English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Angie

Angie traducir turco

2,125 traducción paralela
Simon et Angie sont allés prendre un café.
Ama Simon ve Angie kahve alıyorlar.
Angie a très peur pour les triplés.
Angie'nin üçüzler için ödü kopuyor.
On fait quoi?
- Peki ne yapacağız? - Angie.
- Angie. - Désolée.
Özür dilerim.
C'est Angie et Simon.
- Hayır. Angie ile Simon aradı.
J'aime ce gosse.
- Angie, bu çocuğu seviyorum.
Je sais que... vous cherchez Angie depuis longtemps, mais... vous n'allez pas lui causer d'ennuis?
Çok uzun zamandır Angie'yi aradığını biliyorum. Ama bir sorun olmayacak değil mi?
Le siphon de Gaby, le broyeur d'Angie, les toilettes de Lynette... Je parle de faire l'amour sauvagement.
Gaby'nin gideri, Angie'nin çöp öğütme makinası Lynette'in tuvaleti.- -
Mes sponsors vont se barrer, Angie sera plus furieuse qu'une chauve-souris dans une valise!
Eğer para kaybetmeye başlarsam, Angie bavuldaki bir yarasadan bile daha çok kızacaktır.
J'aime trop Angie!
Angie'yi fazlasıyla seviyorum.
- Hé, Angie.
- Merhaba, Angie. - Merhaba, Antoine.
Je vais parler à Angie et Simon.
Angie ve Simon'la konuşacağım.
La juge s'est prononcée en faveur d'Angie et Simon.
Yargıç Angie ve Simon'un lehine karar verdi.
Je m'en fiche, Angie.
Artık umursamıyorum, Angie.
Voici Angie Tremont du Bulletin scientifique.
"Yeni Bilim Haberleri" nden Angie Tremont.
Allons parler à Angie.
Gidip Angie ile konuşalım.
Voici Angie et Simon McConnell.
Bunlar Angie ve Simon McConnell.
Et Angie révélait son passé.
- Olur. Angie geçmişini açıkladı.
C'est vrai, mais Angie, je te le dis, ce gars... Il m'a dépassé, il a fait demi-tour et a foncé droit sur moi.
Görmedim Ange, sana söyledim adam yanımdan geçti, durup, geri döndü ve doğruca üzerime sürdü.
Si on a appris un truc ces 20 dernières années, c'est bien que tu détestes tuer des gens.
Angie son yirmi yılın bize öğrettiği bir şey varsa o da insanları kolay öldüremediğindir.
Et la pire crainte d'Angie se réalisa.
Angie, en büyük korkusuyla yüzleşti.
Angie Bolen avait du mal à dormir.
Angie Bolen uyumakta güçlük çekiyordu.
Angie savait que ses choix avaient été mauvais.
Angie, verdiği kararların yanlış olduğunu biliyordu.
Oui. Angie Bolen avait fait des mauvais choix dans sa vie.
Evet, Angie Bolen hayatında pek çok yanlış kararlar vermişti.
Ça n'arrivera pas. Il y a un projet d'aménagement dans l'Oregon.
Angie, Oregon'da bir gelişme var.
Angie, ouvre.
Angie, kapıyı aç. Benim, Gaby.
- Bonjour. - Bonjour, je suis Anthony.
Merhaba, ben Anthony, Angie'nin kardeşiyim.
- Le frère d'Angie. - Tu n'as pas parlé d'un frère.
Bana kardeşin olduğunu hiç söylemedin.
Angie répare ma télécommande. Pour lui donner plus de puissance.
Angie uzaktan kumandamı tamir ediyor biraz daha güç kazandıracak.
Angie, tu fais attendre ton amie!
Angie! Arkadaşını bekletiyorsun.
Angie a dit que l'enfant était Asiatique.
Angie çocuğun Asyalı olduğunu söylemişti.
Angie, j'aime uniquement Paris parce que tu aimes Paris... mais arrêter des méchants...
Angie, ben Paris'i sadece sen Paris'i sevdiğin için seviyorum. Ama kötü adamları yakalamak ben bunun için yaratılmışım.
Juste quand je te regarde, Angie.
Sadece sana baktığımda oluyor o, Angie.
Non, ils sont fantastiques, Angie.
Hayır, bunlar harika, Angie.
J'ai donc promis à Angie d'être là à la naissance de notre fille.
Bu yüzden Angie'ye kızımızın doğumunu kaçırmayacağıma söz verdim.
Contente que tu sois là pour Angie.
Angie'nin yanında olacağına seviniyorum. Aferin sana.
Je peux pas quitter ma loge avant le début de l'accouchement.
Angie doğuma girmeden soyunma odamdan çıkamam.
- J'arrive, Angie!
- Geliyorum Angie!
Tirez, Angie, tirez!
Çek Angie, çek!
Angie, t'as réussi.
Angie, başardın.
Quand Angie n'est pas d'humeur ou quand je suis seul à l'hôtel.
Angie'nin keyfi yerinde olmadığında ve ya otelde tek başıma olduğum zamanlarda mesela.
Angie, voici mon frère, Kevin.
- Bye, anne. - Angie, abimle tanışmış mıydın?
- Elle s'appelle pas Angie?
İsmi Angie sanıyordum.
- Mon sous-chef?
Angie mi...
Si tu vois Angie, envoie-la-moi.
- Bana şans dile. Angie'yi görürsen, ona mutfakta ihtiyacım olduğunu söyle.
Angie bosse le midi et Kimberly, le soir.
Angie öğle yemeği için çalışıyor, ve Kimberly ise akşam yemeği nöbetinde.
- La table 7 attend son eau.
Angie, depoya inebilir misin... daha çok su götürmen gerek.
Je suis d'accord à 100 % et je vais tout dire aux filles.
- Yüzde yüz katılıyorum, Angie ve Kimberly'le olanları düzelteceğim.
C'est sa fille, Angie.
Sahi mi?
Et Angie?
Angie bu konuda ne hissediyor?
- Angie.
- Angie!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]