Austin traducir turco

Nikki et Austin ont traversé une période difficile.

Nikki ve Austin bir süredir zorlu bir süreç geçiriyorlar.

Haley m'a appelée juste après que tu aies quitté Austin.

Haley beni aradı... tam sen Austin'den ayrıldığından sonra.

Là-bas, quelque part là-bas se trouve Austin.

Orası... Austin oralarda bir yerde.

Il se passe rien dans cette série.

- İşte böyle bir hayat istiyorum. - Austin'inki fazla dramatik.

- Retourne à Austin avec les vaches.

Austin'e geri dönüp bir ineği siksen nasıl olur?

Qu'arrivera-t-il si tu fais tout le voyage jusqu'à San Antonio et qu'en fin de compte, tu découvres que t'es même pas sélectionné pour entrer dans l'armée?

Peki ya onca yolu tepip Austin'e vardığında askerlik için yeterli olmadığınızı öğrenseydin ne olacaktı?

- Austin Powers.

- Austin Powers.

Austin?

Austin.

Mme Austin a oublié des effets personnels dans la chambre.

En iyi malzemeleri... En yüksek gizliliği...

Mme Austin pourra recevoir des soins, à titre gracieux, dans notre spa.

Bir iki gece için bile olsa gerçekten olmak istediğiniz insan olmak.

Merci.

Sizi yakaladığıma sevindim Bay Austin.

... nous prendrons soin de vous.

Bayan Austin odasında birkaç özel eşyasını bırakmış.

Euh, en fait, je viens d'Austin. Et je pense que ma famille y est toujours.

Aslında Austin'denim ve bence ailem hala orada.

Il était employé par deux de tes camarades de classe, Timothy Griffin et Daniel Austin.

İki sınıf arkadaşın Timothy Griffin ve Daniel Austin tarafından kullanıldı.

Tu sais, toi tu as un meilleur ami à l'école Austin?

Hani okuldaki en yakın arkadaşın Austin var ya.

Mais j'aime bien Austin. je ne veux pas tourner la page.

Fakat ben Austin'i seviyorum. Yollarımız ayrılsın istemiyorum.

Oh, non, non, non, Tu peux rester ami avec Austin.

Hayır, hayır. Austin ile arkadaş kalabilirsin.

* Dr Evil est une référence cinématographique à Austin Powers dont le nom français est Dr Denfer. On a affaire à un officier de la marine, pas au doctor enfer *.

Karşımızdaki bir donanma subayı, Dr. Evil değil.

On dirait qu'Austin sera astronaute.

Austin, bir astronotla gidiyor gibi görünüyor.

Pourquoi ne pas vérifier avec le bureau du shérif d'Austin?

Yakında onları saklayabilecek bir arkadaşları olabilir mi?

Vois si l'un ou l'autre a des attaches dans le coin.

Evet, neden Austin bürosuna sormuyorsunuz.

Austin, El Paso, Scottsdale.

Austin, El Paso, Scottsdale... - Tanrım!

J'ai tué un suceur de sang là-bas à Austin, et j'ai remonté la piste du nid jusqu'ici.

Austin'de bir "Sivridiş" öldürdüm buraya kadar da yuvanın izini sürdüm.

Austin?

Austin?

Je suis Austin, le neveu d'Edie Britt.

Ben Austin, Edie Britt'in yeğeniyim.

As-tu rencontré mon neveu Austin?

Yeğenim Austin'le tanıştın mı?

Je suis Austin, le neveu d'Edie Britt.

Ben Austin, Edie Britt'in yeğeni.

Allez Austin.

Hadi Austin.

Rentre chez toi, gamin.

Evine git Austin.

Hé, Austin, fais ce qu'il dit.

Austin, dediğini yap. Başının derde girmesine istemem.

Que se passe-t-il, Austin?

Ne oluyor Austin?

La mère à Austin.

Austin'in annesi.

Vide tes poches, Austin.

Ceplerini boşalt Austin.

Austin, ta mère et le conseiller municipal... il n'y a rien eu.

Austin, annenle meclis üyesi arasında bir şey olmadı.

Est-ce que tu viens de faire une référence à "Jane Austen"? *

Jane Austin'e mi gönderme yaptın?

Vous viendrez me voir à Austin.

Bu çocuk, Austin'e gidecek.

Charlie! Festival de 24 heures de films samouraïs au Drafthouse, à Austin.

24-Saat Samurai Film Festivali, Austin'deki Drafthouse'da!

... est devenu un héros lors d'une crise qui a réuni Julie et Austin.

- Bekâr. Kahraman oldu. Julie ve Austin'in birlikteliği bir krize neden olduğunda...

Si Austin n'avait pas été au supermarché, je ne serais pas là.

Austin o markette olmasaydı şu an burada olmayabilirdim.

Pourquoi ne pas me faire confiance pour Austin?

Neden Austin konusunda bana güvenmiyorsun?

Super.

U. T. Austin'e mi gittin?

C'est à Austin, d'accord?

Austin'indi, tamam mı?

Austin y est, et Julie!

Austin orada ve de Julie!

J'ai juste dit que j'avais une copine sexy qui s'appelle Butterfly qui descendait de sa campagne ce week-end, et qu'on serait ensemble ce soir, quelque-part à Austin et que ceux qui sortiront en ville, pourront peut-être nous voir.

Hafta sonu Butterfly isminde seksi bir arkadaşımla şehir dışına çıkıp bu gece Austin taraflarında olacağımızı ve şehirde olmaları durumunda seni belki görebileceklerini söyledim.

En fait, c'est comme tu veux, tu le fais ou pas. Mais si tu ne le fais pas, tout le monde à Austin saura que tu es une pisseuse.

İster yap ister yapma ama yapmazsan Austin'deki herkes senin korkak olduğunu düşünecek.

Et je ne pense pas que tu veuilles que tout le monde à Austin pense que tu es une pisseuse.

Austin'deki herkesin senin korkak olduğunu düşünmesini istemezsin.

Steve Austin?

Steve Austin.

Austin!

Austin!

Austin vient de te proposer d'être la mariée?

Austin gelin olmanı mı istedi?

- Mais si.

Tabiki yapabilirim, ondokuz Yaşındayken Austin'de

À Austin?

Austin?