Translate.vc / francés → turco / Beard
Beard traducir turco
71 traducción paralela
Je pense qu'un ou deux mois en mer délieront la langue de Mme Beard.
Denizde bir, iki ay geçirirse Bayan Sakal'ın dili çözülür.
Avez-vous une famille? Non, je suis veuf.
Jay Beard Wilson, evli misiniz?
Bonjour, ici Verne Lundquist.
Herkese meraba. Biz Verne Lundquist, ve Jack Beard.
Beard, la chanson n'est pas un problème, c'est un défi.
Bak sakallı, şarkı sorunlu değil zorlu.
Beard, je t'aime beaucoup, tu sais, et je t'ai toujours aimé, mais tes cadeaux de première deviennent de plus en plus compliqués.
Çok aziz bir arkadaşımsın Sakallı. Ama açılış gecelerinde sunduğun hediyeler başıma iş açacak.
On m'a interviewé pour L'analyse analytique.
- John Beard'la Hindsight için röportaj yaptım.
Blair Simmons de Dailey et William Hastings de Beards Fork.
Blair Simmons, Daily William Hastings Beard Fork dışında yaşıyormuş.
On est à une heure de Beards Fork.
Bir saat içinde Beard Fork'ta oluruz, tamam mı?
Billy Gibbons, Frank Beard.
Evet. Billy Gibbons, Frank Beard.
Maintenant je sais que vous allez tous les battre jusqu'à White Beard.
Artık beyaz sakal'ın kampına gidip geri kalanları da halledeceğini biliyorum.
Vous l'avez? La dernière carte qui mène à White Beard.
Beyaz Sakal'ın kampını gösteren haritanın son parçasını aldınız mı?
Nous pouvons enfin trouver White Beard... et sauver ton père.
Artık Beyaz Sakal'ı bulup babanı kurtarabiliriz.
Ainsi, nous étions sur la route pour attraper White Beard... et sauver le père de Yaeko.
Böylece, Beyaz Sakal'la dövüşmek ve Yaeko'nun babasını kurtarmak için yola koyulduk.
D'après la carte, le campement de White Beard devrait être derrière.
Haritaya göre, Beyaz Sakal'ın kampı bu tepenin ardında olmalı.
Nous vaincrons White Beard ensemble.
aşkım. Beyaz Sakal'ı birlikte yeneceğiz.
Nous battrons White Beard ensemble.
Beyaz Sakal'ı birlikte yeneceğiz.
Hiro et Kensei sont arrivés au camp de White Beard.
Hiro ve Kensei, Beyaz Sakal'ın kampından kurtulmayı başarmışlar.
"Kensei suivit la fumée à sa flamme et trouva le trésor de White Beard."
"Kensei ateşi bulana dek dumanı takip etti ve Beyaz Sakal'ın hazinesine ulaştı."
White Beard a construit un arsenal... Des milliers d'armes.
Beyaz Sakal, içinde binlerce tüfek bulunan, büyük bir cephanelik kurdu.
J'ai dit à White Beard comment les fabriquer.
Nasıl yapılacaklarını Beyaz Sakal'a ben anlattım.
White Beard m'a dit que si je ne l'aidais pas, il allait te tuer, ma fille.
Beyaz Sakal, ona yardım etmezsem, kızımı öldüreceğini söyledi.
Si White Beard utilise les armes, cela anéantirait l'esprit de l'épée et des Samouraïs.
Beyaz Sakal o silahları kullanırsa, Samurayların ve kılıç öğretisinin sonu geldi demektir.
Nous devons repartir détruire les armes de White Beard.
Geri dönüp Beyaz Sakal'ın silahlarını yok etmeliyiz.
Nous devons arrêter White Beard.
Beyaz Sakal'ı durdurmalıyız.
White Beard m'a tout offert pour que je capture Hiro.
Beyaz Sakal, Hiro'yu yakalarsam, bana istediğim şeyi vereceğini söyledi.
Après avoir mené l'armée de White Beard à la victoire, je serai le meilleur chef que le Japon n'ai jamais eu.
Beyaz Sakal'ın Ordusu'nu zafere taşıdıktan sonra, Japonya'nın gördüğü en büyük lider olacağım.
White Beard va conquérir le Japon.
Beyaz Sakal, Japonya'yı fethedecek.
White Beard ne tolère pas la paresse.
Beyaz Sakal tembelliğe müsamaha göstermez.
White Beard a gagné.
Beyaz Sakal kazandı.
White Beard se prépare à partir au combat.
Beyaz Sakal'ın ordusu ilerlemeye hazırlanıyor.
Sans eux, White Beard n'est rien.
Onlar olmadan Beyaz Sakal bir hiç.
Je ne peux pas laisser White Beard gagner.
Beyaz Sakal'ın kazanmasına izin veremem.
White Beard a perdu.
Beyaz Sakal yenildi.
M. Corbin a dirigé de nombreuses ventes aux enchères dans les 5 dernières années Le Restaurant Avery à New York.
Bay Corbin, son beş yılın James Beard ödüllerini kazandı.
Détends-toi a dit la barbouze. Et il a toujours raison.
Rahatlaman gerektiğini söyledi Beard Hoca ve haklı da.
La même chose est arrivée à un électricien en 1966 - - un mec appelé Billi Beard.
Aynı olay 66'da Billy Beard adından bir elektrikçinin başına gelmiş.
Billy Beard a été incinéré.
Billy Beard yakılmış.
Quand je gérai les comptes de Beard and Phelps, un client n'a pas accepté notre campagne.
Asla parası için bir işe girmedim. Beard Phelps'in hesap işlerini yaparken müşteri kampanyamızı sevmediğinde
Beard, confortables?
Sakal rahat mısın?
Ici Beard Papa.
Sakallı Baba konuşuyor.
Frederick Beard, Espagne, 1992.
İspanya, 1992.
donc, je suis son "beard" ( quelqu'un utilisé pour cacher ses choix sexuels ).
Ben de kamuflajı oluyorum yani.
Pré - "beard".
Olmayan sakalı gibiyim.
La femme de votre prof avait une barbe ( En anglais Beard = Alibi gay et Barbe ) et alors il a fini sur une île en feu.
Ben- - Öğretmeninizin karısında sakal varmış ve öğretmeni de yanan bir adada görmüşler.
La Barbe le laisse commander ses plats préférés.
Beard en sevdiği yemekleri dışarıdan söylemesine izin veriyormuş.
T.S. Spivet, 10 ans à peine, a devancé des dizaines de scientifiques dans la course au prix Baird.
T.S. Spivet, sadece 10 yaşında, fakat bilimadamlarından oluşmuş bir kalabalığı geçerek bu yılın en gözde ödülü olan Beard ödülünü kazandı.
Il est quatre heures vingt-huit. Ici, John Beard.
Ben John Beard.
- Je suis Jean Barbe et je vois tout en noir.
Ben John Beard, ve asık suratlı herifin tekiyim.
Mais le combat avec White Beard allait devoir faire patienter l'amour.
Ama Beyaz Sakal'la yapılan savaş aşkı bir kenara fırlatıp atacaktı.
Beard est autour.
- Sakal yakında.
John Beard Jr.!
Tabii ya... John Beard Jr.