English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Bamboo

Bamboo traducir turco

39 traducción paralela
Joue de la flûte de bambou.
Bamboo flütünü çalsana.
Je suis sûr que l'endroit te plaira. des vergers de manguiers...
Orayı seveceksin. Eski bir köy, üzerinde kayıklar olan güzel bir nehir, yeşil çayırlar ve çeltik tarlaları. Bamboo koruları, mango bahçeleri
Une fois au village, ils nous ont enfermés dans une cage, au fond d'un trou boueux.
O lanet köye gittiğimizde bizi hapsettiler bir bamboo kafesin içine. Balçığa batan bir kafes.
- au Bamboo à 6 h?
- Bamboo Lounge'da 6'yı 1 geçe buluşmuyoruz?
Mince, j'aimerais vraiment t'aider, mais j'ai une pagaie en bambou collé sur mon Gange.
Gosh, sana yardım etmek isterdim, Fakat arkamda bir Bamboo sopası var.
Tu es maintenant l'heureux propriétaire de Bottes de Boogie en Bambou!
Artık Bamboo Boogie Botları'nın gururlu sahibisin!
Optons pour Bambou.
- Gece kuşunu Bamboo'ya sevk edelim.
"Rambablula Ram Bamboo il n'y a qu'une chose ‡ faire!"
"Rambablula, Ram Bamboo, orada yalnız bir şey yap!"
- Tu devrait commander un "Bamboo." - je t'en offre un.
- Bamboo ısmarla. - Senin için bir tane alayım.
Ils sont en train de les amener au Bamboo Dragon.
Onları Bomboo Dragon'a götürüyorlar.
C'est un Lucky bamboo.
Bu bir şanslı bambu.
- Bamboo.
Bambu.
- Lucky bamboo.
Şanslı bambu.
Lucky bamboo.
Şanslı bambuymuş.
Pourquoi m'as-tu apporté ce Lucky bamboo?
Neden bana o şanslı bambuyu getirdin?
Peyton, toute ma vie, j'ai voulu être rédactrice, et quand j'ai réussi, une amie m'a donné un Lucky bamboo pour mon bureau.
Hayatım boyunca editör olmak istedim, Peyton. Ve bunu başardığımda... arkadaşlarımdan birisi bana ofisime koymam için bir şanslı bambu verdi.
Elle s'est pointée avec ce bamboo poisse-chance et une histoire selon laquelle il symbolisait mon rêve, mais je suis pratiquement sûre que c'était pour que je culpabilise.
Elinde şu kötü-şans bambusuyla beliriverdi ve bunun bir çeşit hayallerimin sembolü... olduğundan filan bahsetti. Ama suçluluk hissi olduğundan adım gibi eminim.
Je veux dire, tu ouvres ta propre boutique, et elle t'apporte un Lucky bamboo?
Bu ne demek oluyor peki? Yani sen de mağazanı açtın. Sana da şanslı bambu getirdi mi?
Et si la Lindsey de Lucas t'avait offert un Lucky bamboo pour marquer son territoire avec toi aussi?
Ya "Lucas'ın Lindsey'i" sana da şanslı Bambu vererek, seninle de sınırlarını belirlemeyi amaçladıysa?
Mais une de vos principales justifications pour l'incursion était la supposée existence "du siège des opérations militaires communistes dans le Sud-Vietnam", une sorte de Pentagone de brousse qui n'existait pas du tout.
Ama işgalin başlıca gerekçelerinden birinin bir çeşit "Pentagon Bamboo"'suna benzettiğiniz Güney Kamboçya'daki Komünist askeri operasyonların karargahı olduğu söylemenize rağmen böyle bir yerin varlığı asla kanıtlanamadı.
- Voici votre nouveau camarade : Sami Ben Bambou.
Evet, size yeni sınıf arkadaşınız Sami Ben Bamboo'yu tanıştırayım.
Demande à Howard Bamboo. Il te parlera de mes imitations de Linda Blair, chaque demi-heure, au travail.
Howard Bamboo'ya işte, her yarım saatte bir yaptığım Linda Blair benzetmelerimi sormalısın.
- C'est Howard Bamboo.
Merhaba Terry. Ben Howard Bamboo.
Howard Bamboo a été arrêté.
- Howard Bamboo tutuklandı.
Si vous n'aimez pas Zhu le boucher, que dites-vous de Zhou?
Kasap Zhu'dan hoşlanmadıysan. Peki ya Bamboo Kazıcı Zhou?
Et pour information, le resto chinois ne livre pas jusqu'ici.
Ve şunu bil ki Kale, Bamboo Dragon'un sipariş alanı içerisinde değil.
Des bambous taillés en pointe et enfoncés avec un maillet.
Bamboo kazıklarının uçları keskinleştirilir, sonra çekiçle çakılır.
C'est un furet de feu, un mammifère arboricole que l'on trouve communément dans les forêts de bamboo au Sud du Royaume de la Terre Central.
Bu bir Ateş Gelinciği, Toprak Krallığı güneyindeki bambu ormanında yaygın bir ağaç memelisi.
- Le sol est en bamboo.
- Yerler bambudan.
Oooh, depuis Bayonne jusqu'au bamboo.
Bayonne'dan bambuya.
Une envie totale de bamboo.
Bambuyu çok kıskandılar.
Tu as mangé toutes les pousses de bamboo.
Bütün bambu çubuklarını da yedin.
Bamboo One!
Bir çubuk.
♪ Under the bamboo tree Retournez à vos comptoirs les filles.
- # Bambu ağacının altında # - Tezgahlarınıza dönün kızlar.
Mon ami Jonah instaure une fondation pour planter des forêt de bambou sur le toit des gratte-ciel pour assainir l'air.
Okuldaki arkadaşım Jonah'ın havayı temizlemek için gökdelenlerin tepesine bamboo ormanları dikme kampanyası var.
C'est du bamboo.
Bu bambu ağacından.
Un endroit appelé The Bamboo Palace.
Bamboo Palace adlı yerde.
" 31 : Des planchers en bambou.
" 31 ) Bamboo zemine geçelim.
Pourquoi?
Marston Caddesi, Bamboo House.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]