Translate.vc / francés → turco / Building
Building traducir turco
718 traducción paralela
À toutes les stations, Kong va vers l'ouest, vers l'Empire State Building.
Bütün istasyonların dikkatine. Kong batıya doğru gidiyor. Empire State binasına doğru ilerliyor.
WM dietrich ADAMS building 59e ET COLUMBUS circle
WM DlETRlCH ADAMS BÍNASl 59.
S'il n'a que 1,10 $, il va au sommet de l'Empire State Building.
Sadece bir doları kaldıysa, Empire State binasının en tepesine çıkar.
Elle vend des journaux au Medical Building.
Medical Building'de bir gazete standında çalışıyor.
- Pas au Medical Building.
- Medical Building'dekiler bilmiyor.
A quoi vous sert ce bureau?
Medical Building'deki muayenehanenizde ne yapıyorsunuz?
- au Mutual Building.
- Hemen şuraya. Mutual binasına.
Je l'ai pris au Ferry Building.
Onu Ferry Building'den aldım.
Du Ferry Building à l'océan Pacifique!
Ferry Building'den dosdoğru okyanusa.
"Bureau 950. Meadson Building."
"A. Fromsett, oda 950, Meadson binası"
"Éditions Kingsby. " Bureau 950. Meadson Building.
"Kingsby Yayıncılık Şirketi oda 950, Meadson binası."
Dr Lawrence Stoneman, Chafey Building.
İşte burada. Doktorun adı Lawrence Stoneman, ofisi Chaffee Binası'nda.
Le Chafey Building, 18 rues au sud, quatre à l'ouest.
Chaffee Binası, Halloran. 18 blok güneyde ve dört blok batıda.
Où ça? En haut de l'Empire State Building.
Empire State Binası'nın tepesi, olur mu?
" Gimbels, Flat Iron Building
- Evime Evime - Flatiron Binası...
Un de leurs hommes me surveille du haut de l'Empire State Building avec un radar.
Bir adamları, Empire State binasının tepesinden beni... radarla izliyor.
- Où est le Cowherd Building?
Talbot binası nerede?
Le Brookman Building et bien sûr, la ville de Brookman.
Araba stoğu. Brookman Binası. Ve Brookman, Pennsylvania.
Allez au bureau 916, building Asakusa.
Şimdi şu adresi kaydet. Asaksa Binası'nda 916 nolu odaya gidin.
S'il grandit encore on lui louera l'Empire State Building.
Boyu daha uzarsa Empire State Binası gibi kiraya vereceğiz bunu.
Donc pas d'acrobaties comme raser l'Empire State Building.
Uçuş oyunları yok, Empire State Binası'nı teğet geçmek gibi.
Non, c'est l'ascenseur du Bowery building.
Ah, Bowery'de bulunan asansör.
Son bureau est au Victor Moore Building.
Ofisi buraya yakın, Victor Moore Pasajında.
- Dites, c'est le Woolworth Building?
- Hey, şu Woolworth Binası değil mi?
En haut de l'Empire State Building?
Empire State Building'in zirvesine ne dersin?
Voilà l'Empire State Building.
Bakın, Empire State Building.
Je pensais que l'Empire State Building était par là, mais il est par là.
Empire State Building bu tarafta sanıyordum ama bu taraftaymış.
C'est l'Empire State Building.
Empire State Binası o.
Il ne parle que de faire ses bagages pour partir avec vous et monter sur l'Empire State Building.
Tek sözünü ettiği şey bana eşyalarını toplatıp... sizinle birlikte gidip Empire State Binası'nın üstüne çıkmak.
Envoyez une photo de l'Empire State Building à Brian.
Brian'a Empire State Binası'nın bir fotoğrafını gönder.
- Sur le Flatiron Building.
- Flatiron binasının tepesinde.
S'il parle, je vais devoir t'arrêter avant que tu ne quittes le building.
Konuşursa seni hemen tutuklamak zorunda kalırım.
Notre point d'impact sera l'Empire State Building.
Empire State Binası'nı hedef olarak kullanacak.
Ici, au sommet de l'Empire State Building, vous êtes au 102e étage au-dessus du sol, à une altitude de 449 mètres.
İşte Empire State Binası'nın zirvesi : Zeminden yüz iki kat yüksekte. Uzunluğu üç yüz seksen bir metre.
Ses bureaux se trouvaient dans le Brill Building.
İş yeri eskiden Brill Binası'ndaydı.
Je vous verrai. J'attendrai que vous soyez dans le building international.
Seni görebileceğim, ve uluslararası binaya girene kadar bekleyeceğim.
Que faites-vous de Fishbein contre l'Empire State Building?
Peki Fishbein'in Empire State Building'e açtığı dava?
- Je veux aller à l'Empire State Building.
Empire State binasına gitmek istiyorum.
- Rebâtir l'Empire Stade Building.
Empire State Binası'nı tekrar inşa etmek istiyorsun.
Je reçois des dividendes De Harpenden Building Society
Harpenden İnşaat Firması'ndan Temettü bekliyorum.
J'ai moi-même travaillé toute ma vie dans un building semblable... et je n'ai jamais une seule fois- -
Hayatım boyunca böyle bir binada çalıştım ve bir kere bile olsa...
Qu'il aille voir des spectacles, qu'il visite l'Empire State Building.
Bir iki gösteriye gitsin, Empire State Binası'nın terasına çıksın.
On croirait que le building explose.
Tüm bina patlıyormuş gibi sanki.
Hier, je suis allée visiter l'Empire State Building.
Dün ben ne yaptı biliyor musun? Empire State Binasının tepesine çıktı ben.
"Serai sur l'Empire State Building à 13 heures"
Saat 1'de Empire State Building'in tepesinde olacağım.
Exact. Ce sera au Villa Riviera Building, 2206, Océan Bld, à Long Beach.
Evet, Villa Riviera Oteline bir limuzin istiyorum.
Placez quelques hommes sur le toit du Peerless Building.
Peerless Binasının çatısına. Birkaç adam çıkart.
Nous voulons vous relier au Peerless Building avec une bouée siège.
Cankurtaran uçlarını Peerless binasının tepesine kurmak istiyoruz.
Il peut me prendre sur le toit du Peerless Building.
Onları Peerless binasının çatısından alsınlar.
On continue d'utiliser la cave comme atelier de confection... c'est un lieu excellent, et le building peut être loué au bon prix.
- Müzen için bir ev buldun mu? - Bu işte, yukarıdaki bina.
He was found hanged in the elevator shaft of the building where he had his offices.
Cinayet miydi intihar mıydı?