Translate.vc / francés → turco / Bulletin
Bulletin traducir turco
887 traducción paralela
Je ne peux pas juste mettre le dessin de Bethany dans le bulletin d'information avec mon numéro de téléphone.
Bethayn'nin resmini numaramla panoya takamam sonuçta.
Nous ne pouvons rien faire, malheureusement il a pris un mauvais bulletin.
Ne yazık ki haberler çok kötü, elimden bir şey gelmez.
La police l'a arrêté et a repris tous les objets volés, mais il a réussi à s'évader on ne sait comment. C'était le bulletin d'informations de la police.
Polis onu yakalayıp çalınan bütün eşyalara el koydu... ama kendisi açıklanamaz bir şekilde kaçmayı başardı.
Un bulletin d'alerte sera diffusé à 10 heures 30.
10.30'da yayınlanan bir uyarı mesajı var.
Appelle le Los Angeles Bulletin.
"Los Angeles Bulletin" ı telefona bağlayın.
Dernier bulletin sur le massacre de Mantee à Oklahoma City.
Mantee katliamı ile ilgili son haber.
Et le Bulletin Confidentiel?
Gizli bültende ne yazıyor?
RÉDACTEUR EN CHEF
EDİTÖR THE BULLETIN
Bulletin d'information.
Özel bir haberimiz var.
Je sens qu'il peut devenir un document très important, comme la Déclaration d'Indépendance et mon premier bulletin scolaire.
İçimden bir his ileride çok önemli olacağını söylüyor. - Tıpkı... - Elbette.
Minuit, dernier bulletin de la journée.
Saat 12. Şimdi güçlü, etkili bir ilaç olan Castolo Rex'in katkılarıyla gece yarısı haberlerini sunuyoruz.
Nous voulons envoyer un bon bulletin à ta mère.
Annene iyi bir rapor göndermek istiyoruz.
- J'écoutais le bulletin de 22h30.
- 10 : 30 haberleri yeni başlamıştı.
Un bulletin du Mont-de-piété.
- Rehin kağıdı.
"Le Sun Bulletin met la main sur le 50ème."
"Sun-Bulletin 50 numarayı ele geçirdi."
Le Sun Bulletin?
Sun-Bulletin mi?
À partir de maintenant, je ne travaille plus pour l'Albuquerque Sun Bulletin.
Şu andan itibaren Albuquerque Sun-Bulletin için çalışmıyorum.
Qu'est-ce qui vous fais croire que le rêve de tout gamin c'est le Sun Bulletin d'Albuquerque.
Çocuğun hayattan tek beklentisinin Albuquerque Sun-Bulletin olduğunu nereden biliyorsunuz?
- Bulletin météo.
- Hava raporu efendim.
Voilà le bulletin.
- Evet, efendim. Hava durumu burada.
Bulletin du 9 novembre Le célèbre quotidien The Day va être vendu. C'est ce qu'annoncent les héritières de feu John Garrison, son fondateur.
Amerika'nın başta gelen gazetelerinden The Day gazetenin kurucusu ve sahibi Merhum John Garrison'ın varisleri tarafından verilen bilgiye göre satılacaktır.
Une colonne pour ce bulletin météo.
Hava durumuna bir sütun ayır.
UN BULLETIN DE L'AMBASSADE RAPPORTE LA MALADIE SOUDAINE
ÖZEL ELÇİLİK BÜLTENİ MAJESTELERİ PRENSES ANN'İN
Vous écoutez The American Hour de Rome, et nous vous présentons un bulletin spécial en anglais et en italien.
Amerikan Saati programı özel bir haber bülteniyle devam ediyor.
Je viens du Bulletin.
Ben Bulletin'denim.
Bulletin spécial d'information.
Bu özel bir haber bültenidir. Bu özel bir haber bültenidir.
Bulletin spécial d'information. Bulletin spécial d'information.
Özel bülten!
Nous interrompons ce programme pour un bulletin d'information.
Acil haberler için... yayınımıza ara veriyoruz.
"Colonel William Mitchell, " par un vote à bulletin secret tenu à huis clos,
Albay William Mitchell, kapalı oturumla... gizli oylama yapılmıştır.
" Par un vote à bulletin secret et tenu à huis clos,
Mahkeme yine kapalı oturumda... yapılan gizli oylamayla,
Bulletin d'information spécial.
Bu yayın size yepyeni bir haber verecek.
A Philadelphie aussi, on lit tous le même journal.
Philadelphia'da herkes "The Bulletin" okuyor. Bir dakika.
Voici notre bulletin météorologique régional.
Şimdi hava durumuna bir göz atalım.
Suite de notre bulletin.
Hava durumunu vermeye devam ediyoruz.
Nous reprenons notre bulletin météorologique...
Şimdi yayınımıza hava durumuyla devam ediyoruz.
Nous interrompons cette émission pour vous amener un bulletin spécial.
Yayınımızı özel bir haber için kesiyoruz.
Ils signèrent donc son bulletin de sortie le 30 mai 1952.
# Bu nedenle, 30 Mayıs 1952'de onu taburcu ettiler.
LE BULLETIN EURÊKA
EUREKA HABER BÜLTENİ
- Le Bulletin Eurêka.
- Eureka Haber Bülteni.
La une du Bulletin, la dernière.
Bülten'in ön sayfası, son sayı.
Montrer pourquoi Le Bulletin était si formidable.
Bülten'in neden bu kadar önemli olduğunu göstermek.
LE BULLETIN EURÊKA
EUREKA BÜLTENİ
En lisant Le Bulletin Eurêka.
Eureka Bülteni'ni okudum.
Je suis très intéressée de votre point de vue critique concernant un journal comme Le Bulletin.
Bülten gibi bir gazete hakkındaki... eleştirilerinizi duymak isterim.
C'était le bulletin d'informations...
Bu haber...
Le bulletin de consigne.
İşte bagaj kuponlarınız.
donne-moi ton bulletin!
Taşıma irsaliyesine bakayım.
Voici le bulletin de la police.
Çevir.
Le bulletin de service?
Evet, bu gece şovu sahnele.
Bulletin météo :
Özel bülten :
Que ferais-je sans ton bulletin météo?
Senin şu günlük hava durumu raporların olmasa ne yapardım...