Translate.vc / francés → turco / Bluestar
Bluestar traducir turco
43 traducción paralela
A la Bluestar, tu serais devenu chef de la clientèle au lieu d'être vendeur!
Bluestar'da kalsaydın şimdi satış elemanı olacağına şef olabilirdin.
A Bluestar!
Bluestar'a.
- Bluestar...
- Bluestar.
- Bluestar Airlines...
- Bluestar Havayolları.
Je veux que vous m'achetiez 20000 actions Bluestar à 15 ½ / 8... 153 / 8 maximum.
Bluestar'ın 20,000 hissesini almanı istiyorum... onbeşte ve bir sekizinci, en fazla üç-sekiz.
Bluestar était à 17 ½ / 4 à mon départ. Il était à 15.
Ofisten çıkarken Bluestar 17 1 / 4'teydi. 15'ten yükseldi.
Noyez l'ordre Bluestar en mettant 200 K $ sur un de vos toquards.
Bluestar alımını kapat. Bahsettiğin işe yaramaz hisselerden birine 200 koy.
Bluestar Airline!
Bluestar Havayolları.
Bluestar est une gemme dans sa gangue, Gordon.
Bluestar parlatılmamış bir mücevher, Gordon.
J'ai bossé à la Bluestar.
Ben Bluestar'da çalıştım.
S'ils déposent le bilan de Bluestar, ce que je crois, c'en sera fini de vos syndicats, vos contrats. Vous serez à la rue.
Eğer Bluestar'ı Bölüm 11'e atarlarsa, ki atacaklarını düşünüyorum,... sendikanızı feshetmek ve sizi mülklerinden dışarı atmak için iflas kanunlarını kullanacaklar.
D'abord, sachez que ma porte vous sera toujours ouverte, car je sais par mon père que Bluestar vole grâce à vous.
İlk olarak, hepinizin kapımın daima açık olacağını bilmenizi istiyorum,... çünkü babam sayesinde bildiğime göre Bluestar'ı havada tutan sizlersiniz.
Bluestar, syndicats, il s'en tape!
Bluestar ya da sendikaları umursamıyor.
Gekko nous a confié le dossier Bluestar.
Gekko, Bluestar anlaşmasına bakmamızı istedi.
Le nouveau boss de Bluestar, Bud Fox.
Millet, Bluestar'ın yeni şefi - Bud Fox.
D'ici 8 jours, les petits porteurs l'auront acheté.
Gelecek hafta cadde Bluestar'ın sahibi olacak.
Pouvez-vous nous garantir la liquidation de Bluestar?
Siz Bluestar'ın tasfiyesini garanti edebilir misiniz?
Je viens d'apprendre qu'on bradait Bluestar.
Bluestar'ın satışından yeni haberim oldu.
Vous disiez vouloir redresser Bluestar, pas la dépecer!
Bluestar'ı çekip çevireceğini düşünmüştüm, devireceğini değil.
Dis-leur de la boucler sur l'affaire Bluestar, ou je viendrai personnellement les égorger!
Onlara söyle, Bluestar anlaşmasında fermuarlı ağızlar istiyorum... yoksa oraya gelip lanet gırtlaklarını deşerim.
II va découper Bluestar en rondelles et la vendre à l'encan.
Bluestar'ı küçük parçalara ayırıp hepsini satacak.
Si Gordon n'achète pas Bluestar, ce sera un autre qui fera pareil.
Bluestar'ı Gordon almazsa başkası alır. Aynısını yapmayacaklarını kim bilir?
En démembrant Bluestar, Gekko espère dépasser les 30 $.
Gekko, Bluestar'ı dağıtarak hisse başına 30 papel olacağını düşünüyor.
Que diriez-vous d'acquérir Bluestar avec des concessions syndicales à 18 $ l'action? Et du même coup, voir Gekko ballotté par le vent au bout d'une corde?
Bluestar Havayolları'na sendika imtiyazlarıyla... hisse başına $ 18'a... ve Gordon Gekko'ya zarar vererek sahip olmaya ne dersiniz?
Bluestar.
Blustar.
Les affaires reprennent avec Bluestar!
Bluestar işine geri dönüyoruz.
Bluestar.
Blustar, Bay Mannheim.
Marty, aide-moi : 200000 Bluestar à 19 ½.
Marty, bir iyilik. 19 1 / 2'de 200.000 hisse Bluestar.
"Blue horseshoe adore Bluestar." Compris?
Dinle, Mavi Nal, Bluestar Havayolları'nı sever. Anladın mı?
Bluestar grimpe.
Bluestar oyunda.
Prends l'argent sur Bluestar et tire-toi.
Bu bebeği sat. Parayı al ve kaç. Çıkıyoruz.
Les gens de Bluestar demandent à vous voir.
Bluestar'dan seni görmek isteyen bazı insanlar var.
Fox dit que Bluestar est à 23 $.
Fox, Bluestar'ın 23'e çıktığını söylüyor.
On est dans la merde sur Bluestar.
Bob, BST'de büyük sorunumuz var.
Que de rebondissements à Wall Street autour du titre Bluestar!
Bugünkü büyük Wall Street hikayesi Bluestar Havayolları'ydı.
Le raider Sir Wildman a acheté un bloc substantiel de Bluestar, et annoncera demain un plan qui a le soutien des syndicats.
Yağmacı Sir Lawrence Wildman devreye girdi ve büyük miktarda Bluestar aldı... ve yarın sendikaların desteğini içeren bir anlaşmayı bildirecek.
Tu m'as baisé sur Bluestar.
Bluestar işinde beni mahvettin, ha?
A ta place, j'accepterais le job à Bluestar que Wildman t'a proposé.
Doğru. Wildman'ın sana önerdiği Bluestar'daki işi düşün.
C'est le Bluestar.
Bluestar *.
Le Bluestar en violet?
Mor bir Bluestar.
Je suis allée dans tous les "Gold store" de Brooklyn, j'ai fait monter les enchères entre eux jusqu'à ce que j'en ai assez pour le four.
Ben de Brooklyn'deki her kuyumcuya gidip bir Bluestar alabilecek parayı ayarlayana kadar tekliflerini kıyasladım.
Il y a deux jours, Stacy Dover a reçu un email d'une fausse entreprise qui s'appelle Bluestar Books.
İki gün önce Stacy Dover Bluestar Kitap adlı sahte şirketten bir mail almış.
Bishop, va chercher ton kit BLUESTAR.
Bishop, BLUESTAR aletlerini getir.