C2 traducir turco

Le Pélican, en partance pour Yokohama, partira à 12 h.

Steamship Pelican'da, Louisiana Steamship Şirketine ait bir C2, Yokohama'ya gidiyor, öğle üzeri hareket edecek. Dostum, bir anons yapmanın sakıncası var mı?

- Maintenant, nous savons que... les graisses saturées à très longue chaîne... sont faites d'atomes de carbone :

Uzun yağ zincirlerinin karbon atomlarından oluştuğunu biliyoruz. C2, 4, 6, 8...

Alors, on a C-2, C-4, C-6, tu sais?

Böyle C2, C4, C6, anladın mı?

Cause apparente du décès : fracture des vertèbres cervicales C2 et C3.

Görünen ölüm sebebi 2. ve 3. omurların kırılmış olması.

Ce sont des C2? - Oui! Ce sont bien des C2!

"... insanlardan tam olarak böyle davranmasını beklerdik, " diye yazıyordu.

Elle ne s'est pas noyée. La cause de la mort est une fracture du cou, C1-C2.

Ölüm nedeni boyundaki birinci ve ikinci bölgedeki, kırıklar.

Ils lui disent que j'ai deux vertèbres de foutues.

Ona C1 ve C2 min hasarlı olduğunu söylüyorlar.

- Voici C2 et le bon ischium.

- C2 omuru burda ve kalça kemiğinin sağ kısmı.

J'ai trouvé un morceau d'os logé dans l'odontoïde en C2.

Fazla kemik parçasını C2 omurunda tam burda buldum.

C2, C3.

C2, C3 numaralı omurlar.

Il y a fracture de C2 à C4.

- C2'den C4'e kadar kırılmış.

Lésion des vertèbres C2 à C4, angle de 45 °.

- C-2 ve C-4 arasında 45 derecelik bir açıda hasar var.

Pointe en C3 et O2.

O2 ve C2'de sivrileşmeler var.

Tour en C-2.

Kale C2'ye.

Il avait trouvé l'amour et était prêt à quitter le foyer.

C2 omurundaki tamamlanmamış testere izleri tereddüdün izleriydi.

Il y a des fractures sur les processus transverses de la C2, des deux côtés, et sur le processus épineux. Et regardez la protubérance occipitale.

İki taraftaki C2 omur çıkıntılarındaki ve dikensi çıkıntıdaki çatlakları ve kafanın arkasındaki çıkıntıyı kontrol edin.

Je suis tombé de mon lit et me suis cassé la vertèbre C2.

Denerken yataktan düştüm ve C2 omurumu kırdım.

La vertèbre cervicale C1 est rattachée à la vertèbre cervicale C2.

C-1 boyun omuru C-2 boyun omuruna bağlıdır.

La vertèbre cervicale C2, à la vertèbre cervicale C3. - Quand vous rencontrerez une nana, attendez avant de l'emmener chez vous. - Walter, assez.

C-2 boyun omuru C-3'e bağlıdır.

La vertèbre C2 a pivoté latéralement... tandis que les ligaments des parties transversales... ont été disloqués et bloqués.

C-2 omuru yana doğru döndürülmüş. Bu esnada çaprazvari bağlar hareketsiz kalmış.

Vers Divpat, où les éléments C2 seront localisés c'est la LZ Cubs.

Divpat'ın üst bölümünde C2'nin yerleştirileceği yer LZ Cubs.

Des fractures à l'isthme vertébral du C2 indiquent un coup frontal... qui a pu provoquer l'inconscience, mais pas la mort.

C2'deki pars interarticularis alın bölgesinde bir darbeyi gösteriyor ki bu da bilinç kaybına sebep olmuş olabilir ama ölüme değil.

Les vertèbres C1 et C2 ont subi de très grands dégâts.

C1 ve C2 omurgalarında oldukça geniş bir hasar var.

Fissure à la vertèbre C2.

C2 omurunda da ince çatlaklar.

Fracture bipédiculaire de la vertèbre C2.

C2 omurunda çift yönlü eklem arası kırık var.

La T9, C2, C5, et ensuite la T1, mais les deux processus transverses ont été enlevés.

T9, C2, C5 ve de T1 de burada ama enlemesine olan iki parça da eksik.

- Alors, les "punitions".

- Sonra da "Cezalar". C1, C2.

Jason Cooper, homme de 29 ans avec arthrite juvénile avancée, qui cause fonte maxillaire

Jason Cooper. 29 yaşında ; çene kemiğiyle C2, C3 ve C4 omurlarının erimesine yol açan ilerlemiş juvenil artriti var.

Sa vertèbre C2 est luxée de la C3.

C2 omuru kısmi olarak C3 omurundan ayrılmış.

C2 Greyhound- - Bête de somme de la mer.

C2 Greyhound- - Denizin çalışanatı.

Il y a une fracture sur la colonne au niveau de la C2.

C2'deki boyun omurunda kırık var.

Je jouais en C2, j'avais 20 ans et 10 kilos en moins.

20 yıl ve 10 kilo öncesinde yarı profesyoneldim.

La greffe doit être placée de chaque côté de la colonne entre C1 et C2.

Parça C1 ve C2'nin omurga çıkıntılarının her iki tarafına da yerleştirilmeli.

Il y a deux dislocations sur les vertèbres C1 et C2.

C1 ve C2'de iki tane dislokasyon var.

Vous êtes C2, non?

Sen bir C2'sin değil mi?

Un jeune officier de C2 peut organiser des passeports à l'étranger?

C2 rütbeli kıdemsiz saha ajanı. Yabancı bir şehirde pasaport ayarlayabiliyor.

Mais il n'y avait pas de fractures des vertèbres C1 ou C2, ce qui concorderait avec une pendaison violente.

Ama C1 ve C2 omurlarında çatlak yok, ki bu da zorla asılmış olabilceğini gösterir.

Mise à part la piqûre dans sa main, l'écrasement des vertèbres C2 et C3 montre un traumatisme contondant, non pas un étranglement.

Elindeki deliğin yanında C2 ve C3 omurlarında yaralanma var. Küt bir cisimle darbe almış. Boğulmamış.

C2, c'est quoi la charge opérationnelle du PLS?

C-2, konumlandırma sisteminin operasyondaki ağırlığı nedir?

Donc, nous vous avons placé dans la division C2.

Peki, seni C2. bölümüne yerleştirdik

Alpha cosinus moins béta cosinus...

a1x + b1y = c1 a2 + 2y = C2 Evet.

Les individus étaient observés et classés par les chercheurs commerciaux selon leur classe sociale, allant de A à C2, D et E.

... keşfetmek için bir yöntem geliştirdi, = Dr. ERNEST JONES = Freud'un meslektaşı Bu gizli bölümden bilinçli bölümün hiçbir şekilde haberi yoktu.

- Ce sont des C2... - Oui, des enfants, la manière dont ils portent leurs affaires...

Hepimizin zihninde bir bariyer olduğunu, = Dr. ERNEST JONES = Freud'un meslektaşı... bu sayede bilinçdışından gelen o gizli ve istenmeyen dürtülerin açığa çıkmasını önlediğimizi söylüyordu.

Voici l'axe C2.

Burada, C2 omuru.

{ \ pos ( 194,230 ) } Je suis remontée jusqu'au fabricant au Sri Lanka, et devinez quoi?

Ölüm zamanı, bozulmaya dayalı, iki ila dört gün arası. İskeletteki tüm kesikler, temiz c2 omurundaki, birkaç dilimleme hariç.

{ \ pos ( 192,220 ) } et fusion importante des vertèbres C2, C3 et C4. { \ pos ( 192,220 ) } Il est sous sonde alimentaire.

Sekiz aydır sondayla besleniyor.