Translate.vc / francés → turco / Animal
Animal traducir turco
7,247 traducción paralela
Je ne connais aucun animal qui saigne ça.
Böyle kanayan bir hayvan bilmiyorum.
Sa mère est comme un animal blessé, en manque de gentillesse.
Annesi yaralı bir hayvan gibi anlaşmak için umutsuz.
Le genre d'animal qui vous lèche la main avant de vous mordre.
Eğer senin elini yalıyorsa, sadece ısırmadan önce tadına bakmak içindir.
Pour apprivoiser un animal, il doit craindre notre colère.
Bir hayvanı evcilleştirmek, senin ellerinden gelen korku ile olmalı.
Le bâtiment appartient à une compagnie dénommée Wild Animal Inc.
Biz bu alışkanlığı azaltıyoruz. Dünya daha iyi bir yer hâline geliyor.
Fils, tu viens de croiser un animal blessé, tu dois l'achever.
Oğlum, eğer yaralı bir hayvana dönüştüysen o tetiği çekmelisin.
Est-ce qu'elle avait un chat ou un animal domestique?
Kedisi falan var mıydı?
T'es juste un animal vivant chez moi.
Sen benim evimde yaşayan bir hayvansın sadece.
On dirait un animal.
Tam bir hayvan gibisin.
Je ne peux honnêtement pas m'asseoir ici et prétendre ne pas être horrifié par les trucs débiles et banals comme "Puis-je avoir une clé", commandé par rien de moins intéressant que l'instinct animal au point que je pourrais aussi bien
Açıkçası burada öylece oturup salt olarak hayvani içgüdüler sebebiyle, düşünmeden kurulan "Bir anahtar alabilir miyim?" gibi bayağı bir cümle yüzünden korkmamış gibi yapamayacağım.
C'est forcément un animal.
- Hayır, hayır.
Je peux pas me permettre des factures vétérinaires pour un animal mort. 40 c'est bien.
- Ölen hayvanlar için veterinere para ödeyemem. - 40 yeterli.
Vous êtes pire que les Comanches. - Vous êtes un animal!
- Sen bir hayvansın!
Je me sens encore comme un animal.
Hâlâ bir hayvan gibi hissediyorum.
Laisse-la putain d'animal!
Bırak kızı, hayvan herif!
C'est un animal fantastique!
Hayvanlı şeyler!
La preuve que chaque homme est un animal.
Her adamın bir hayvan olduğunun kanıtı.
Le dépistage animal est plus rapide que chez les humains.
Hayvanların Toksikoloji ekranlar insanların,'çok daha hızlı.
Je veux dire, même si je vous trouve très attirante, c'est pas comme si j'étais un animal qui voudrait vous avoir.
Değil mi? Yani, her ne kadar seni son derece çekici buluyor olsam da kendini sana sahip olmak zorunda hisseden bir hayvan değilim.
Ils ont annulé son émission favorite sur Animal Planet et ce salon de discussion représentait 90 % de sa vie sociale.
Animal Planet kanalındaki en sevdiği programı yayından kaldırdılar. Ve o sohbet odası sosyal hayatının % 90'ını teşkil ediyordu.
Ton nouvel ami Jordi, Ton, uh, animal spirituel, ton frère d'une autre mère?
Yeni arkadaşın Jordi var ya, hani ruh ikizin, başka anneden olma kardeşin?
On aurait dit un animal.
Hayvana falan benziyordu.
Je ne suis pas un animal.
Ben bir hayvan değilim.
Venu voir ton animal de compagnie?
Evcil hayvanını kontrole mi geldin?
♪ Ne dis pas un mot ♪ ♪ Amy irait t'acheter tout ce que tu veux ♪ ♪ si tu arrêtais de gémir comme un animal blessé ♪
d Sus küçük bebek d d Hiçbir şey söyleme d d Amy sana her ne lanet şeyi istiyorsan alacak d d Artık yaralı hayvan gibi ses çıkarmayı kes d
Tu devrais clairement pas avoir d'animal.
Sen evcil hayvan besleme sakın.
As-tu du vrai lait, genre quelque chose d'un animal?
Biraz süt almaya geldim de herhangi bir hayvandan sağılmış hakiki sütün var mı?
L'instinct animal reprend le dessus.
Hayvani güdüleri baskın çıkar.
Une autre attaque d'animal?
Bir başka hayvan saldırısı daha yani?
Le truc c'est que je me maîtrise parce que je ne suis pas un animal.
Demek istediğim, kendimi dizginliyorum, çünkü hayvan değilim.
Sang d'homme et d'animal.
İnsan ve hayvan kanı.
C'est un ballon en forme d'animal.
- Balondan bir hayvan elinde tuttuğun.
La fille d'hier, celle avec la morsure d'animal.
Şu dünkü kız. Boynunda hayvan ısırığı olan.
Seulement nous avons trouvé des images de sécurité de vous en train d'acheter pour 1 000 $ de désodorisant pour animal mort.
Tek bulabildiğimiz, 1000 Dolar maliyetindeki ölü hayvan kokusu giderici alırkenki güvenlik kamerası görüntüleriydi.
Tué un animal?
Hayvan mı öldürdün?
Jake Ballard est un prédateur, un animal, une machine à tuer, et ce n'est pas parce que tu ne veux pas le voir que ce n'est pas vrai.
Jake Ballard bir predatör, bir hayvan, bir ölüm makinesi, ve sırf senin bunları görmezden gelmen daha az doğru oldukları anlamına gelmez.
- Oh - ♪ It s very hard to be ♪ ♪ An animal gay ♪
Gey bir hayvan olmak çok zor.
Tu lui as donné un nom? Je n'ai jamais eu d'animal de compagnie dans mon enfance.
- Hiç evcil hayvanım olmadı benim.
Ce n'est pas un vrai animal.
Ne yaptığımın farkındayım Toby.
Sauf un qui s'est révélé être du sang animal.
Ancak biri hayvan kanıydı.
Henry a identifié le sang animal trouvé dans la tente des Fisher.
Henry hayvan kanını tanımlamış.
Tu as un animal préféré, Archie?
Çok sevdiğin bir hayvan var mı, Archie?
Quand vous trouverez l'animal qui l'a tué, et que pour une raison quelconque cet animal ne sera plus en vie, appelez-moi.
Bu yüzden onu öldüren hayvanları bulduğunuzda, bir sebepten o hayvanları ölü ele geçirirseniz, beni arayın.
Aucun animal.
Evcil hayvanı yok.
Faites des recherches sur Animal Underground.
Yeraltı hayvanı konusunu deşin.
A ce stade, le membre le plus proche d'Animal Underground que nous pouvons trouver est à Anchorage.
Şu ana kadar, bulabildiğimiz eski yeraltı hayvanı üyeleri Anchorage'de.
A propos des anciens propriétaires, d'Animal Underground.
Eski sahipler hakkında, yeraltı hayvanı.
C'était une communauté pour un groupe nommé "l'animal souterrain"
"Yeraltı Hayvanı" denilen bir grup için eskiden toplanma yeriymiş.
C'est un animal.
Potansiyel mi?
- Du "sang animal"?
Hayvan kanı mı?
- Je le reteste pour découvrir quel genre d'animal.
Hangi hayvana ait olduğunu bulmaya çalışıyorum.