English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Capri

Capri traducir turco

207 traducción paralela
Il y a Capri et Brugherio.
Capri ve Brugherio da var.
Á Naples, Capri, Monte-Carlo, Nice...
Ve Napoli, ve Capri, ve Monte Carlo, ve Nice. - Ve?
Vérone, bologne, florence, venise, le lido, capri, messine et syracuse.
Verona, Bolonya, Floransa, Venedik, Lido... Capri, Messina ve Siracusa.
New York par tous les vents, un torrent des Alpes qui ronronne, le loch Lomond au retour de l'automne, tu es mon clair de lune à Capri.
Berrak bir günde New York'sun Bir parça güneş büyüyen İsveç Alplerisin Sonbahar ressamsa sende Lomond When'sin
Londres, le Midi de la France, Capri, etc... Mais c'est inutile.
Londra, Fransa'nın güneyi, Capri.
Les dieux doivent aimer Capri pour que tu sois aussi belle.
Bu ne güzellik. Tanrılar Capri'yi seviyor olmalı.
Je suis venue te dire que je retourne à Capri pour que l'empereur intercède en ta faveur.
Sana Capri'ye döneceğimi söylemeye geldim. İmparatordan senin için yardım isteyeceğim.
Tu dois aller voir l'empereur à Capri.
Capri'de imparatorun yanına gideceksin.
Tu retournes à Capri pour baiser la main de l'empereur.
Capri'ye, İmparatorun elini öpmeye sen gidiyorsun.
Je vis à Capri depuis 3 mois.
Üç aydır Capri'deyim.
Il s'est réfugié à Capri... mais il y était très surveillé. Par la police. Le pauvre!
Capri'de mülteciymiş polis tarafından izleniyormuş göz hapsindeymiş, zavallı adam.
Oh, il n'a pas été malheureux à Capri.
Gerçi Capri'de kötü zaman geçirdiğini sanmıyorum.
Il a passé presque toute sa vie à Capri.
Neredeyse tüm yaşamını Capri adasında geçirdi, iyi yaşamayı severdi.
J'attendrai à Capri, la réponse des acquéreurs.
Evle ilgilenenlerin cevabını beklemek üzere Capri'ye gidiyorum.
Vous allez sûrement bien vous amuser à Capri... avec vos charmantes amies.
Eminim Capri'de çok eğlenirsin, ne de olsa arkadaşların var. Çok sevimli arkadaşlar!
Je pars à Capri m'amuser comme tu dis. Les musées m'ennuient.
Dediğin gibi Capri'ye, eğlenmeye gidiyorum.
Pour s'amuser!
Capri'ye, eğlenmeye gidiyor.
Il revient à Capri ce soir.
Bu gece Capri'ye dönüyor.
À propos, Capri lui a plu?
Bu arada, Capri'de eğlenmiş mi?
Je veux aller à Capri pour l'été, et j'aimerais partir dès que possible.
Bu yaz Capri'ye gideceğim, ve mümkün olduğu kadar erken uzaklaşmak istiyorum.
- Pour Capri, à nouveau?
- Oh. gene Capri'ye, ha?
J'ai des amies qui sont gênées quand leurs mères portent des shorts... des pantalons Capri, des choses comme ça...
Bazı kız arkadaşlarımın anneleri utanmış kısa ve capri pantolon giyince.
En ouvrant ma fenêtre, le matin, j'avais la mer devant moi, d'un côté Mergellina et Posilippo, et de l'autre Capri, Sorrento...
Pencerelerimi açar ve önümde uzanan denize bakardım. Bir tarafta Mergellina ve Posillipo, diğer tarafta Capri ve Sorrento.
Là, je vais à Capri pour écrire un article.
Biraz sonra turizm hakkında yazmak için Capri'ye gidiyorum.
Pantalon "Capri" et soutien-gorge "Scandale".
Kapri pantolon ve Balkonet sutyen.
Il y a même celle du président Andreotti.
Peppino di Capri'nin ve başbakan Andreotti'nin de imzasını aldım.
J'en ai mangé à Capri. J'y avais donné un concert.
Yıllar önce Capri'de konser verdiğimde, orada yemiştim bundan.
Vendredi, on tourne à Capri, vous venez avec nous?
Cuma günü Capri'yi çekiyoruz. Bizimle gelsene.
- They must go, Jerry. - If you decide about Capri, call me this evening.
Capri konusunda kararınızı verdiğiniz takdirde bu akşam beni arayın.
- Tu as envie d'aller à Capri?
Capri'ye gitmeye ne dersin?
- Est-ce que tu as envie qu'on aille à Capri?
Capri'ye gitmemizi ister misin?
Pourquoi tu ne veux pas qu'on aille à Capri?
Neden Capri'ye gitmemizi istemiyorsun?
- Vas-y, toi, Paul, à Capri, si tu veux.
İstiyorsan Capri'ye git.
- D'ailleurs, moi non plus, j'ai pas envie d'aller à Capri.
Hem ayrıca Capri'ye falan gitmek istemiyorum.
Quand Jeremy Prokosch téléphonera, dis-lui que tu vas à Capri.
Prokosch aradığında ona Capri'ye gideceğini söyle.
A Capri, est-ce qu'on pourra nager?
Capri'de, yüzmeye gidebilir miyiz?
- Si on allait à Capri.
- Capri'ye gidişimiz.
- Are you going to Capri, too?
Siz de Capri'ye geliyor musunuz?
Je ne sais pas si j'ai envie d'aller à Capri.
Capri'ye gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum.
Charles fait la noce à Capri.
Charles Capri'de eğlenecek.
Mais pourquoi? Parce que j'aime l'idée d'aller à Capri et je vois pas pourquoi je n'irais pas.
Çünkü gerçekten Capri'ye gitme fikrinden hoşlandım ve gitmemek için bir neden göremiyorum.
En revenant de Capri, je promets qu'on se verra plus souvent.
Capri'den döndüğümde söz daha sık görüşeceğiz.
Capri, et cette large bande...
Burası da Ishia Capri'nin adası.
C'est le bateau de Capri.
Bu Capri'den gelen gemi olmalı.
Va à Capri, repose-toi au bord de la mer.
Kapri'ye git.
- Alors, viens à Capri.
Capri'ye sen de gel o zaman.
- Vous venez à Capri aussi? - Peut-être. - Maybe.
Belki.
- Vous venez avec nous à Capri, M. Lang?
Bizimle Capri'ye geliyor musunuz, Bay Lang?
Pourquoi?
Yarın sabah Luciani ile Capri'ye gidiyoruz.
Demain matin, je pars pour Capri avec Luciani, on sera partis pour une semaine.
İki hafta boyunca orada olacağız.
Luciani est au chômage et on a si peu de fric... on en aurait besoin pour aller à Capri.
Capri yolculuğumuzda lazım olacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]