English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Brook

Brook traducir turco

313 traducción paralela
La route la plus courte, c'est Pine Brook, Pine Hills, Allamuchy.
- Fulham, New Jersey. En kestirme yol Bloomfield, Pine Brook, Mine Hills, Allamuchy.
Je vous raconte ma vie...
Tennyson'un Brook şiirindeki gibi, size hayat hikayemi sunuverdim.
241 Stony Brook Road?
241 Stony Brook Sokağı mı?
La concession de M. Brooks?
- Tamam. Brook'un altın yatağına nasıl gidebilirim acaba?
Mes associés, M. Dober et M. Brook.
Ortaklarım, Bay Dober ve Bay Brook.
Doug naît en février 1929 et Dinsdale deux semaines plus tard.
Gervaise Brook-Hampster Muhafız ve babası onu kâğıt çöpü olarak kullanıyor.
J'ai beaucoup fréquenté Dinsdale et je trouve que c'était un compagnon absolument charmant et très cultivé.
Kensington ve Weybridge'den Gervaise Brook-Hampster. İkinci : Kensington'dan Vivian Smith-Smythe-Smith.
Gervaise Brook-Hampster est dans la Garde, et son père l'utilise comme corbeille à papier.
Gervaise Brook-Hampster Muhafız ve babası onu kâğıt çöpü olarak kullanıyor.
Gervaise Brook-Hampster de Kensington et Weybridge, deuxième :
Kensington ve Weybridge'den Gervaise Brook-Hampster. İkinci :
- Brock!
- Brook!
Elle n'est pas de Quogue, c'est Marietta Konowsky, elle est prof.
Hayır, kız Islip'ten. Adı Marietta Klenofski. Stoney Brook'ta psikoloji öğretmeni.
- Oubliez le Mountainbrook.
Mountain Brook'u boş verin.
Vous avez refusé de vendre une bouteille de Mountainbrook?
Müşteriye bir şişe Mountain Brook satmayı ret mi ettin?
Je l'ai goûté, et il m'a rendu malade.
Bay Cray, Mountain Brook'dan bir şişe denedim beni hasta etti.
Brook?
- Brooke neden bunu yapıyorsun?
Brook!
Brooke!
J'ai rejoint Golden Brook de mon propre gré afin de me reposer...
Golden Brook'a kendi isteğimle, biraz dinlenmek ve rahatlamak için gitmiştim...
Golden Brook est un lieu de repos pastoral.
Golden Brook, ruhani dinlenme yeridir.
Frasier est psychiatre consultant.
Frasier, Golden Brook'ta danışman psikiyatristtir.
Je m'appelle Percy Trevelyan et j'habite au 403 Brook Street.
Adım Percy Travelian. Brook Sokağı No : 403'de yaşıyorum.
Que diriez-vous si je vous offrais des locaux à Brook Street?
Ne söylenebilir ki...
Un spécialiste doit être ambitieux pour réussir, et un cabinet dans Brook Street n'est que le début.
Eğer bir uzman başarılı olmak istiyorsa hedefini yüksek tutmalıdır. Ve Brook Sokağı'ndaki muayenehane sadece bir başlangıç.
Je suis certain qu'on aura des nouvelles de Brook Street demain matin.
Sabahleyin Brook Sokağı'ndan yeni bir haber gelmezse buna şaşırırım.
L'affaire de Brook Street.
Brook Sokağı meselesi.
"Le Mystère de Brook Street." Ce sera très bien, sans aucun doute.
"Brook Sokağı Gizemi" nin de yeterli olduğuna hiç şüphe yok.
- Stony Brook.
- Stony Brook.
Oui, Stony Brook.
Evet... Stony Brook.
Changement d'angle : Geraldine descend Brook Street.
Şimdi, başka bir açıdan Brook Caddesi'nden Geraldine'in geldiği görülür.
On était au Brook Club...
Kulüpte yemek yedik.
OK, je suis dans Meadow Brook. Au 14.
Tamam, Meadow Brook'tayım. 14...
Meadow Brook.
Meadow Brook.
- Avec River Oaks? - River Oaks, Brook Farms.
- River Oaks'da mı?
Toute cette merde.
- River Oaks, Brook Farms. Hepsi.
- Je vous croyais malade.
Brook, hasta olduğunu sanıyordum.
J'enlève ce costume et j'en mets un de Brooks Brothers
Sadece takımımı değiştireceğim ve aylak gözüküp Brook Brother takımı giyeceğim ve...
- Tes parents habitent à Oak Brook?
- Ailen Oak Brook'da, değil mi?
Brook observe le trou noir de M-87.
Brook M-87'deki kara deliğe bakıyor.
Samantha partit avec la tortue, Brooke partit avec son cadeau... et je partis en me demandant si tout Manhattan était en train de se caser.
Samantha, Kaplumbağa'yla ; Brook ise daha iyi bir hediyeyle gitti ve ben de Manhattan'daki herkes duruluyor mu diye merak ederek ayrıldım.
Leur centre de télémarketing à Oak Brook est au centre d'un enregistrement anonyme. Des menaces de violence.
Oak Brook'daki telefonla satış merkezleri tehditkâr bir sesle yapılmış isimsiz bir ses kaydı almış.
Chez VinylRight, 12340 Wabash Terrace, à Oak Brook, il y a un monstre. Un monstre qui s'attaque aux employés.
Vinylright'ta 12340 Wabash Terrace, Oak Brook'da, oradaki insanları avlayan kötü bir canavar var.
.. Wabash Terrace, à Oak Brook, il y a un monstre. Un monstre qui s'attaque aux employés.
Wabash Terrace, Oak Brook'da insanları avlayan kötü bir canavar var.
À VinylRight, 12340 Wabash Terrace, à Oak Brook, il y a un monstre. Un monstre qui s'attaque aux employés.
Vinylright'ta 12340 Wabash Terrace, Oak Brook'da insanları avlayan kötü bir canavar var.
Il pense qu'il y a un lien entre l'incident d'Oak Brook et d'autres affaires.
Ajan Mulder, Oak Brook olayı ve diğer birkaç olay arasında bir bağlantı olabileceğine inanıyor.
Si on a une chance de s'en sortir, Forrest est l'homme de la situation.
Brook haklı.Bu kumarda kazanmamızın bir yolu varsa o da Forrest'e oynamaktır.
Ce matin, tu as enlevé tes vêtements pour qu'une jeune fille pure et innocente ne soit pas humiliée en se dévêtant devant des inconnus.
Ne mantıklı bir açıklama! Haydi, Robin-san! Samuray demişken, Brook...
1806 Brook Valley, à Turnpike. Mon nom est Allesandry. Vous êtes déjà venus.
1806 Brook Vadisi Yolu soyadım Allesandry.
Je crois qu'on va prendre la Henry Hudson jusqu'à la Sprainbrook Parkway, puis on ira vers Taconic. On devrait y arriver comme ça.
Henry Hudson'dan Sprain Brook ekspres yoluna oradan Taconic'e geçeriz diye düşündüm.
Vous trouverez le cirque Sargent à Brook.
Long Island, Boundbrook'ta bir sirkte.
Du Mountainbrook!
Mountain Brook!
Brook.
- Yeter, Brooke.
Je pensais l'intituler "Le Mystère de Brook Street."
Düşündüm ki, şöyle olabilir... "Brook Sokağı Gizemi"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]