English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Biscuit

Biscuit traducir turco

1,132 traducción paralela
♪ Ai le slip qui démange, et un biscuit chinois?
"Ruhum çok kötü durumda ve uğurlu kurabiyemi almalıyım."
Et elle m'a collé sur les bras le... le biscuit... et veut que je le garde une semaine.
Bir torba kurabiye bıraktı ve onları bir hafta saklamamı istedi.
Vous l'aimez ce biscuit?
Kurabiyeler hakkında ne hissediyorsun Jack?
La pâtissière croit que je m'intéresse seulement... que je ne suis capable de m'occuper, par rapport au biscuit en question, que du...
Kurabiye yapan kişi, benim tek ilgilendiğim şeyin, ya da söz konusu kurabiyeyi yapmakla ilgili yeteneğimin sadece... - Şeker ekleme mi?
- Et ce biscuit?
- Kurabiyelere ne olacak?
Je voudrais trouver un poisson qui accepte mon chocolat... et qui aime mon biscuit aussi.
Keşke, siyah çikolata katmanımdan korkmayan bir balık bulabilsem. Ayrıca kurabiyemi de sevse.
Elle a un biscuit aussi.
Üstelik de kendi kurabiyesi vardı.
Devant votre biscuit?
Kurabiyesinin önünde mi?
Il en veut une qui aime son biscuit. C'est pas le genre!
Babam, kurabiyelerini sevecek birini arıyor.
Tout le monde a un biscuit?
Herkes kurabiye aldı mı?
Un biscuit pour toi, pour toi et pour toi.
Bir kurabiye sana, bir tane sana, bir tane de sana.
Qui veut un bout de mon biscuit phallique? "
Benim penise benzeyen tatlılarımdan isteyen var mı? "
En me voyant, ils crient : "Biscuit-man!"
Bana "Kurabiye adam" diyorlar!
Je mange un biscuit au chocolat, si j'ai envie.
Eğer Chip Ahoy istiyorsam, bir şekilde yerim.
Je viens juste de les entendre sur Nostalgie.
King Biscuit Flower Hour parçasını dinlemiştim.
Elle lui apporte un biscuit qu'elle a volé à la cuisine.
Ona mutfaktan çaldığı kurabiyeleri getiriyor.
a fait chuter en flèche l'usine en sixième position avec À Table et Allied Biscuit.
- Şehre en iyi krakeri sağlayan şirkette çalışan adam - Çevrilmemiş altyazı -
Je veux un biscuit.
- Bir kurabiye alabilir miyim?
Voici un biscuit.Joyeux Noël...
Buyrun, kurabiye. Mutlu Noeller.
Voici un biscuit.Joyeux Noël.
Buyrun, kurabiye.
A la fin, tu t'étranglais avec un biscuit.
Sonunda, boğazına kurabiye kaçıyor.
Eh, gras-double. Tu veux une autre biscuit, gras-double?
Tıknaz, bir Pop-tart daha ister misin, tıknaz?
Un biscuit?
Non ParieI?
Le même biscuit que je mangeais.
Benim de en sevdiğim üründür.
Dès que je t'ai vue manger ma marque de biscuit préférée.
En sevdiğim bisküviyi yediğini biliyorum.
Toi aussi, Biscuit.
Hepinizi istiyorum. Bisküvi?
Vous voulez un biscuit?
Belki de kurabiye yesen iyi olur.
Le Biscuit va prendre ça très au sérieux.
- Bisküvi bu anma törenini çok ciddiye alacaktır.
- "Le Biscuit".
"Kurtçuk" tu değil mi? Bisküvi.
- Pardon. J'ai dû associer biscuit, biscotte et biquette.
- Demek bisküviden, kurabiyeye oradan da kurtçuğa geldim Özür dilerim.
Le Biscuit est maître ès invalidations.
Bisküvi'nin hakkını vermeliyim. Hükümsüzlük kararı alma konusunda oldukça iyi.
Comme un biscuit Oreo.
Oreo bisküvi gibi.
Enfin, sans le délicieux biscuit au chocolat.
Çikolatalı bisküvi lezzeti olmadan tabii ki.
Ouvre ton biscuit chinois.
dilek kurabiyeni aç.
Père Beeching, biscuit ou gâteau?
Peder Beeching, bisküvi mi kek mi?
Biscuit ou gâteau? Ooh...
Bisküvi mi kek mi?
Biscuit ou gâteau, voyons...
Hm... Bisküvi mi kek mi, bir düşünelim.
Il ne suffit pas de vouloir un biscuit, il faut le mériter.
Bunlar kraker almak için yeterli değil. Krakeri kazanmalısın.
J'ai fait l'hôtel tout entier, mangé un biscuit, et failli appeler la police.
Tüm otelde seni aradım. Pirinç gevreği bile yedim. Neredeyse polisi arayacaktım.
Vous manger biscuit.
Hayır, kurabiye ye.
Vous manger biscuit!
Kurabiyeyi sen ye.
Manger putain de biscuit!
Ye şu lanet kurabiyeyi.
Un biscuit?
- Kurabiye?
Avantage des disputes : on joue á "trempe ton biscuit", aprés.
Kavga yapmanın tek amacı sonradan doktorculuk oynamaktır.
Jeff, le dieu du biscuit.
Geoff, Bisküvi Tanrısı.
Un biscuit.
Bunlar daha güzel.
Un biscuit?
Kek ister misin? - Hayır, teşekkürler.
C'est un biscuit apéritif!
Hayır, bu bir Goldfish krakeri.
- Tu ne veux pas un biscuit?
Kurabiye ister misin veya onun gibi bir şeyler?
- Biscuit.
- Bisküvi.
Manger biscuit!
Kurabiye ye.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]