Brat traducir turco

"Sous-secrétaire au protocole, département des voyous et canailles."

"Brat ve Punk bölümünden Uluslar Arası Protokol Müsteşarı."

Mains en l'air, Brat-girl!

Eller yukarı, Yumurcak Kız!

T'as fait de ton mieux? T'es aussi la pouffe de patapouf.

Is that the best you can do? No. You also put the "brat" in "bratwurst."

Mieux qu'avant. Et les yeux de Brad Pitt!

Öncekinden daha iyi ve Brat Pitt'in gözleri

Je doute sérieusement qu'il nous déménage à Brat Flats.

Bizi şımarık veletlerin yanına taşıdığından, Ciddi şekilde kuşkuluyum,

Etait-ce "Gosse"?

O yazdığı "Brat" mıydı?

Mais les quahogiens peuvent se réjouir, car Miss Fuller va venir au centre commercial de Quahog ce weekend, pour inaugurer le nouveau magasin "Vêtements de Garnements."

Ama Quahoglular için güzel bir haber var. Olivia Fuller "Brat Wraps" çocuk kıyafetleri mağazasının açılışı için Quahog alışveriş merkezinde olacak.

Et enfin, elle a vendu la Brat... pour que Darnell ait le bon mode de transport en son absence.

En sonunda da, Darnell doğru aracı kullanabilsin diye Brat'ı sattı.

La Brat a la tremblote quand tu roules à 50.

Brat'la 60'a vurduğunda, aletin şaftı kayıyor.

Joy avait échangé la Brat contre une voiture avec un coffre confortable.

Joy'un Brat'ı satmasının sebebi ise, daha rahat bagajı olan bir arabaya ihtiyacı olmasıydı.

Avec la Brat H.S., Joy dut trouver un moyen d'emmener Darnell à l'hôpital.

Tüm olanaksızlıklara rağmen Joy Darnell'i hastaneye götürmek için yaratıcı bir yöntem bulmuştu.

L'imbécile qui m'a carjackée. Je l'ai retrouvé endormi dans la Brat.

Beni gasp eden serseriyi arabanın içinde uyurken buldum.

En résumé, j'ai récupéré la Brat, mais ma trottinette est déformée.

Uzun hikâye, ama kısacası arabamı geri aldım ama scooter artık sola çekiyor.

{ \ pos ( 192,230 ) } Mais voler une Brat de cette couleur, c'est une insulte à la nation.

Kırmızı, beyaz ve mavi bir arabayı çalmak, Amerkan bayrağına tükürmek gibidir.

Tu es quel membre du Brat Pack?

Brat Pack'in hangi üyesisin?

Ici le Général Bratt.

- Ben General Brat.

Mes parents adoptif n'étaient pas vraiment Brad et Angelina.

Beni evlat edinen aile Brat Pitt ve Angelina Jolie sayılmazdı.

Maître, l'homme est doué LP, mais il est d'une telle ingratitude brat

Master, lp Man yetenekli, bir ama böyle bir nankör velet's

Tu me trouves une Porsche, 1983 911SC, genre comme celle que Brat Pack avait,

Sen bana bir Porsche bul, 1983911SC. Brat Pack'in eskiden kullandıklarından.

- Whoo! Brat moi, Braj!

Koy bakalım, adamım.

Ca arrive tout de suite, mon Brat Braja.

Hemen geliyor şımarık dostum. Mm!

Je vous échange une bière et un Brat contre une place.

Bileti bir bira ve bir Brat karşılığında takas edebilirim.

Brat!

Yumurcak!

Il nous donnes le jeu d'enfant (? ), Jules!

Bizi "brat pack" ile tanıştırdı, Jules!

me faire, vous LITTLE BRAT.

- Gel de al ufaklık.

Je me sape comme Da Brat depuis la maternelle.

Anaokulundan beri Da Brat gibi giyiniyorum.

Descends de là, sale Autobot!

Gel bakalım, Auto-brat.

Y aurait eu des bouts de chair partout dans la Brat.

Bu da, blender'da karıştırılmış birisine benzerdi.

Enfoiré!

Brat!