Aéro traducir turco

Sa superbe coque aérodynamique, son action silencieuse grâce au support à roulement à billes.

Güzel, aero-dinamik gövde. Hareketlerin yumuşaklığını sağlayan metal bil yatağı.

Mon journal organisera cette course ainsi que l'Aéro-Club Royal.

Detayları ekibime... ve siz Ulusal Havacılık Klübü centilmenlerine bırakıyorum.

Il y a quelques semaines, ses sociétés ont pris le contrôle de la majorité des actions de Sud-Aéro, une entreprise étrangère qui fabrique du matériel de défense top secret pour l'O TAN.

Birkaç hafta önce, ortaklarının oy çokluğuyla kontrolünü eline aldığı Sud-Aero şirketi, aynı zamanda NATO ülkelerinden bazılarının çok gizli savunma teçhizatlarını da üretiyor.

Nous pensons qu'il veut vendre les brevets secrets de Sud-Aéro au plus offrant.

Bize göre asıl amacı Sud-Aero'nun gizli patentlerini en yüksek fiyatı verene satmak.

- Les Sud-Aéro suisses? - Hum, hum.

İsviçreli Sud-Aero gibi mi?

Oh, vous parlez de l'affaire Sud-Aéro?

Sud-Aero işinden mi bahsediyorsun?

Et des brevets de Sud-Aéro.

Ayrıca Sud-Aero patentlerinden.

Sud-Aéro correspond à ce dont nous avons besoin.

Sud-Aero, tam bizim aradığımız şey.

Vous travaillez sur les aéro-docks.

Kargoda çalışıyormuşsun.

J'ai réunion à l'Aéro-Spatiale-Club.

Roket Kulübü toplantım var.

Et aéro..... bic!

Bir gemi, Yıldız gemisi!

Utilisez l'aéro-chariot et un seul oreiller à la fois!

Hover-taşıyıcıyı kullanın ve her seferinde sadece bir yastık taşıyın.

Si vous voulez coincer Lee, soyez à l'aéro-club demain à 14h.

Eğer Lee'yi yakalamak istiyorsan yarın saat ikide havaalanına gel.

- Lundquist de l'Aéro International?

- Aero International'dan mı? - Evet.

C'était la station aéro-navale.

Hava üssüydü.

Ailes aéroélastiques.

Aero elastik kanatlar.

Je leur apprenais à faire l'aéro-bulle.

Hava trotinetinin nasıl yapıldığını öğretiyordum.

On a inventé un jeu avec l'aéro-bulle.

Hava trotinetiyle oynanan bir oyun yaptık.

Bien. Voyez si Aero Escondido avait des vols arrivant à l'aéroport de L.A.

Bak bakalım Aero Escondido son 12 saat içerisinde Los Angeles'a sefer yapmış mı?

Il n'est pas exactement aérodynamique.

Çok aero-dinamik değil.

La cavalerie aéro. vient d'avoir ses ordres.

Hava birliği az önce emir aldı. 1.

D.K. Malik. Bienvenue à l'aéro-club de Goa.

O daha önce hiç uçak kullanmadı.

La start-up multimillionnaire qui a mis Papa Furax en ligne a commandé beaucoup d'aéro-chair.

Öfkeli Baba'yı yayınlayan milyon dolarlık internet şirketi benden onlarca koltuk almıştı.

- Il appelle un aéroport un "aéro".

- "Havalimanı" na "haval" diyor.

Un logo de l'aéro club Beaufort.

Beaufort Havacılık Kulübü etiketi.

Aéro-Orient-Express.

Gizli Servis iki kişilik yer ayırdı

Lowell a immédiatement transféré l'ensemble des actions à son nom et s'est enfui en Amérique du Sud, hors de notre portée.

Lowell, uyanıklık ederek Sud-Aero hisselerini hemen kendi üzerine geçirdi ve Güney Amerika'da ulaşamayacağımız bir yere yerleşti.

D'autres personnes étaient sur cette affaire.

Bunları, Sud-Aero yönetimine girmek isteyenlerin çıkarttığını biliyorsunuz.

- Au cinéma Aero.

- Aero Sinemasında.

"Tropo, strato, meso, aero, iono, exo..."

"Tropo, strato, meso, aero, iono, exo..."

Et si je faisais plutôt de l'aéro...

Ya ben şöyle olursam... 6 Saat Sonra.

- Faites-moi un dessin. - Je sens venir l'attaque de la blonde. - Je ne sais pas.

"Tropo, strato, meso, aero, iono, exo..."

Un Mars et un Bounty, s'il vous plaît.

Aero ve bir de Yorkie, lütfen.

Le logo correspond à celui d'Aero Escondido, une petite compagnie faisant la liaison Oaxaca-Los Angeles.

Amblemi de Oxaca ile Los Angeles arasında çalışan küçük bir firma olan Aero Escondido'ya ait. Güzel.

Un vol d'Aero Escondido a atterri ce matin. Landis était à bord.

Aero Escondido'nun bu sabah inen bir seferi varmış.

C'est pénible comme tout finit en "o." "Polo" et "Aero."

Her şeyin "o" ile bitmesi çok sıkıcı. "Polo" ve "Aero". - Bir de "Oxo" ve "Brillo".

Et tout provient du même auteur, un géologue de Columbia, un certain Dr Elliott Aero.

- Hepsi de aynı adam tarafından yazılmış. Columbia'dan bir jeolog, Doktor Elliot Aro.

Elliott Aero.

Elliot Aro.

Selon ce qui est écrit là, Aero a récemment témoigné devant le sous-comité du Sénat où siège la sénatrice Mills.

Bu kayıtlara göre Aro, Senatör Mills'in de bulunduğu parlamento komitesine ifade vermiş.

Pr Aero, plus vous ferez obstruction, plus vous apparaîtrez comme principal suspect.

Bizi oyaladığınız sürece bir numaralı sanık olmaya devam edeceksiniz.

Professeur Aero?

- Profesör Aro?

L'histoire d'Aero tient debout.

Aro'nun hikayesi doğrulandı.

Les documents confidentiels de Warrick Industries qu'Aero a donnés à Patricia.

Teknede bir şey mi buldun? Aro'nun Patricia'ya verdiği gizli belgeler.

Santiago Martínez de Aero Fumigación.

- Santiago Martinez. Havadan ilaçlama...

J'ai perdu mon Frisbee Aero B Pro.

Frisbee Aero B Pro'mu kaybettim.

Mars est entré dans la Voie Lactée et Aero est en conjonction avec la galaxie.

Mars Samanyolu'na girdi ve hava galaksiyle birleşiyor.

On a la liste des passagers?

Yolcu listesi elimizde mi? Aero México şirketi üç bilet alındığını doğruladı, ama yolcu listesini vermek için resmi bir arama emri istiyorlar, Daha değil.

Aero México confirme pour les 3 billets, ils veulent un mandat pour la liste des passagers, et depuis que Daniels n'est plus là, je dois...

Daniels burada olmadığı için yapmam gereken... Sorun değil.

Je suis Herman Milwood, et ma société fabrique... L'Aero Chair.

Benim adım Herman Milwood ve şirketim Aero Sandalyeleri'ni üretiyor.

Le dernier site web visité sur cet ordinateur concernait Air Sudaméricana.

Bilgisayarda son ziyaret edilen site Aero Sudamerica.

Cette entreprise est vraiment... - Ou Aero... Aerotyne?

- Aerotyne ya da her neyse.