Translate.vc / francés → turco / Babe
Babe traducir turco
619 traducción paralela
On ne partira pas avant d'avoir vu Babe Ruth et la tombe de Grant.
Babe Ruth ve Grant's Tomb'da bir yıldız olmadan New York'tan gitmek yok.
Qu'avez-vous obtenu, Babe?
- Sana ne oldu, Babe?
"L'homme-Cendrillon." C'est sensationnel, Babe, sensationnel.
"Külkedisi Erkeği." Bu müthiş Babe, müthiş.
Vous êtes un génie, Babe, un génie.
Mary Dawson. - Sen dahisin, Babe, dahi.
- Babe, je vous embrasserais!
- Babe, seni öpebilirim! - Hayır.
- Vous l'aurez, Babe.
- Alacaksın, Babe.
Qu'y a-t-il, Babe?
Ne oldu, Babe?
Vous êtes folle, Babe.
- Sen bir salaksın, Babe.
- Allons, Babe.
- Haydi, Babe.
Arrêtez ça, Babe.
Dur, Babe. Dur.
- Pourquoi pas, Babe! C'est énorme!
- Bu harika!
Désolé, Babe. Désolé.
- Özür dilerim.
Bon, je vois.
Vay canına. Bu çok zor bir durum, Babe.
Lui dire que vous êtes Babe Bennett?
Babe Bennett olduğunu mu?
Ecoutez, Babe. Vous ne pouvez pas renoncer.
Babe, istifa etmene izin veremem.
Votre honneur, nous voudrions appeler notre 1er témoin, Louise "Babe" Bennett.
Sayın Yargıç, ilk tanığımızı, Louise "Babe" Bennett'ı çağırıyoruz.
Elle m'a dit que c'était un bon camarade... et je suis d'accord avec tout ce que dit Babe Bennett.
Onun ne kadar harika biri olduğunu anlattı. Babe Bennett'ın dediği her şeyi onaylarım.
Mon copain, Babe Kozak.
Dostumla tanışın, Babe Kozak.
Babe l'a levée dans une boîte de L.A.
Babe, onu L.A.'de bir gece klübünde buldu.
Babe joue au dur... mais il a peur de Red.
Babe zaman zaman hırçınlaşır, ama Red'den korkar.
Babe et moi, on pensait filer par le col.
Babe ve ben, en uygun kaçış yolunun geçit olacağını düşünmüştük.
Ni Red ni Babe savent s'en servir.
Red bilmiyor, Babe de öyle.
J'avais peur que Babe l'ait tué!
Babe'in onu öldürmesinden korkuyordum.
Après avoir assommé Red, Babe est parti...
Babe, Red'i bayılttıktan hemen sonra dükkana koştu.
Babe l'a frappé à coups de tisonnier.
Babe, onu sopayla kovalıyordu.
Au cas où Babe reviendrait.
Babe tekrar gelirse, onu uzak tutabileceğini düşündüm.
Babe est venu, je me suis tirée avec.
Sonra Babe ile tanışınca, bir kere daha kaçtım.
J'ai cru qu'il était bien.
Babe'in doğru erkek olduğunu düşünüyordum.
- Je pense à Babe et Red.
- Babe ve Red'i düşünmeden edemiyorum.
Ils ont pas identifié Babe et Red.
Polis şimdilik kaçırıldığını düşünüyor. Babe ve Red'i de henüz tespit edemediler.
Vous deux, laissez-la tranquille.
- Sen ile Babe. Kes, Babe'in de kesmesini sağla.
Babe est prête?
Babe hazır değil mi?
Je vais voir ce qui retient Babe.
Gidip Babe'in niye bu kadar geciktiğine bakayım.
Voici ma sœur Babe.
- Bu kız kardeşim, Babe.
Si on y allait, Babe?
Çıkalım mı, Babe?
Je l'ai cédé à Babe avec la robe.
Öyleydi. Onu Babe'e verdim. O da elbisemle gidiyor.
Big Babe, Philadelphie, et Simley.
Büyük Babe, Philadelphia ve Güleç.
Philadelphie, Big Babe, et Smiley.
Lakap dosyasında Philedelphia, Büyük Babe ve Güleç isimlerini aratın.
Big babe, Phladelphie, et Smiley...
Büyük Babe, Philadelphia ve Güleç.
Et un "Big Babe", et "Simley"?
Peki ya Büyük Babe ya da Güleç?
Big babe...
Büyük Babe mi?
Hé, tailleur! vous connaissez un ami de Smiley Shields qui se fait appeler Big Babe? M'embêtez pas.
Terzi, Güleç Schultz'un arkadaşı Büyük Babe adında birini tanıyor musun?
QU'est - ce qu'on en à foutre, des Big Babe.
Beni rahatsız etmeyin. Ne bileyim onu kim tanır?
Envoyez une voiture à Saint Anne Church, et coffrez Babe Lazick, recherché pour meurtre.
St. Anne kilisesine derhâl bir araç gönderin ve Babe Lazick'i tutuklayın. Cinayet suçuyla aranıyor.
- Dites - moi, qu'est - ce qu'a fait Babe? qu'est - ce qui se passe?
Söyleyin, Babe ne yaptı?
Babe, trouvez-moi un peu de matière sur ce type et vous aurez -
Hakkında bir şeyler bulursan sana...
- Allo? - Babe Bennett?
Babe Bennett?
Big Babe et Philadelphie étaient là, mais c'est Smiley qui me l'a fait faire
Philadelphia ve Babe de oradaydı ama beni zorlayan Güleç'ti.
Ce gros tas, ce n'est pas un type qui se fait appeler Big babe?
Evet, ne istemiştiniz? - Şu şişko holiganın adı Büyük Babe mi?
Oui, monsieur, Big Babe Lazick.
Evet efendim. Büyük Babe Lazick.
Est - ce que c'est grave, ce dans quoi il s'st fourré?
Babe'in başı ne kadar büyük dertte?