Translate.vc / francés → turco / Arkansas
Arkansas traducir turco
357 traducción paralela
Premièrement, rends-moi mon cure-dents de l'Arkansas.
Ne? Önce Arkansas kürdanımı geri ver.
Nous, on est de l'Arkansas.
Biz Arkansas'lıyız.
Dites-lui de jeter son couteau.
Mr.McCool şu Arkansas çirozunu durdurun.
- Dans l'Arkansas.
- Arkansas'daki.
En 73, l'Arkansas en grouillait.
63 de ben de senin gibi buffaloların sonu gelmez....... diye düşünüyordum.
Ici Radio KGRK. Voici notre émission Un homme dans la foule. Quel homme?
Burası, sabah yayını Kalabalıkta Bir Yüz'ü sunan Kuzeydoğu Arkansas'ın sesi KGRK radyosu.
Amène-nous ce vieux Big Jeff, le Shérif de Pickett
Evet! Pickett, Arkansas'ın şerifi, Koca Jeff'i buraya gönder.
Je n'ai qu'un but, faire de ce poste le meilleur du Nord-Est.
Şu anda ilgilendiğim tek şey Kuzeydoğu Arkansas'ın en iyi radyo programını hazırlamak.
Pas une ville de l'Arkansas où je n'avais un oncle!
Ya da "Moe amcan." Arkansas ve Missouri'de amcam olmayan bir kasaba yok gibiydi.
Il existe depuis peu une sous-vedette de la radio appelée Lonesome Rhodes qui, dans l'Arkansas, a humilié et mystifié un candidat maire.
Görünen o ki, Arkansas'ın küçük bir kasabasında radyo spikerliği yapan'Yalnız'Rhodes adında biri kelimenin tam anlamıyla köpekleri belediye başkanı adayına havale etmiş.
Et si ça ne va pas, ou si j'ai le mal du pays, je reviens.
Bedava yani. Ve tatmin olmazsan ya da ben Arkansas özlemi çekmeye başlarsam o zaman geri dönerim ve kimse de incinmez.
Un homme dans la foule, le voyageur de l'Arkansas, Lonesome Rhodes.
Arkansaslı gezgin,'Yalnız'Rhodes'un sunumuyla Kalabalıkta bir Yüz
"Lonesome chéri, tu n'oublies pas ta petite Annie de l'Arkansas?"
"Yalnız, hayatım, Arkansaslı küçük Annie'ni unutmuyorsun, değil mi?"
Un ancien de la prison de Pickett et un employé de Memphis!
Arkansas, Pickett'tan, hapisten çıkmış bir serseri ve Memphisli bir ofisboy!
Mille fois plus que je l'avais imaginé à notre départ.
Arkansas'tan yola çıkarken düşlediğimizden bin kat daha derine.
Samedi à Pickett, je serai juge au concours des Majorettes.
Cumartesi Pickett'ta olacağım. Arkansas Bando Güzeli yarışmasında hakemim.
Lonesome Rhodes, le voyageur de l'Arkansas, retourne chez lui, à Pickett, la ville du coton.
Arkansaslı gezgin'Yalnız'Rhodes evine, toprak yollu pamuk şehri Pickett, Arkansas'a dönüyor. "
Et pour sa prochaine émission Un homme dans la foule, il choisira parmi des centaines de concurrentes une jeune fille de talent qui deviendra la Majorette 1957.
Son Kalabalıkta bir Yüz programında yüzlerce yarışmacı arasından 1957 Bayan Arkansas Bando Güzeli olacak olan şanslı ve yetenekli kızı seçmek için burada.
Mes amis! Vous tous, de l'Arkansas, chers compatriotes!
Dostlarım Arkansaslı hemşehrilerim, Amerikalı hemşehrilerim.
Et maintenant, je déclare vainqueur, par décision unanime prise par moi-même : La charmante Mlle Betty Lou Fleckum élue Majorette de l'Arkansas pour 1957.
Ve oybirliği ile, ki bu sadece benim oyum oluyor kazanan genç Bayan Betty Lou Fleckum 1957 Bayan Arkansas Bando Güzeli.
Ma petite gosse de l'Arkansas : Betty Lou.
Tatlı Arkansas patatesim Betty Lou.
On ne savait pas que d'avaler trop de politique pouvait vous faire tourner la tête encore plus vite que cette eau de vie maison qu'on se concoctait dans l'Arkansas.
Çok fazla politika dinlemenin, eskiden Arkansas'ta hazırladığımız Kickapoo karışımından daha çok kafa yaptığını bilmiyorduk.
Tu as un contrat, tu recevras ton argent chaque semaine tant que tu resteras dans l'Arkansas.
Seninle bir kontratım var. Arkansas'ta kaldığın sürece her hafta paranı alacaksın.
Le Tonneau à idées avec le Vagabond de l'Arkansas.
Zaptedilemez Arkansaslı Gezginin sunumuyla, Taşra Sohbetleri.
L'orage s'est éloigné.
- Fırtına nehri geçti mi? - Arkansas'a doğru gidiyor.
La première fois, j'ai crié si fort qu'on m'a entendu dans l'Arkansas.
İlk gördüğümde, Arkansas'dan bile duyabileceğin bir çığlık atmıştım.
Je passe du Tennessee à l'Arkansas.
Yemek için dur, sürmeye devam et... Yemek için dur, sürmeye devam et...
M. Berman, nous n'avons pas été présentés comme il se doit, mais je suis Mag Wildwood de Wildwood en Arkansas.
Bay Berman, resmen tanıştırılmamıştık ama ben Mag Wildwood, Arkansas Wildwood'dan.
De Morrilton dans l'Arkansas. Poids. 280 kilos, Haystack Calhoun.
Morrilton, Arkansas'tan... 280 kiloluk Balya Calhoun.
Maman a filé avec un Sam et ils sont allés en Arkansas.
Annem Sam diye bir adamla kaçtı ve Arkansas yakınlarına gittiler.
Il va passer en Arkansas.
Arkansas'a geçecek.
J'en connais une de l'Arkansas, ma tante Corrie.
Burada Arkansas'tan biri var, Corrie Teyzem.
Vous connaissez la société Great Arkansas River Vicksburg Gulf?
"Great Arkansas River Vicksburg Gulf" şirketini duydunuz mu?
Tu sais, à Noël, j'irai voir ma sœur en Arkansas.
Biliyorsun, John, belki gelecek yılbaşı Arkansas'a gidip kızkardeşimi görürüm.
Un hiver, il faisait presque aussi froid que ça, dans le sud de l'Arkansas.
Hiç unutmam, Arkansas'ın güneyinde bunun kadar soğuk bir kış olmuştu.
Oublions ça et réfléchissons à ce qu'on va faire.
Ne olduğumuzu bırakın da ne yapacağımızı düşünün. Şu anda Arkansas'tayız.
Le juge Parker, à Fort Smith...
Fort Smith Arkansas'ta bir Yargıç Parker var...
Vous êtes Rooster Cogburn, shérif adjoint du Tribunal de l'Arkansas?
Rooster J. Cogburn, siz Arkansas bölge mahkemesi komiseri misiniz?
Je suis le pire pécheur de l'Arkansas, les gens ne m'oublient pas.
Ben Arkansas'ın en pervasız günahkarıyım. Beni kimse unutmaz.
Ils sont de Washington, Seattle, de l'Arkansas, du Colorado, de Los Angeles, d'Aberdeen, de Washington.
Arkansas, Colorado, Seattle, Washington Los Angeles, Aberdeeen, Washington'lular.
Un poulet du Texas, ça fout quoi dans l'Arkansas?
Bir Texas polisinin Arkansas'ta ne işi var?
Ici le shérif George Branford, police de l'Arkansas.
Deeson County, Arkansas'tan şerif George Branford konuşuyor.
J'étais en bas à m'occuper d'un plouc de l'Arkansas.
Aşağıda bir saattir, Pigs Knuckle - Arkansas'tan gelmiş bir çocuğu eğlendiriyorum.
En Arkansas? Vous êtes sur?
Arkansas mı, eminmisiniz?
Arkansas.
Arkansan.
Bloqué à Noxpater!
Noxpater, Arkansas'ta takılıp kaldık.
- Arkansas.
- Arkansas.
Probatoire dans 3 mois, puis élevage de chevaux en Arkansas.
Üç ay sonra çiftliğindesin.
Je conduis depuis 3 jours et 3 nuits.
Tennessee'den Arkansas'a geçtim. Üç gün, üç gece.
On est dans l'Arkansas. - Tu vas où?
Şimdi nereye gidiyoruz, Bertha?
Qu'est-ce qu'il fout dans l'Arkansas?
Arkansas'ta ne işi var?