Translate.vc / francés → turco / Bodyguard
Bodyguard traducir turco
79 traducción paralela
Perspicace, ambitieux et impitoyable, Capone passe en 6 ans de la situation de videur de bars à celle de chef de la plus puissante organisation clandestine de Chicago.
Zeki, hırslı ve tamamen acımasız... Capone, Chicago'nun mücadele edilemeyecek en güçIü yeraltı organizasyonuna sahip olana kadar 6 sene bodyguard olarak salonlarda çalıştı.
Mais tu as toujours dit que j'étais la jolie et elle, le garde-du-corps.
Üstelik hep güzel olanın ben olduğumu, onun yanımda bodyguard gibi durduğunu söylerdin.
"Bodyguard", "Total recall." Ça veut dire quoi?
"Bodyguard", "Total Recall". "Bodyguard" nedir ki?
Je sortais avec le videur du Curtain, et Club Retro est à deux pas.
- Curtain'daki bodyguard'la çıktım ve Club Retro ise eski moda
En l'honneur de votre succès, je vais chanter le thème de Bodyguard.
Ve, şimdi, başarınızın şerefine hit sinema filmi The Bodyguard'ın tema şarkısı.
Or, le couple est sain, mais la mére ne veut pas porter son gosse.
Doğumdan sonra hiçbir şeyi kalmayacak. Kız bir evde sürekli bodyguard kontrolü altında tutuluyor.
Ton garde du corps.
Bodyguard'ın.
- Plus de gardes de corps que d'invités.
- Ziyaretçilerden çok bodyguard var.
Son gigantesque garde du corps.
- Yüz metrelik bir bodyguard,
Vous êtes un policier, pas un athlète! Vous êtes mon gardien, non mon garde du corps.
Sen polissin atlet değil Sen benim bodyguardım değilsin.
Allez, M. Garde du corps.
Hadi, Bay Bodyguard.
Mais j'ai eu pas mal de gardes du corps et de nourrices, si ca peut compter.
Ama birçok bodyguard ve dadım oldu, eğer bunlar sayılırsa.
Alors, vous êtes le garde du corps?
Demek sen bodyguard'sın?
J'ai été employé comme garde du corps.
Bir zamanlar bodyguard idim.
La compagnie de lingerie m'a donnée un garde du corps.
Şirket bana da bir bodyguard sağlıyor.
- Marcel, ce videur dont tu m'as parlé?
- Bodyguard Marcuel ile ilgili?
C'était le garde du corps de Bone jusqu'à ce qu'il montre trop d'attention à Yolanda,
Yolanda'ya fazlasıyla dikkat edene kadar Bone'un bodyguard idi
Salut à tous... Je suis la garde nigaude ( jeu de mot entre'bodyguard'et'booby-guard'? )
Göğüs korumasıyım!
Donc on trouve ce repaire de filles nues près de l'aéroport et c'est là que le videur nous a foutus dehors.
Sonra havaalanının yanındaki kulübe gittik orada da bodyguard bizi dışarı attı.
C'était pas dans "Bodyguard"? Ne gâche pas tout.
Hey, bu cümleler "Bodyguard" filmine ait değil mi?
Il était dans My Bodyguard aussi. Bon film.
Smith ailesi için tatil zamanı.
Pas de garde ici?
Bodyguard yok mu burada?
Alors, je connais le videur de cette boîte de nuit techno, Posers.
Şu tekno klübü Posers'taki bodyguard'ı tanıyorum.
Et à propos d'Annie? Et le témoignage du videur.
peki ya Annie ve bodyguard ın ifadeleri?
On doit passer ce videur.
Kapıdaki bodyguard'ı geçmemiz gerekecek.
Quand Justin a commencé à se bagarrer dans les boîtes de nuit, je lui ai demandé d'être aussi le garde du corps de Justin, de le surveiller.
Justin gece kulüplerinde olay çıkarmaya başladıktan sonra....... Justin'in bodyguardı olup, onu sorundan uzak tutmasını istedim.
On est pas gardes du corps, agent.
Biz bodyguard değiliz, Ajan. Bu insanlara bakıcılık yapmayız.
Même un garde du corps pourrait le faire.
Bir bodyguard bile onu yapabilir.
Robin des bois ou Bodyguard?
Robin Hood mu, The Bodyguard mı?
J'allais le faire, mais il était dans un coffret Kevin Costner, et j'ai été distrait par Bodyguard avec commentaires audio d'un vrai garde du corps de Whitney Houston.
İstedim, ama Kevin Costner'ın Box Set'ini buldum ve The Bodyguard aklımı aldı. Hani şu özel ses yorumunu Whitney Houston'ın gerçek korumasının yaptığı.
J'ai sûrement pas besoin de dire que c'est tiré de Bodyguard.
Muhtemelen bunu söylemem gerekmiyor, ama bu The Bodyguard'dandı.
Dans Bodyguard, qui interprète la chanteuse que Costner doit protéger?
Bodyguard filminde, Costner'ın korumakla görevli olduğu kadın şarkıcı kimdir?
Bodyguard.
KORUMA.
Bodyguard. - Quand il en va de la loyauté.. .. il est plein de royauté.
- Söz konusu sadakat olduğunda o, en sadık kişidir.
Bodyguard. - Et c'est la seule personne au monde.. .. qui peut faire que ses ennemis fassent pipi dans leurs pantalons..... simplement en les regardant.
Ve o, dünyadaki düşmanlarının korkudan işettiren tek kişi.
Bodyguard. - C'est le meilleur pour ce travail.
O, işinin ehli.
Bodyguard.
Koruma.
Le bodyguard est là.
Koruma burada.
Voici le bodyguard.
Koruma geliyor.
Voici le bodyguard.
Koruma buraya geliyor.
- Bodyguard, Mademoiselle.
- Koruma, bayan.
- Bodyguard.
- Koruma.
Hé, Bodyguard.
Hey, koruma.
Si j'en voulais, je payerais des gardes du corps et j'irais.
- Ooh. - Ugh. Eğer jamaikan yemeği isteseydim, birkaç bodyguard kiralayıp oraya giderdim.
Comme un garde du corps?
- Bodyguard gibi mi?
Vic Vinegar, garde du corps.
- Vic Vinegar, bodyguard.
Garde du corps?
Bodyguard mı?
T'aurais du y penser avant de sortir : "Garde du corps".
Kendine bodyguard demeden önce bir düşünmen lazımdı. Bir fikrim var.
Quelle impression ils auront de moi si je te fais passer de garde du corps à vice président après une conversation de 2 minutes pendant un match?
Eğer bir maçta iki dakikalık konuşmadan sonra bodyguardımı yardımcı başkan yaparsam ne düşünürler?
Je suis un garde du corps entrepreneur avec sa propre ligne de produits de fitness.
Kendi vücut geliştirme ürünleri olan girişimci bir bodyguardım.
II a une demi-douzaine de gardes du corps.
Eli, yarım düzine bodyguard ile gelmiş.