Translate.vc / francés → turco / Begin
Begin traducir turco
49 traducción paralela
Quand la sardine "begin the biguine"
# Sardalyalar dansa başladığında
Menachem Begin a porté la même paire.
Menachem Begin da bunların aynısından takardı!
Je vais poursuivre Menahem Begin! Et Moshe Dayan...
Menachem Begin'i, Moshe Dayan'ı ve B'nai B'rith'i mahkemeye vereceğim!
Et mon badge Infiltration Services Secrets...
Ve Menachem Begin Kamuflaj Seti rozetim.
"Luck if you ve ever been a lady to begin".
şans, hiç bir kadın olmaya başlamadıysan....
Ohhh, we can begin again.
Ohhh, we can begin again.
And a million bands begin to play
Ve milyonlarca bando onlar için çalacak...
Le bookmaker du Rabbin était Benny Beggin.
Hahamın bir de bahisçisi varmış - adı da Benny Begin. Benny morgda.
Benny Beggin, tué par une balle de base-ball.
Benny Begin - beysbol topuyla öldürülmüş.
" Après 12 jours de négociations, menachem Begin et anwar El-Sadat Signèrent les accords de camp David le 17 Septembre 1978,
12 gün süren müzakerelerin ardından Manachem Begin ve Anwar El-sadat 17 Eylül 1978'de Camp David sözleşmesini imzaladılar.
Begin'to do fessa.
Tam bir pislik gibi davranmaya başladı.
Towards Met? meal when the food arrives Dov'? inflamed begin the pain.
Yemeğin sadece yarısını bitirebiliyordum sonra belli bir yere gelince, oraya bir değdi mi, orası yanardı.
* Just smile for me and let the day begin *
Benim için gülümse ve güneş doğsun
Menahem Begin aussi.
Sonra Menachem Begin.
C'est impossible que Begin et Sharon rendent le SinaÏ...
Begin'le Sharon Sina'yı geri vermez.
Begin est un traître.
Begin, hainin teki.
Ce Begin, c'est un génie.
lrak'taki nükleer santrali patlatmışlar. Şu Begin tam bir dâhi.
Something's bound to begin
* Bir şey başlamak zorunda *
I can t begin to knowin'but then I know it s growin'strong
* Bilemiyorum hiç ne zaman * * Ama biliyorum güçlenmeye başladı sonra *
Begin to sing about it
+ + Bu konuda şarkı söyleyecek + +
- Let's start a... - Choir - When I begin to
"koro" derse
- But if I begin to - Chirp
- Ama başlarsam...
Il a fait don à Israël de plusieurs millions de livres sterling pour aider Israël à tuer les femmes et les enfants de Palestine.
Sieff İngiliz halkının iyi bildiği Manahem Begin'e çok yakın biriydi ki Manahem İsrail'e Filistinli kadın ve çocukları katletmede milyonlara kez yardımda bulunmak için bağış yapan biridir.
And how could you begin back where it all started, here in Tekken City.
Ve Tekken şehirleri başlangıca geri döndü
♪ l'm getting tired and I need somewhere to begin ♪
♪ Yoruluyorum ve başlamaya ihtiyacım var. ♪
We'll begin
* Başlayacağız *
Saison 2 Épisode 1 Begin the Begin
Covert Affairs 2. Sezon 1.
♫ And so we begin
¶ ve başladık
♪ Let you dream begin ♪
* Başlasın rüya *
♪ Let the fantasies begin ♪
♪ Düşler başlasın ♪
♪ It s time to begin, isn't it?
* Başlamanın vakti geldi, değil mi? *
♪ It s time to begin, isn't it?
* Başlamanın vakti geldi, değil mi?
While I write, the others begin training.
Ben yazarken, diğerleri çalışmaya başladılar.
♪ It s show time, let the dream begin ♪
* Gösteri vakti geldi, bırakın başlasın bu rüya *
I can feel my heart begin to pound
# Hissediyorum kalbimin küt küt atmaya başladığını #
- In Dreams Begin Responsability Traduction @ TeamBraverman you re in or you re out you re in or you re out are you in, are you out you re in or you re out
# may you always be courageous # # stand upright and be strong # # and may you stay # forever young # may you stay # forever young # you're in or you're out # you're in or you're out # are you in, are you out # # you're in or you're out
♪ To begin, how you think you really gon'pretend ♪ ♪ Pretend ♪
* Rol yapabileceğini nasıl düşündün *
Commençons.
Let us begin.
Menachem Begin a tué 91 soldats britanniques à l'hôtel King David avant de devenir premier ministre.
Menachem Begin, King David Otel'de 91 İngiliz askerini öldürdü Başbakan olmadan önce.
C'est Menachem Begin.
Menachem Begin.
T'en reste sans voix? Je sais, c'est dingue, mais... C'est comme un bégin d'A-M-O-U-R, j'ai un grand problème.
Biliyorum, bu çılgınca ama bu Â-Ş-K denen şey başımda ve başım büyük belada.
" Nor but in merriment begin a chase,
"Ne de şenlikten başka hiçbir yerde, bir kavga çıkartmayan..."
Parce que tu ressembles à un petit garçon avec un bégin et avec quelque chose sur le visage.
Çünkü aşık olmuş bir çocuk gibi görünüyorsun. Suratında da bir nahoşluk var. Anne!
Sieff est un proche de Menahem Begin... que l'opinion britannique connaît très bien.
FKÖ sözcüsü.
Oui, et bien... Je pourrais bien avoir le bégin pour la prof de musique, Ms. Juniper.
Evet, şey vekil müzik öğretmeniniz Bayan Juniper'dan hafiften hoşlanıyor olabilirim.
Vous n'avez jamais essayé d'arrêter les agissements de Blaire car vous aviez le bégin pour elle.
Blaire'in zorbalıklarını durdurmaya çalışmadın çünkü ondan hoşlanıyordun.
Tu as le bégin.
- Ondan hoşlanıyorsun.