English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Aileen

Aileen traducir turco

59 traducción paralela
Mon père l'a reprise, puis ma tante, pendant la guerre, et un jour, ce sera mon fils.
Çökülüşte bunu babam çalıştırıyordu. Savaşa gittiğinde halam Aileen bunu üstlendi ve bir gün bu oğluma kalacak.
Aileen et Selby ne se sont plus jamais parlé.
aşleen ve selby bir daha asla konuşmadılar.
Aileen Wuornos a été exécutée le 9 Octobre 2002. Après 12 ans passés dans le couloir de la mort en Floride.
aileen wuornos 9 ekim 2002'de, florida'da 12 yıl sırasını bekledikten sonra idam edildi.
Mon amie Aileen m'a dit que vous faisiez appel à des consultants de niveau cinq aujourd'hui car vous étiez surchargés.
Arkadaşım Aileen, bugün, orada işlerin çok yoğun olması yüzünden beşinci dereceden uzman talebinde bulunduğunuzu söyledi.
- Une sorte d'Aileen Wuornos qu'il a connue dans une réunion de taulards.
- Şu "Cani" deki Aileen Wuornos benzeri tiplerden hapse girip çıkanların derneklerinde tanışmışlar.
On a affaire ici à l'archétype Aileen Wournos.
Bizim karşımızda daha çok Aileen Wuornos ( * ) tipinde biri var.
Aileen Wuornos,
Aileen Wuornos,
Aileen au téléphone.
Çok acil olduğunu söyledi.
Mais tu mets ton emploi en danger!
Ama nasıl olur da işini tehlikeye atarsın? - Sigortanı kaybedersen aylık 40 bin dolarlık hastane masrafını nasıl öderiz? - Aileen.
Aileen, ma femme.
- Memnun oldum.
Je vous présente Aileen Margaret Morgan.
Aileen Margaret Morgan'la tanışın.
Qu'est-il arrivé, Aileen?
Ne oldu, Aileen?
Aileen Morgan et Raquim Faisel... se sont rencontrés entre 1991 et 1996 en Arabie Saoudite.
Aileen Morgan ve Raqim Faisel 1991-1996 tarihlerinde Suudi Arabistan'da tanışmışlar.
- Nous avons une entente avec Aileen.
- Aileen'le bir anlaşmamız var.
Aileen vient d'identifier Tom Walker.
Aileen, Tom Walker'ı teşhis etti.
Bonjour, Aileen.
Selam, Aileen.
Qui, franchement, brûle de t'envoyer en taule, Aileen.
Seni içeri tıkmak için sabırsızlanıyorlar, Aileen.
Quel était le plan, Aileen?
Plan neydi, Aileen?
Aileen... est-ce à cause de Faisel qu'on t'a mise pensionnaire?
Aileen? Yatılı okula gönderilmenin sebebi Faisel mıydı?
Pense à ce que tu veux, Aileen.
Ne istediğini düşün, Aileen.
Je ne sais pas ce qui t'est arrivé, Aileen.
Sana ne oldu bilmiyorum, Aileen.
David, c'est moi. Nous avons une entente avec Aileen.
Aileen ile bir anlaşma yaptık.
Pour qu'Aileen puisse la voir.
Aileen resmine bakabilsin diye.
Aileen vient d'identifier Tom Walker, l'autre soldat capturé avec Brody.
Aileen, Tom Walker'ı teşhis etti. Brody ile esir tutulan diğer asker.
Et la même personne qui a alerté Raquim Faisel et Aileen Morgan... qu'on avait repéré leur planque près de l'aéroport.
Raqim Faisel ve Aileen Morgan'a havaalanının oradaki evlerini öğrendiğimizi söyleyen kişi uyardı.
C'est moi et... C'est Cindy et c'est Aileen.
Bu benim ve bunlar da Cindy ve Aileen.
Aileen?
Aileen?
Il est à la prison de Waynesburg, pour interroger Aileen.
Aileen'i görmek için Waynesburg'deki yüksek güvenlikli cezaevine gitti.
Je vous demande, en tant que collègue, de déplacer Aileen Morgan.
Emniyet teşkilatından bir dost olarak rica ediyorum. Aileen Morgan'ı yukarıdaki bir hücreye nakledebilir misiniz?
Son père était le chef de sécurité de la famille d'Aileen en Arabie.
Babası Suudi Arabistan'da Aileen'in ailesinin güvenlik şefiymiş.
- Il fréquentait Aileen à la piscine.
- Aileen'i havuz kulübünden tanıyormuş.
Connaissiez-vous Aileen Morgan?
Aileen Morgan'ı tanıyor musunuz?
- Oui. Étiez-vous avec Aileen quand elle est morte?
- Öldüğünde Aileen'in yanında mıydınız?
Aileen était une terroriste?
- Aileen terörist miydi?
Avez-vous fourni l'arme avec laquelle Aileen Morgan s'est suicidée?
Aileen Morgan'a intihar etmesi için'silahı'siz mi verdiniz?
La surveillance illégale de Brody, la mort d'Aileen Morgan, son insubordination en général.
Çavuş Brody'e yapılan yasadışı gözetleme Aileen Morgan'ın ölümü, genel itaatsizlik falan.
Colum et Dougal... ma mère Aileen Mckenzie, la sœur aînée de Colum et Dougal.
Colum ve Dougal... annem Aileen Mackenzie ve Colum ile Dougal'ın ablasıydı.
Aileen, s'il vous plaît prendre la sixième place prix à notre sixième place de finition. Dennis "Big Bad" Au loup!
Altıncılık ödülünün sahibi,... altıncı sıradaki finalistimiz Dennis "Big Bad" Wolf!
Aileen Wuornos était une prostituée qui leurrait ses victimes en leur promettant du sexe.
Aileen Wuornos, kurbanlarını seks vaadiyle tuzağına çeken bir fahişeydi.
Aileen, soyez gentille avec M. Lowe.
Aileen, Bay Lowe'a karşı kibar ol.
- Aileen Wuornos.
- Aileen Wuornos'ya.
Voilà, inspecteur. Essayez de prendre quoi que ce soit à Aileen Wuornos et je jure sur la tête du Christ que je vous prendrai tout.
Olay şu Dedektif Aileen Wuornos'dan bir şey almaya kalkarsan İsa Mesih'e yemin ederim ki ben de senin olan her şeyi alırım.
Je vais vous dire, Aileen. C'est des conneries.
Sana şunu söyleyeyim Aileen bu resmen saçmalık.
Vous n'êtes pas Aileen Wuornos.
Sen Aileen Wuornos değilsin!
Cette cinglée du bar, qui prétend être Aileen Wuornos.
Aileen Wuornos taklidi yapan bardaki o zırdeli işte.
John s'assoit là où est écrit son nom.
- Olmaz Aileen. John, isim kartının olduğu yere oturacak.
Aileen Wuornos, exécutée en 2002 en Floride.
Aileen Wuornos, 2002'de Florida'da öldü.
Excusez-moi.
Aileen arıyor.
Bien, merci.
- Karım Aileen.
- Qui êtes-vous?
- Selam Aileen. - Sen kimsin?
Il faut que tu m'aides.
Yardıma ihtiyacım var Aileen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]