Translate.vc / francés → turco / Bizi
Bizi traducir turco
95,844 traducción paralela
Tu crois que tu peux nous emmener là bas?
- Bizi oraya götürebilir misin?
Ils nous ont massacrés, tué les enfants, nos amis, nos familles.
Bizi katlettiler, çocukları öldürdüler arkadaşlarımızı, ailelerimizi.
Roi Roan de la Nation des Glaces nous a envoyés.
Buz Ulusu'ndan Kral Roan bizi gönderdi.
Ils nous a envoyés pour récupérer un morceau du vaisseau, une machine.
Geminin bir parçasını almamız için bizi gönderdi. Bir makineyi.
Le roi ne peut pas se battre, ou ses mignons ne seraient pas là pour essayer de nous arrêter.
Kral savaşamıyor. Yoksa piyonları buraya gelip bizi durdurmak istemezdi.
On ne nous a pas abandonnés au Mont Weather.
Bizi Weather Dağı'nda bırakmamıştın.
Il peut pas nous attaquer.
Yani bu bizi etkileyemez.
Les extraterrestres étaient là, ils nous contaminaient, ils nous transformaient en eux, et c'est pour cela qu'on s'est fait - une promesse mutuelle...
Uzaylılar artık burada, bizi kirletip onlar gibi olmamız için değiştiriyorlar.
la tuer? Ça ferait de nous des meurtriers, non?
Bu bizi bir katil yapmaz mı?
Sortez-nous de là.
Götür bizi buradan.
Le Général Talbot nous sauve la mise une fois, et c'est comme si on lui devait toute une satanée parade.
General Talbot bizi bir kez kurtardığı için ona lanet bir geçit töreni borçluymuşuz gibi davranıyor.
- Ce mec nous a presque tués.
- Bizi neredeyse öldürüyordu.
Pouvez-vous nous laisser, s'il vous plait?
Bizi yalnız bırakır mısınız lütfen?
Ils vont nous trainer devant tous les sous-comités possibles, pour nous demander qui nous sommes et ce que nous faisons.
Olasılık dışı mı? Bizi her alt komitenin önüne çıkarıp kim olduğumuzu ve ne yaptığımızı soracaklar.
Je ne sais pas ce qui se passe, mais quelqu'un nous a vendu.
Ne olduğunu bilmiyorum ama biri bizi ele verdi.
- Une caméra, nous observant constamment.
Bunca zamandır bizi izleyen bir kamera.
Non, je pense que tu nous... que tu nous confonds là.
Hayır, sanırım orada bizi... Orada bizi karıştırdın
- Qu'on voie si on obtient une piste.
- Bizi bir yere ulaştıracak mı bir bak. - Anlaşıldı.
Vous nous avez envoyé après le mauvais type?
Bizi yanlış adamın peşine mi gönderdin?
- Sam nous a envoyés.
- Bizi Sam gönderdi.
Ouais, honte sur nous.
Evet, bizi gölgede bıraktı.
On ne sait pas si on peut lui faire confiance, - mais elle pourrait...
Ona güvenebileceğimizi bilmiyoruz ama bizi -
C'est pour ça qu'on doit s'assurer que l'O.N.U. nous soutient, peu importe le nombre de conférence téléphonique politique que vous devrez faire.
Bu yüzden Birleşmiş Milletlerin bizi desteklediğine emin olmalısınız. Ne kadar yorucu ve bürokratik konferans çağrısı yapmanız gerekiyorsa yapın.
Espérons qu'elle puisse nous mener à l'agent May.
Umalımda bizi Ajan May'e yönlendirsin.
Agnes nous mène à Radcliffe.
- Agnes bizi Radcliffe götürecek.
Si vous nous menez à Radcliffe, je vous obtiens un marché.
Bizi Radcliffe'e ulaştırırsan sana bir anlaşma sağlayabilirim.
Si c'est ce qu'ils voulaient, ils l'auraient déjà fait.
Bizi öldürmek isteseler çoktan öldürürlerdi.
Sauf s'ils attendent de nous séparer de la population, puis nous tuer ou nous remplacer ou...
Bizi diğerlerinden ayırıp öldürmeyi ya da değiştirmeyi ya da - Tamam. Tamam.
Ils ont dit qu'on était des androïdes, ont retourné tout le QG contre nous, et nous faire tuer.
Bizim sahte yaşam modelleri olduğumuzu söyleyip bütün üssü peşimize takacak ve bizi öldürtecekler.
Et pour rappel, même si nos signes vitaux s'aggravaient, ne...
Ve unutmayın, yaşam değerlerimiz bozulsa bile sakın bizi -
Ils vont nous arrêter.
Jemma, bizi tutuklayacaklar.
Mais ce qui m'inspire dans la réaction de notre pays, c'est qu'on a fait bloc.
Ama bana ilham veren şey, Ülkemizin verdiği tepki biçimiydi. Bizi bir araya getiren şey.
Tu dois faire quelque chose avant que ce psychopathe nous tire dessus!
Bu sapık herif bizi vurmadan önce bir şey yapmalısın! Dur!
Couvre-nous.
Koru bizi!
Nous sommes agents du SHIELD, nos corps sont détenus en captivité, et tout ceci est une prison virtuelle, construite pour qu'on reste endormis.
S.H.I.E.L.D. ajanlarıyız. Bedenlerimiz esir tutuluyor. Ve burası bizi yatıştırmak için inşa edilen sanal bir hapishane.
Alors, envoyez-nous.
O hâlde bizi gönder.
Allez les sauver, et laissez-nous en paix.
Gidip onları kurtarın ve bizi rahat bırakın.
Tu m'avais promis que si je restais sur l'île, hors de ton chemin, tu nous laisserais tranquille.
Adada kalıp yoluna çıkmazsam bizi rahat bırakacaktın.
Ils veulent nous détruire.
Bizi yok etmek istiyorlar.
Tirez-nous dessus ou aidez-nous, mais ne restez pas plantée là.
Bizi ya vur ya da yardım et ama orada dikilip durma.
Nous sommes plus inquiets pour sa colonne vertébrale.
Ama, omuriliğinden aldığı hasar bizi endişelendiriyor.
- Ils nous ont fait paraître faible.
- Bizi zayıf gösterdiler.
Ceux ayant des informations qui pourraient nous m -
Bizi bir ipucuna yönlendirecek bir bilgi verenle- -
Le plus intelligent serait d'attendre pour l'atteindre.
Oturup onun bizi bulmasını beklemek daha akıllıca.
Le bus d'Hydra devrait nous amener là-bas sans soucis.
Hydra'nın otobüsü bizi oraya tek parça halinde götürebilir.
Je sais comment on peut rentrer.
Bizi eve götürecek bir yol biliyorum.
Nadeer nous a chopés.
Nadeer bizi enseledi.
Elle pourrait nous conduire à May.
Bizi May'e yönlendirebilir.
Ils pourraient nous tuer, ou peuvent... ils...
- Bizi öldürebilirler, ya da onlar -
On nous convoque.
BİZİ ÇAĞIRIYORLAR.
Ça devrait nous déconnecter du Cadre, nous réveiller.
Bunun bizi Framework'dan çıkarıp uyandırması gerekiyordu.