English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Asma

Asma traducir turco

1,055 traducción paralela
Ne vous inquiétez pas sire, le deuxième pont est beaucoup solide que le premier.
Sizi temin ederim efendim, ikinci asma köprü ilkinden çok daha sağlam.
Fais pas cette tête.
Surat asma.
Ne sois pas si calme.
Peki, hemen öğle surat asma.
Ne joue pas les vieux barbons, David.
O kadar surat asma David.
Mon igloo est bien plus proche.
İglom senin asma yerinden daha yakın.
N'en crois rien. Viens!
Onlara kulak asma.
Ne fais pas cette tête-là!
Suratını asma!
J'ignore qui a eu l'idée de coller une étiquette sur Hillsboro où il est écrit "vieillot", mais pour ma part, j'aime à me tourner vers l'avenir.
Hillsboro tabelası yerine "eski moda" yazan bir tabela asma fikrine sahip olan birini tanımıyorum. Bana gelince, ben geçmiş çağlara para yatırmayacağım.
vingt-trois marrons d'air, dix bombes étoilées multicolores, les éventails à surprises, dix phlox rotatifs, et un jardin suspendu.
- 23 Havai fişek, 10 tane de renkli yıldız bomba. Sihirli fanlar, dönen bir çiçek... Ve bir asma bahçesi!
O miraculeuse vision, o sublime apparition, dans le feuillage de la vigne, voici Venus la Cypriote.
Oh mucizevi hayal, oh yüce hayalet, asma yaprakları içinde, Venüs buraya geliyor.
- Je me fiche de la loi.
- Yasaya kulak asma.
Ah, si t'écoutes ces mecs là.
Onlara kulak asma sen.
Ne fais pas attention. Tu es le frère l'aîné!
Kulak asma, sen onun abisisin.
Ne fais pas cette tête. Ce ne sont pas tes fils.
Senin çocukların değil, yüzünü asma.
Maintenant qu'il est parti, tu vas m'expliquer ces bêtises... à propos de raccrocher ton arme et de faire la paix?
Şimdi o gitti, şu silahını duvara asma ve... Baxter'larla barış yapma saçmalığını açıkla..
Ne sois pas triste, le temps passera très vite.
Lütfen surat asma. Çabucak geçecek.
On va travailler dans les douves. Le Forgeron dit...
Hendek çalışmaları iyi gidiyor, ancak asma köprü...
Il y a une fenêtre avec une grande glycine juste à côté.
Pencerenin yanında büyük bir asma ağacı var.
Ne fais pas cette tête.
Bu kadar asma suratını.
Je possede un vignoble.
Asma bahçelerim var.
Mais pas une fille.
Ama bir kadın için suratını asma.
N'y prêtez pas attention.
Duyduklarının hiçbirine kulak asma.
Ne prenez pas cet air lugubre.
Suratını asma böyle.
Pourtant, la potence l'attend.
Ve şimdi asma tahtaları bekliyor.
Pas la potence.
Asma tahtası mı? Balta demek istiyorsun!
Si tu es coupable... alors il faudra qu'on te pende une deuxième fois.
Ve eğer değilseniz sizi tekrardan asma derdi ile uğraşmak zorunda kalacağız.
Bon, c'est notre troisième erreur... l'argent, la pendaison d'un innocent... et un travail inachevé.
Pekâlâ, bu yaptığımız üçüncü hata oldu : Para teklifi, masum birini asma ve bir işi bitirememe.
- ll a participé au lynchage? - L'un des meneurs.
- Asma işinde de var mıydı?
C'est le nom du meneur.
Asma işine müsaade etti.
J'ai cru la majorité de ce que vous m'avez raconté sur le lynchage, sauf que vous avez tenté de l'empêcher.
Sana her konuda inandım ama asma işini engellemeye çalıştığına inanmıyorum.
- Non, une triple pendaison.
Hayır, öyle bir şey değil. Toplu adam asma vardı.
N'écoute pas ce vaut à rien.
İhtiyar dilenciye kulak asma.
- Ne boude pas.
Surat asma.
Les pont-levis ne s'ouvrent pas d'eux-mêmes.
Asma köprüler kendiliğinden açılmazlar.
Un vrai, avec des douves et un pont-levis.
Etrafında hendek olan, asma köprüsü olan gerçek bir şato.
Ils parlent de pendre ton petit frère!
Küçük kardeşini asma planı yapıyorlar!
Cela veut simplement dire qu'il est temps d'aller sous terre.
O gülümseme değil, surat asma. O en kısa zamanda toprağa verilmeli.
Sous l'escalier se trouve une statue de guerrier contre le mur il y a un bronze et une branche qui semble pétrifiée...
Asma katta bir savaşçı heykeli, duvarda bir bronz ve taşlaşmış ağaç dalını andıran bir heykel bulundu.
Je les vois luttant sur les marches.
Onları asma katta boğuşurken gördüm.
- Faut pas écouter, il est dingue.
Sakın kulak asma ona, kaçığın teki.
Charlie, vol à l'entresol.
Charlie, asma kata bak. Sanırım bir 501 durumu var.
Ne fais pas la tête.
Suratını asma.
Si vous entendez des cris ne vous en faites pas.
Fazlaca çığlık atıldığını duyarsan, kulak asma.
- À la mezzanine.
- Asma katta, hanımefendi.
Tu dépasses les bornes!
Bak Barrett! Haddini aşma!
Père, soit digne de ton rang.
Baba... Haddini aşma.
Ne boudez pas.
Surat asma Hemsley.
Faîtes pas cette tête-là.
Surat asma öyle.
C'est fermé!
Asma kilit takılmış!
" Tel Caïn, poursuivi et chargé d'une lourde et longue souffrance.
Bahçede bir asma çardağı olduğunu fark ettim ilk olarak.
Ne faites pas cette tête.
- Öyle surat asma.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]