Translate.vc / francés → turco / Binky
Binky traducir turco
95 traducción paralela
Oh, je parie que c'est de Binky.
Eminim Binkie'dendir.
Vicky, Kiki, Binky, Bessy...
Pres, Buffy, Boo, Binky, herkes.
Allez, viens, Binky.
Gel benimle, Binky.
Binky va attendre dehors.
Belki de Binky dışarıda beklemek ister.
Binky!
Binky!
As-tu eu... ton "binky marsden farfie"?
Sen sınıfını bulabiliyor musun?
Vous jouez au golf miniature?
- Siz mini-golf oynar mısınız? - Ah, Binky şuradaymış!
Voilà Binky!
- Oh, merhaba!
Il est parti par où, Binky?
Nereye kaçtı Binky?
Le pétard de Cusomano?
Cusamano'ların Binky'si mi?
Tu n'es pas fâché, Benny cuicui? - Non. - T'es sûr?
- Kızmadın değil mi, Binky-Winky?
Je t'aime, poussin... bien que je n'y suis pas obligée.
- Seni seviyorum, Binky. Ama seni şimdi sevmem gerekmiyor.
Assez! Je me moque que toi et Binky ayez trouvé une pomme de pin géante...
Sen ve Binky'nin dünyanın en büyük kozalağını buluşu umrunda değil.
D'abord, il s'appelle Bucky, pas Binky.
Öncelikle adı Bucky, Binky değil.
- Binky, ici Nicki. - Jill, ici Jojo.
- Binky, ben Nicki.
Oui, pas de biberon, pas de tétine...
Evet, hiçbir şişe, hiçbir binky.
Son doudou préféré se trouve dans la poche sur le côté... mais c'est seulement s'il devient grognon. Tu ne vas pas devenir grognon, hein?
En sevdiği binky'si yan cepte... ama onu sadece huysuz olunca verirsin.
Tu veux ton doudou?
Binky'ni mi istiyorsun?
Tu veux ton doudou?
Binky'ni mı istiyorsun?
Mais c'est quoi ton doudou d'abord?
Binky de ne haltsa?
Doudou, tétine, c'est la même chose.
Binky. Sakinleştirici. Aynı şey.
Eh bien, quand il avait trois ans, on l'appelait Binky. Binky?
Şey, üç yaşındayken ona Binky derdik.
- Pauvre Binky.
- Zavallı Binky.
La pause est finie, Binky.
Ara bitti, Binky.
Tu as utilisé Binky pour avoir plus de mots?
Daha fazla kelime almak için Binky'yi annenin üstüne mi saldın?
Elle posait juste des questions pour t'aider pour ton texte.
Binky, kitap kabındaki yazın için sorular soruyormuş.
Bianca... Binky, c'est une grosse opportunité pour toi.
Binky, bu senin için çok büyük bir imkan.
Où est votre famille, Binky?
- Ailen nerede, Binky?
- Coach Beauregard...
- Koç Beauregard mı? - Binky de lütfen.
- Binky.
Pekala Binky.
J'en connais un chez Binky Urban.
Bir dostum Binky Urban'la beraber bir menajer.
- Binky Taylor.
- Binky Taylor.
Je suis Binky taylor, Ie pere de Kristen taylor.
Ben Binky Taylor, Kristen Taylor'un babası.
- Je suis au sud du sex shop Binky.
- Binky'nin porno dükkânının güneyindeyim.
EN AVANT, BINKY, AU CHÂTEAU D'OS DU PÈRE PORCHER.
İlerle Binky, Hogfather'ın kemikten kalesine doğru.
Binky.
Binky!
Je crois que j'ai l'assassin de Binky.
Galiba Binky'yi kimin öldürdüğünü buldum.
- Qui est Binky?
- Binky de kim?
Comment a-t-il fini dans son casier?
Peki Binky, Kelly'nin dolabına nasıl girmiş?
Binky.
- Binky.
Vous vous appelez Binky?
İsminiz Binky mi?
- D'accord, Binky.
- Peki, Binky.
- Pas selon Binky Moore.
- Binky Moore'ye göre değil.
Binky?
Binky mi?
Mon Dieu, c'est Binky Moore.
Aman Tanrım, bu Binky Moore.
Oh, appelez-moi Binky, tout le monde m'appelle Binky.
Bana Binky diyin. Herkes bana Binky der.
O.K., Binky, parlez-moi de...
Tamam Binky. Bana...
Est-ce que ça posait problème à Doris et Binky?
Yani, Boris ve Dinky'nin bu konuda bir sorunu mu vardı?
Ça dérangeait vraiment Binky.
Binky'nin kocaman bir sorunu vardı.
Binky?
- "Binky" mi?
Binky se sent coupable, ma chérie.
Binky kötü hissediyor, tatlım. Onu sonuna kadar dinlemelisin.