Translate.vc / francés → turco / Bunny
Bunny traducir turco
861 traducción paralela
Il se rappelle de John Bunny, Francis Bushman, etc.
John Bunny, Francis X. Bushman ve Henry B. Walthall'ı hatırlıyor.
Tout de même, ce Ferncliffe!
Bunny Ferncliffe'in yaptığına ne diyorsun?
- Bonjour, Bunny.
- Merhaba Bunny.
- Je m'appelle Bunny.
- Ben Bunny. - Bu da Nell.
Voilà la chambre de Bunny.
Bunny'nin odası şurası.
- D'accord, Bunny.
Sağ ol. - Peki Bunny.
- Tout ira bien.
Elbette Bunny de.
Bunny s'endormira tout de suite.
Bunny az sonra uyur.
- Bonne nuit, Bunny.
- İyi geceler Bunny.
Maintenant, éteins la lumière, Bunny.
Al, ışığı söndür Bunny.
Bunny?
Bunny?
Viens, Bunny.
Gel Bunny.
Appelle la chambre, voir si Bunny va bien.
Odayı arayıp Bunny'yi sorsana.
Ne t'en fais pas pour Bunny.
Meraklanma.
Elle se débrouille toute seule.
Bunny kendi başının çaresine bakabilir.
Bunny dort.
Bunny uyuyor.
Bunny, tu dors?
Bunny, uyuyor musun?
- Ce bruit. J'ai pensé à Bunny.
Bunny'yi düşünüyordum.
Qui est là?
Kim var orada? Bunny?
Non, ce n'est pas Bunny!
Bunny mi? Hayır, Bunny değilim.
Annoncez donc mon arrivée à Bunny.
Şaka yapmayın, Bunny'i bulup, burada olduğumu söyleyin, olur mu?
Qui est Bunny et où est-il?
Bunny'nin kim olduğunu ve onu nereden bulabileceğimi söylerseniz, bunu seve seve yaparım.
Bunny est un beau salopard!
Hayır, bir şey demedi. Aramızda kalsın ama, Bunny büyük bir pislik olmaya başladı.
Le challenger des poids lourds Bunny Brannen... et le champion du monde poids lourds Gus Dundee.
Bir numaralı ağır sıklet müsabıkı, Buddy Brannen! Ve dünya ağır sıklet şampiyonu, Gus Dundee!
Ce n'est pas le punch de Bunny qui m'a endormi.
Beni uzun süre baygın tutan Buddy'nin yumruğu değildi.
Cathy? Ici, Bunny.
Merhaba Cathy, ben Bunny.
- Qui c'est?
Ne oldu, Bunny?
M. Cutler sera chez toi dans un instant.
Ben Bayan Watson. Bunny, ben Alice. Bay Cutler seni görmek için aşağı iniyor.
Je suis si heureuse pour toi!
Ah, Bunny! Bunny, çok mutlu oldum!
Ecoutez La Vie Palpitante de Bunny Watson, dite "Roue de Secours"!
Hanımlar, beyler, dizimizin en son bölümünü dinlediniz : Yedek Lastik Bunny Watson'un Yaşamı.
Mais je ne pouvais pas dire á Azae : "Désolé, je sors avec Bunny."
Buna çok bozuluyorum Bunny, ama Azae'nin karşısına geçip de,... "Üzgünüm ama sizinle gelemeyeceğim, çünkü Bunny ile randevum var", diyemem ki.
Vous ne voulez pas m'accompagner á l'aéroport?
Bunny, sen de benimle birlikte havaalanına kadar gelsene...
Aucun avion ne prend l'air.
- Selam Bunny. Bütün uçuşlar iptal. Buna ne dersin?
Je ne vous reconnais pas!
- Kesinlikle çok lezzetli. Anlayamıyorum. Hiç de tanıdığım Bunny'ye benzemiyorsun.
Non, excusez-moi, c'est dans la salle de bains.
Ah, affedersin Bunny. Aslında, ben onları banyoda bırakmıştım.
Vous êtes injuste.
Yapma Bunny. Haksızlık ediyorsun.
J'ai réfléchi, á Chicago.
Bunny. Şikago'da biraz düşünme fırsatı buldum.
On dîne ensemble, Bunny?
- Sonra görüşürüz Bunny. Akşam yemeği?
Bunny, téléphone!
- Bunny! Bunny! Telefondan isteniyorsun!
Entrez, M. le vice-président.
Bunny! - Buyurun Sayın Başkan Yardımcısı. - Ne harika, değil mi?
- Je suis sur un nuage.
- Ah Bunny, sevinçten uçabilirim.
Que voulez-vous dire?
- Bu da ne demek böyle? - Ah, Bunny.
Richard a invité tout le monde á prendre un verre.
Bunny, Richard hepimize Plaza'da içki ısmarlıyor.
Est-ce qu'EMMARAC vous a déjà rendu service?
Söylesene Bunny, EMHAAH hiç işinize yaradı mı?
Vous savez la réponse?
Cevap neydi Bunny? Hatırlıyor musun?
Bunny... Watson... doit-elle... épouser...
Acaba Bunny Watson Richard Sumner ile evlenmeli mi, soru işareti.
- Je suis Bunny.
- Ben Bunny.
C'est urgent, mais je tiens á votre avis.
Bunny, çıkarttığım şu mali rapora bir göz at. Sen gözden geçirmeden sunmayı istemedim.
Comment ferais-je, sans vous?
Bakarım. Sen olmasan ne yapardım hiç bilmiyorum, Bunny.
Bunny...
Ben de yağmura yakalandım,... ve Bunny de... yani Bayan Watson...
Bunny... Watson... doit-elle... épouser...
Acaba Bunny Watson Mike Cutler ile evlenmeli mi soru işareti.