Translate.vc / francés → turco / Andreas
Andreas traducir turco
305 traducción paralela
semblent confirmer la théorie de feu le professeur
Profesör Peter Andreas Hansen'in teorisi, onaylanmış görünüyor.
Peter Andreas Hansen, de l'observatoire Seeberg : il y a de l'air, donc de la vie sur la face cachée de la Lune.
Ayın karanlık yüzünde, bir atmosfer, hatta yaşam izleri bile olmalı.
- Ça ne me plaît pas, Andreas.
Bunu sevmedim, Andreas.
Ici, c'est un bon pays.
Burası iyi bir ülke, Andreas.
L'un de nos hôtes s'exprime.
- Andreas. - Ne?
L'homme sur la photo de droite est Andreas Solowiechek, membre d'une délégation commerciale communiste aux États-Unis.
Sağ tarafındaki resimde olan adamın adı Andreas Solowiechek Komünist Ticaret Delegasyon'un Birleşik Devletler'deki temsilcisi.
Mon maître d'hôtel, Andreas.
Uşağım, Andreas.
Les questions restent toujours sans réponse avec Andreas.
Andreas'a soru sormanız boşuna.
Mr. Andreas Paskalis, qui interprète avec talent les rôles de maître d'hôtel.
Bay Andreas Paskalis, kendisi uşak rolleri alanında uzmandır.
Son nom est Andreas Winkelman et il a 48 ans.
Adı Andreas Winkelman ve kendisi 48 yaşında.
Andreas a déposé de l'argent à la naissance de notre fils.
Oğlumuz doğduğunda, Andreas bankada hesap açmıştı.
Max, en tant qu'acteur, comment voyez-vous Andreas Winkelman?
Max, bir oyuncu olarak Andreas Winkelman hakkındaki kişisel görüşün nedir?
Bien sincèrement, Andreas. "
En içten dileklerimle, Andreas. "
Je n'ai pas échoué dans ce qui a été primordial pour moi... la vie en commun avec mon mari Andreas.
Benim için en önemli olan şeyde yanılmadım kocam Andreas ile birlikte olmamda...
Andreas!
Andreas!
Qui était Andreas?
Andreas nasıl biriydi?
Je me promenais quand je suis tombée sur Andreas.
Geziyordum ve Andreas'a uğradım.
Regarde-moi, Andreas.
Yüzüme bak Andreas.
Andreas raconte comment il a trouvé son chiot.
Andreas, polise köpeğini ne hâlde bulduğunu anlattı.
Tiens compagnie à Andreas.
Andreas'a arkadaşlık et.
Andreas?
Andreas?
Anna et Andreas cohabitent depuis quelques mois.
Anna ve Andreas bir süredir birlikte yaşıyorlardı.
Elle est traductrice et lui a accepté l'offre d'Elis.
Anna bir çevirmendi, Andreas da Elis'in teklifini kabul etmişti.
Après mes examens, j'ai obtenu le poste de professeur et Andreas est devenu maître auxiliaire.
Sınavlarımı verdim ve öğretmenliğe başladım. Andreas da doçentliğe yükselmişti.
Un jour, Andreas fut infidèle.
Andreas bir kez sadakatsizlik yapmıştı.
Le dimanche, après déjeuner, Andreas faisait une sieste.
Pazar günü, Andreas öğle yemeğinden sonra biraz dinlenmişti.
J'ai conduit car Andreas avait bu quelques verres.
Andreas, biraz içki içmiş olduğundan arabayı benim sürmemi istedi.
Andreas a essayé de prendre le volant... mais on a quitté la route, on est tombé dans le caniveau puis on a heurté un mur et fini dans les arbres.
Andreas arabayı kumanda etmeye çalıştı ama araba yoldan çıkıp bir taş duvara ve sonra da ağaçlara çarptı.
" Cher Andreas. Des gens sont passés il y a quelques heures.
" Sevgili Andreas, birkaç saat önce bazı insanlar geldiler.
Cher Andreas, je t'écris cette lettre car tu as toujours été bon pour moi et tu t'es toujours soucié de moi.
"Sevgili Andreas, sana bu mektubu yazıyorum çünkü "... sen her zaman bana iyi davrandın ve hep hatrımı sordun. "
Anna et Andreas ont vécu un an dans une relative harmonie.
Anna ve Andreas bir yıl boyunca güzel bir uyumluluk içerisinde yaşadı.
Anna a travaillé en tant que traductrice et Andreas a continué à travailler pour Elis.
Anna bir tercümanlık işi buldu. Andreas da, Elis için çalışmaya devam etti.
Cette fois-ci, on l'appela Andreas Winkelman.
Bu kez, kendisi gerçekten Andreas Winkelman idi.
Tu épouseras Andreas et tu vivras en paix.
Andreas ile evleneceksin ve huzur içinde yaşayacaksın.
- Andreas dit 32.
- Andreas 32 kişi olduklarını söylüyor.
Il est temps que tu épouses Andreas.
Sen ve Andreas'ın evlenme vakti.
Ça fait assez longtemps que c'est arrangé, Andreas.
Bunun için yeteri kadar büyüdü, değil mi Andreas?
- Andreas, continue à patrouiller.
- Andreas, ileriye devriye at.
Épouse Andreas, il est bon. Reste dans la vallée.
Andreas ile evlen, O, iyi bir adam.
Andreas m'a aidé.
Lütfen. Andreas bana yardım etti.
Andreas.
Andreas.
Peter Andreas Munch, qui suit des études de médecine, et Inger Munch, soeur cadette d'Edvard.
Peter Andreas Munch, doktorluk okuyordu. Bu da Edvard'ın küçük kardeşi, Inger Munch.
- C'est Peter Andreas?
Peter Andreas mı yaptı?
Parmi les collègues d'Edvard Munch, l'on trouve Carl Nordberg, Andreas Singdahlsen, Halfdan Strm et Thorvald Torgersen.
Edvard Munch'un arkadaşları arasında Carl Nordberg Andreas Singdahlsen Halfdan Strom Thorvald Torgersen ve Jorgen Sorensen ki yedi yaşına kadar kötürümdü ve 30'lu yaşlarının başında öldü.
Et j'espère que vous pourrez me promettre de prendre soin de Laura, d'Andreas et de Inger,
Umarım Laura, Andreas ve Inger'a göz kulak olacağınıza dair bana söz verirsiniz. Evet.
Andreas Aubert, historien et critique d'art.
Andreas Aubert, sanat tarihçisi ve eleştirmeni.
Puisque nos âmes ont été sauvées ensemble par l'amour de Jésus, que Dieu soit avec vous, Sophie, mon petit Edvard pâlichon, Andreas et Inger et avec toi, mon adorable, illustre et bienveillant mari.
İsa hatırına ruhlarımız birlikte korunduğu için Tanrı sizinle olsun, Sophie küçük solgun Edvard, Andreas ve Inger ve sen, benim nazik, sevgili, unutulmaz, fedakâr kocacığım.
Peter Andreas, le frère cadet de Munch, épouse Johanne Kinck, 22 ans, fille d'un directeur d'école, dotée, selon la rumeur, du mental d'une enfant de 12 ans.
Munch'un erkek kardeşi Peter Andreas, Johanne Kinck 22 yaşındaki, okul müdürünün kızıyla evleniyor bu kız için ; on ikisindeki bir kızın aklına sahip diyorlardı.
Fin novembre, Peter Andreas Munch, désormais marié depuis six mois, écrit à sa famille :
Kasımda, Peter Andreas Munch şu anda altı aydır evli, ailesine yazdığı...
André.
Andreas.
Jacques,
Andreas... Yakup...