English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Boardwalk

Boardwalk traducir turco

49 traducción paralela
- Tilyou Ave. Prês des planches.
- Tilyou Avenue ve Boardwalk köşesinde.
Voilà Tilyou Ave. Et les planches. Que fait-elle ici?
Tilyou Avenue ve Boardwalk köşesi burası.Acaba burada ne yapıyor?
Tu te souviens de "Boardwalk", "Park Place", "Marvin Gardens"?
Sahil Yolu, Park Meydanı, Marvin Bahçeleri, hatırladın mı?
Pour la 3ème fois... vous n'avez pas d'hôtel à Boardwalk!
Üçtür söylüyorum... - Boardwalk'da otelin yok.
Il faut donner 1 000 $ et 4 maisons pour avoir un hôtel.
- Otel. - Boardwalk'da otel yapmanın bedeli... - Otel.
Je prends Boardwalk et Park Place.
- Ben Boardwalk'la Park Place'i alıyorum. - Olmaz.
Je veux Boardwalk.
- Sen de şunları alabilirsin... - Hayır ben Boardwalk'u istiyorum.
- Je veux Boardwalk.
- Hayır, ben Boardwalk'u istiyorum. - Çünkü orada onlardan üç tane var...
"Under the Boardwalk", vous la connaissez?
Under The Boardwalk şarkısını biliyor musun?
Avec un hôtel sur "Rue de la Paix", on est sûr de gagner.
Boardwalk ve Park Place'e otel yapınca kazanmayı garantilersin.
J'ai "Park Place" et "Boardwalk".
Artık yüşüyüş yolum ve bir park alanım var.
Je faisais du ball-trap avec mes copains.
Boardwalk'ta çalışırdım. Arkadaşlarımla gittiğim bir atış yeri vardı.
Pacific Ocean Park, réputé supérieur au Coney Island de New York, et au Boardwalk d'Atlantic City, finit lentement de se consumer et n'est plus qu'un doux souvenir,
Bir zamanlar Coney Island ile Atlantic City'deki isk eleden bile güzel olduğu söylenen Pasifik Okyanus Park artık bir harabe ve yalnızca anılarda kalacak.
Ma bicyclette maîtrise les trottoirs en bois et les bourbiers.
Bisikletim... Boardwalk ve Quagmire'ı çok rahat geçer.
C'est plus facile de rouler sur le trottoir que dans un bourbier.
Quagmire ve Boardwalk arasında fark vardır tabii.
Moi et Silent-Bob nous avions acheté une voiture, nous roulions le long de la plage... un putain de flic de Middletown nous arrête pour Suspicion de Malveillance.
Ben ve Sessiz Bob en sonunda bir araba aldık, Boardwalk'ta dolaşırken zarar verdiğimiz şüphesiyle Middletown polisi bizi kenara çekti.
Le bord de mer m'appartient.
Boardwalk- - Aldım onu.
Mooky propose d'aller à Boardwalk,
Mooky, Boardwalk'a gidelim diyor.
- Aux Planches. - Tu déconnes.
Boardwalk Lounge, saat 9.00'da...
Un puits de science l'a jeté de la promenade.
Ukalanın biri Boardwalk'tan itmişti.
On va prendre l'air sur la promenade.
Boardwalk'ta biraz hava alacağız.
Avec la main sur le cœur, on a regardé les feux d'artifice qui étaient tirés depuis la promenade.
Ellerimiz kalbimizde Boardwalk'ta patlayan havai fişekleri izledik.
On est en retard pour un point de presse au Grove Boardwalk.
Grove Boardwalk'taki basın toplantısına geç kalıyoruz. Hayır ama bakın.
La jetée de nuit, en public, on pensait faire passer un message.
Geceleyin Boardwalk'ta alenen yaparak bir mesaj göndeririz dedik.
Vous m'avez tiré dessus sur la jetée.
Boardwalk'ta bana ateş ettin.
Le toit va bientôt exploser au-dessus de cette arène!
Boardwalk Hall Arena çatısı neredeyse havaya uçmak üzere!
Moi, j'aime bien Boardwalk.
Ben Boardwalk'u da severim.
On gagne pas, avec Boardwalk.
Kimse Boardwalk'la bir şeyler kazanamaz.
Moi, j'aime bien Boardwalk.
Boardwalk iyidir.
J'en ai pris soin quand il avait la malaria, je l'ai amené faire du camping, l'ai fait traverser cette putain de croisette ( Boardwalk ).
Sıtmasını tedavi ettim, kampa götürdüm o lanet rıhtımda koşturdum.
Vous regardez la série de Marty? Boardwalk Empire?
Marty'nin dizisini izliyor musunuz, "Boardwalk Empire"?
Tu croyais que j'allais louper un voyage au Boardwalk Empire, le temple de la danse, du jeu, des filles et du vice sur la côte Est?
Boardwalk İmparatorluğu'na yolculuğu kaçıracağımı mı sandınız? Dansın, kumarın, şov kızlarının ve günahın doğudaki merkezine?
Tu crois que tu peux me battre au Boardwalk?
Ahşap platformda beni yeneceğini mi düşünüyorsun? Bunu daha önce yaptım.
Il y a 8 supers séries à la TV ( Dexter, Homeland, The Walking Dead, Once upon a time, Mentalist, The good wife, boardwalk empire et les Simpsons... )
Sekiz tane falan çok güzel program var.
Le beau gosse de la promenade!
Boardwalk Slim.
Mon premier baiser était sous ce Boardwalk.
İlk kez bu rıhtımın altında öpüşmüştüm.
Peu importe, l'intérêt ici est - - tandis que tout le monde est entrain de jouer aux dames, je joue au monopoly, et je construit toujours un hôtel sur Boardwalk.
Her neyse olay şu ki herkes dama oynarken ben monopoly oynuyorum. Ve her zaman Boardwalk'a otel dikerim.
- Vous regardez pas Boardwalk Empire?
Boardwalk Empire'ı izlemiyor musunuz?
J'atterris rue de la Paix.
Ve Boardwalk.
Que dirais tu d'échanger mes cartes Boardwalk et Park Place, contre ton Ventnor?
Eğer sana tahta yolu ve park yerini verirsem bana Ventnor'u * verir misin?
"Allez vous promener sur Boardwalk", que j'ai maintenant, tu es donc fauché et j'ai gagné!
Tahta yol üzerinde bir adım yürü. Şu an sahip olduğum yer ile iflas ettin ve ben kazandım.
Je ne peux pas continuer de regarder Boardwalk Empire non-stop.
Boardwalk Empire dizisini izleyemem.
- "Rendez-vous Rue de la Paix" ;
"Boardwalk'ta yürüyüşe çık",
Ils ont repris le Conservatoire Hillside, le palais de justice, et le Cirque Boardwalk.
Hillside Gözlem Evi'ni, mahkeme binasını ve... Boardwalk Sirki'ni ele geçirdiler.
Qu'est ce que tu as fais la seconde fois, tu l'as jetée en bas de Venice Boardwalk?
Onu Venice Beach iskelesinden mi attın?
ANASTASIA
Boardwalk Empire Sezon 1 Bölüm 4
- Ouais.
Benimle Grove Boardwalk'ta buluşursan,
Si tu me rencontres au Grove Boardwalk, tu en auras peut-être la chance.
Öyle bir şansın olabilir.
- Bien, c'est vendu.
- Boardwalk satıldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]