz.
" Pierre des âges...
"Rock of ages"
Je suggère "Le Roc du Temps", page 11.
Gelin, sayfa 11 "Rock of Ages" i söyleyelim.
Ages, sexes, chirurgiens et anesthésistes, tous différents.
Farklı yaş ve cinsiyette. Farklı operatör ve anestezistle.
M. Ages, il y a quelqu'un?
Bay Ages, evde kimse varmı?
M. Ages, puis-je vous parler? Quoi?
Bay Ages, lütfen sizinle konuşabilirmiyim?
M. Ages! Par Jupiter!
Bay Ages!
M. Ages, je sais que vous n'aimez pas les visites mais c'est une urgence!
Bay Ages, biliyorum ziyaretçileri sevmezsiniz... fakat bu acil bir durum!
Oh M. Ages, mon fils Timothy est malade! Timmy?
Oh Bay Ages, oğlum Timothy çok hasta.
Je... retournerai voir M. Age demain, et...
Ben... Sabah bay Ages'e gideceğim, ve....
Elle est allée voir M. Ages. Chez Mr.
Bay.Ages'i görmeye gitti.
Ages?
Ages'e mi?
Pourquoi chez Mr. Ages?
Neden Ages'e?
M. Ages appelle ça... une pneumonie.
Mr. Ages dedi ki... zatüreymiş.
Jonathan et M. Ages.
Jonathan ve Bay Ages.
M. Ages fait une poudre pour endormir Dragon. Comment faites-vous pour qu'il l'a prenne?
Bay.Ages Dragon'u uyutmak için bir toz hazırladı.
Age a essayé hier. Voilà comment il s'est cassé...
Ages dün onu denedi.
Annina, j'ai quelqu'un à te présenter.
Ages! Buraya gel, biriyle tanışmanı istiyorum.
Plutôt partager ma vie avec vous, qu'affronter seule les Ages de ce monde.
Tek başıma uzun çağlar boyunca yaşamaktansa,... seninle tek bir hayat yaşarım.
"Mon cher garçon, j'espère que tu vas bien... et que tu recevras ceci très vite pour tes voy... ages."
"Sevgili oğlum, inşallah iyisindir..." ... ve yolculuğun sırasında çabuk eline geçer. "
Non, tous âges confondus!
Hayır! All-ages!
"Ouvert à tous."
'All Ages'gecesi.
Je crois que Peyton organise une soirée découverte de talents au club.
Peyton Karen'in klübünde'All Ages'gecesi düzenliyor.
Difficile de résister à un irlandais de 29 ans d'ages.
29 yıllık Highland'e hayır demek çok zor.
Puisque vous êtes dans leurs ages, ce serait mieux que ce soit vous qui leur parliez?
Onların yaşına yakınsın konuşmayı niçin sen yapmıyorsun? Reid. Ah-ımm.
Voici la chambre des Ages.
Burası, Asırlar Odası.
Allez. Satanés ages sombres!
Lanet karanlık çağlar.
Le voici qui arrive au son de sa chanson d'entrée officieuse, Rock of Ages, du super groupe Def Leppard.
İşte o, salona gayriresmi maç müziği süper grup Def Leppard'ın Rock of Ages adlı parçası eşliğindee giriyor.
Ages, sexes, origines ethniques et occupations différents.
Farklı yaşlar, cinsiyetler, etnik kökenler, meslekler.
"Une étrange histoire poignante entre deux ages" écrite avec l'assurance d'un auteur bien plus agé.
Çok daha yaşlı bir yazar tarafından yazılmış, garip ve keskin bir biçimde etkileyici bir olgunluk dönemi hikâyesi.
Nos ages, nos origines, nos mentalités, nos intérêts.
Yaşlarımız, geçmişlerimiz, beynimiz, ilgi alanlarımız...
J'ai des places aveugles pour Rock of Ages.
Beyler size'Rock Of Ages'bileti verebilirim.
Ieur science avait des millenaires d'avance sur la notre... car en percant les mysteres de la nature... ils maitriserent leurs instincts... et lorsqu'au cours des ages, ils eurent aboli la maladie...
Çünkü doğanın esrarını çözerken kendi aşağı benliklerini bile fethetmişler.
Ils doivent être agés maintenant.
Şimdiye baya yaşlanmışlardır.
- Tony, il y a un couple de gens agés sur le siège arrière.
Tony! Arka koltukta yaşlı bir çift var.
M. Ages?
Bay Ages?
M. Ages!
Bay Ages!
Merci, M. Age.
Teşekkürler, Bay Ages.
Oh, M. Ages!
Oh, Bay Ages!
Respecter les gens ages,... il ne savent même pas comment le faire.
Bu, büyüklerine bile saygı göstermeyenler...
Ils ne peuvent pas simplement sortir agés de 11 ou 12 ans, parce qu'alors ils seraient vraiment, vraiment grands, et ça serait tellement douloureux.
11 veya 12 yaşında doğamıyorlar çünkü o durumda çok ama çok büyük olurlar ayrıca çok da acı verici olur.
- Ce soir, tout ce que tu as fait, c'est m'utiliser pour atteindre des hommes plus agés et riches.
- Bu gece sırf daha olgun ve zengin erkeklerle tanışmak için beni kullanıp durdun.
Oh, j'adore les hommes plus agés.
- Paris yaşlı bir erkek kafeslemiş.
Pour Tempérance, les jours passaient en s'occupant de ses enfants agés de 7 et 10 ans
Buralarda bir yerlerde biliyorum! Temperance için, Günler... 10 çocuğundan yedisi gibi geçti.
Les cinq agés de 19 ans, blessures défensives minimes.
19 yaşında 5 kişiler ve kendilerini savunduklarına dair çok az iz var.
- 2000 de nos citoyens agés de Neddles en Californie, à qui on vendait des assurances frauduleuses.
Kaliforniya, Needles'tan seçkin 2000 vatandaşa sahte sigorta satıldığını.
Même les plus agés la méprisent.
Yaşlılar bile onu önemsemedi.
Il doit certainement y avoir des systèmes solaires plus agés Mais autant chercher une aiguille dans cette botte de foin cosmique
Buralarda daha olgun Güneş Sistemleri olmalı ama onları aramak, kozmik bir samanlıkta iğne aramakla eşdeğer.
Les corps de Tom Carter, 44 ans, sa femme Lucille, 41 ans, et de leurs deux enfants, agés de 6 et 9 ans, ont été découverts chez eux, ce soir.
44 yaşındaki Tom Carter, 41 yaşındaki karısı Lucille ve 6 ve 8 yaşlarındaki iki çocuğun bedenleri bu akşam evlerinde ölü bulundu.