Translate.vc / francés → turco / Bulgari
Bulgari traducir turco
38 traducción paralela
Une foule internationale se dirige vers le restaurant Le Doyen pour découvir une collection de bijoux prestigieux, du joaillier Bulgari.
Uluslararası şık bir topluluk, ünlü mücevherci Bulgari'nin yeni'Hute Bijou'koleksiyonun görmek için elegan restoran Le Doyen'de bir araya geliyor.
Je suis ici avec Paolo Bulgari, depuis 3 générations, la maison Bulgari... a batit sa renomée en puisant son inspiration dans le style de la renaissance italienne et de l'école artisanal romane du 19e sicèle.
Ne zaman söyle. Şu anda Paolo Bulgari'yle birlikteyim. Kendisi, İtalyan Rönesansı'nın ve 19. yüzyıl Roma sanat okullarının stilini ve işçiliğini koruyup zenginleştirerek isim yapmış olan bir mücevher evinin üçüncü nesli.
Je parlais des pièces en procelaine de Bulgai.
Ben Bulgari'nin porselen parçalarından bahsediyorum.
Nous sommes à la fête Bulgari.
Eğeleniyor musun? Bulgari'nin partisindeyiz.
C'est Bulgari.
Bulgar yapımı.
Un collier Bulgari, pouvoir se faire refaire les seins.
Bulgari bir kolye, bir göğüs operasyonu.
Un collier Bulgari, pouvoir se faire refaire les seins.
Bulgari bir kolye, bir göğüs arası.
- Le collier de son ex, qui sera mis aux enchères, mardi.
- Eski karısının salı günü artırmaya çıkacak Bulgari kolyesi.
T'aimerais porter une Bulgari ce soir?
Bu akşam..... Bulgari ister misin?
C'est une Bulgari.
Bu bir Bvlgari.
On a beaucoup avancé dans l'affaire Bulgari.
Bulgari dosyasında büyük ilerleme kaydettik.
Qui d'autre? Le type du coup Bulgari?
Bulgari işindeki adama ne dersin?
Quand je vous ai signé un 1077 dans l'affaire Bulgari, vous avez réquisitionné 30 de mes hommes sur 3 mois pour zéro arrestation.
Bulgari davası için sana 1077 belgesi verdiğimde 30 adamımı 3 aylığına talep ettin ve kimseyi tutuklayamadın.
Le coup Bulgari avec Frank, quand on était ensemble, je savais que c'était toi.
Biz birlikteyken Frank'le Bulgari işini tezgahladın senin yaptığını biliyordum.
Et un Bulgari.
Küçük bir Bulgari alırsın.
C'est un Bulgari.
Markası Bulgari.
G-Girl arrête les voleurs de bijoux
G - GIRL BULGARI MÜCEVHER SOYGUNUNU ENGELLEDİ
Il veut l'argent en main propre, demain à 17h00, jetée 21, exactement une heure avant le lancement de la campagne chez Bulgari.
Parayı saat 5 : 00'da elden teslim etmemizi istiyor. Yarın, 21. rıhtımda. Bvlgari'deki partinin başlamasından tam bir saat önce.
Tu étais censé être chez Bulgari il y a vingt minutes
20 dakika önce Bvlgari'de olman gerekiyordu.
J'étais au téléphone avec Bulgari.
Az önce Bvlgari'den bir telefon aldım.
Alors pour qui as tu dépensé 600 plaques chez Bulgari, Justin Timberlake?
O halde Bvlgari'den 600 bin doları kime harcadın? Justin Timberlake'e mi?
- Jake qui m'offre un Bulgari?
- Jake Bulgari mi verecek?
Il boit des martini gin il parle six langues, et m'a offert ce superbe collier Bulgare en perles avec un B en or sur le fermoir.
Cin Martini içiyor ve altı dil biliyor. Bu inanılmaz Bulgari inci gerdanlığını verdi.
Partie en Europe. 7 ou 8 mariages et casses de bijouterie à gogo.
Sekiz evliliğin ardından, Bulgari'nin bu taraftaki her mücevher soygununun arkasında onun ismi var.
C'est "Bulgari".
Bu "Bulgari".
- C'est quoi "Bulgari"?
- Bulgari'de ne?
- Non, c'est "Bulgari".
- Hayır, bu "Bulgari"
Harry Winston, Cartier, Bulgari, entre autres.
Harry Winston, Cartier, Bulgari, markaların birkaçı.
Et tu dois faire mon lit quatre fois, m'offrir trois après-midis au spa, deux chapeaux, et un sac à main bulgare pour Grand-Mère.
Senin de bana 4 günlük yatak yapma, 3 spa seansı, 2 çift güneş gözlüğü ve ninem için de Bulgari çanta borcun var.
Mais il est rentré avec un bracelet Bulgari, alors on n'en a jamais parlé.
Sonra, elinde bir Bvlgari kolyeyle geldi biz de hiç konuşmadık.
La journée d'aujourd'hui a été marquée par la célébration du carnaval et par le spectaculaire braquage de la joaillerie Bulgari en plein cœur de Madrid.
Günün ana haber başlıkları Karnaval kutlamaları ve Madrid'in göbeğinde Bvlgari mücevherat mağazasının soyulması.
{ \ * * * * PUB * * * * } Le bulgare.
Bulgari.
Le bulgare sans aucun doute.
Kesinlikle Bulgari.
Tous les Four Seasons ont un Gucci près de la boutique Bulgari dans le hall.
Lobide, Bvlgari'nin yanında her mevsimine bir Gucci mağazası var.
Ouais, j'aimerais bien avancer, Mindy, de préférence avec la montre bulgari que j'ai laissé dans ton appartement la dernière fois que nous... tu sais.
Evet, devam etmek isterdim Mindy. Geçen sefer senin evinde bıraktığım Bulgari kol saatimle hem de.
C'est une Bulgari.
Vay, Bulgari.
Il est temps d'aller chez Bulgari.
Kıçını Bulgari'ye taşımanın zamanı geldi.
Des boutons en or, des montre Bulgari.
Saf altın kol düğmeleri, Bvlgari saatler.