English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Aunt

Aunt traducir turco

73 traducción paralela
On est chez Tatie Betty, le meilleur bar en ville. Katie est à l'intérieur.
Dinle, kasabanın en güzel barı olan Aunt Betty'nin önünde duruyorsun ve sevimli Katie'n de burada.
Grand-mère et sa mandragore, ses doigts coupés et autres sottises.
Aunt'un parmaklarını doğradığı adamotu ve diğer zararları. Hayaletler? Evet.
Toi et tes fantômes!
- Aunt ve onun hayaletleri!
On t'aurait tuée depuis longtemps si les gens savaient ce qu'il y a dedans.
İnsanlar içine ne koyduklarını bilseydi, Aunt şimdiye öldürülmüştü.
Ne me provoque pas! Je sais ce que je dis.
Yorma kendini Aunt, çünkü ben bir şey biliyorum.
Je te demande de ne pas ouvrir la bouche.
Aunt, ağzını kapalı tutmanı istemek zorundayım.
Tu as par ailleurs l'habitude de faire bondir les objets.
Bir şey daha : Aunt eşyaları hareket ettirebilir.
Tu vois ce que je veux dire?
Aunt ne demek istediğimi biliyor.
On connaît très bien tes tours. Sois gentille, tiens-toi bien.
Aunt'un numaralarını biliyoruz, ama şimdi kibar olun ve görgülü davranın.
Tes tours sont désuets, ils ne sont pas drôles puisqu'ils sont inexplicables.
Aunt'un hilelerinin modası geçti. Hileleri bir de açıklamak gerekir.
Tu devrais être morte.
- Aunt ölmeli.
J'ai été arrêté, Vogler a eu une amende et tu as été flagellée en place publique!
Ben hapse atılmıştım, Vogler para cezası almıştı. Aunt meydanda kırbaçlandı.
Votre arrière-grand-papa, Lucius Quintus McCaslin, n'a-t-il pas pris l'esclave Molly Beauchamp, qui a engendré Acey, qui a engendré Maydew, ma mère, puis moi?
Büyük, büyük babanız Lucius Quintus McCaslin Aunt Molly Beauchamp adındaki köle kızı almadı mı? O da Acey'i, o da annem Maydew'u, o da beni doğurmadı mı?
Laisse-moi t'apprendre une chose que tu ignores, Aunt Jemima.
Sana farkında olmadığın bir şey söyleyeyim.
- "Bonjour, les enfants" qui? - Bonjour, mamie. Arrête.
"according to aunt mabel," değişti.
Combien de temps ça prendrait pour t'enlever tous les poils?
Brian'a "aunt mabel" ı çıkardığımı söylemek istiyorum. Nerede o?
Kate, je crois que tes voisins font également une brocante.
Bence böyle daha etkili. Kimse "aunt mabel"'ı bilmiyor...
Aunt Martha est descendue et Celeste à fait une dinde.
Marta Teyze geldi. Seleste de hindi pişirdi.
Je suis désolé, je voulais retrouver mon père.
üzgünüm, Aunt, babamı bulmak istiyorum.
Protège Yee!
Aunt Yee'yi koru Tamam!
Yee!
Aunt Yee
Yee!
Aunt Yee...
Continuons les recherches après le repas.
Aunt Yee, yemeği önce biz yiyelim mi? Aç değilim.
Et toi, Yee?
Aunt Yee, senden ne haber?
Bon sang! Yee est dérangée.
Amanın Aunt Yee delirmeye başladı
Je suis ta tante Yee, ta fiancée!
Ben Yee, Aunt Yee, nişanlın!
Yee est à l'intérieur. Elle pique sa crise.
Aunt Yee Po Chi Lam'ı karıştırdı
Yee refait une crise! C'est quoi cette fois?
Aunt Yee yine yaygara koparıyor şimdi ne oldu?
Où veux-tu aller?
Aunt Yee, nereye gitmek istiyorsun?
Elle est vraiment cinglée.
Aunt Yee yine garipleşmeye başladı
On y va.
Aunt Yee, hazırız
Yee, par ici...
Seven Aunt Yee, bu yoldan lütfen
J'ai oublié ma valise, je vais la chercher. Tiens.
Aunt Yee, bagajımı unutmuşum onu almalıyım dikkatli taşı Sol
Maître...
Aunt Yee, usta!
Le maître a perdu la mémoire!
Aunt Yee, Usta hafızasını kaybetmiş
Yee vous a interrompu au mauvais moment.
Aunt Yee'nin gelmesi... Aunt Yee'nin gelme zamanlaması çok iyiydi
C'est presque prêt, tante Jet.
Her şey neredeyse hazır, Aunt teyze.
- Oh, tante Minn!
Aunt teyze!
- Episode 4 Valerie Stands Up for Aunt Sassy
Bölüm "Valerie Sassy Hala'yı Savunur" Çeviri : Göksu Demircan
Pour certains c'est le rhum, pour ma mère c'était Vahiné.
Bazılarının romu olur, annemin Aunt Jemima'sı vardı.
J'ai passé 9 mois au Japon pour le tournage de "Samurai Aunt Amourai".
"Samuray, Ben-uray"'ı çekerken dokuz ay Japonya'da kalmıştım.
Ça veut dire qu'ils ont aimé?
Richard uyarlaması yaz tiyatrolarında iyi huylu, zararsız espriler olmadan Charley's Aunt'ı sergilemek gibi bir şeydi. " Beğenmemişler mi yani?
Et mon meilleur souvenir à la femme du Poisson.
Aunt mabel ne oldu?
Maman, pourquoi la crosse de hockey de papa n'est pas dehors? Elle devrait y être. Je l'ai sortie.
* asparagus, asparagus * * put us on your table * * asparagus, asparagus * * we'll make you feel aunt mabel * aoo onunla çalışamam.
Yee.
Aunt Yee
Une tasse de thé.
Aunt Yee, Bir bardak çay ister misin?
Yee!
Aunt Yee!
Ça fait longtemps qu'on n'a pas vu une Chinoise en rage.
Aunt Yee ne kadar kötüleşebilir ki?
Yee, on y va.
Aunt Yee, Gidelim mi?
- Vous êtes Yee?
Sen Aunt Yee'sin değil mi?
Et ceux de Jacqueline?
- Aunt Jacky's!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]