Translate.vc / francés → turco / Carlton
Carlton traducir turco
802 traducción paralela
Envoie-les à mon nom au théâtre Carlton de Londres.
Adıma Londra'daki Carlton Tiyatrosu'na gönderebilirsin.
Ici Carlton Gorman du Vogard, à New York.
Ben Carlton Gorman, sizlere New York Şehri Vogard Oteli'nden sesleniyorum.
HUNTLEY HAVERSTOCK HÔTEL CARLTON LONDRES ( ANGLETERRE )
Van Meer'in öğle yemeği davetine katılman azami önem taşıyor.
Vous et moi, nous le savons, mais le General Carlton n'en sait rien!
Bunu sen de ve ben de biliyoruz, ama General bilmiyor.
Vous passez sous les ordres du General Carlton!
Bu bölük bundan böyle General Harold G. Cartlon'un komutası altındadır.
Au Carlton!
Carlton, Cannes.
Je considère qu'il est de mon devoir de prévenir le général Carlton de ce que je crois être une action irresponsable et dangereuse.
General Carlton'a haber vermeyi görev biliyorum. Çünkü bunu sorumsuzca ve tehlikeli bir hareket olarak görüyorum.
Et il indique qu'il se portera volontaire avec ses hommes si nécessaire en l'échange de doubles rations pour tous et d'un ordre écrit du général pour que les soldats sudistes qui seront sous vos ordres soient automatiquement graciés.
Kendisi gereken sayιda askeriyle birlikte gönüllü olmaya hazιrmιş. Tüm esirler için tayιnιn iki katιna çιkarιlmasιnι ve General Carlton'un... size hizmet eden Güneyli askerlerin bağιşlanacağιnι... yazιlι olarak garanti etmesini istiyor.
Vous auriez quelque chose, si vous n'étiez pas aussi têtu, et permettez-moi de vous présenter un grand ami à moi, Dick Carlton.
Ama olmalı, eğer inadı bırakırsan ve iyi bir dostum olan Dick Carlton ile tanıştırmama müsaade edersen. Ama söylediğim gibi mesai raporu dışında bir şey yazamam ben. Peki, peki.
Allez rencontrer Carlton.
Carlton ile.
Et après Carlton, qui d'autre?
Carlton'dan sonra kimle?
- Pas mal. - Merci, Carlton.
Çok sağ ol Carlton.
Carlton est rentré chez lui.
Carlton evine gitti. Peters evine gitti.
Mme Carlton Holmes.
Bayan Carlton Holmes.
Carlton Road, à l'Est de Mannheim.
Manheim'ın doğusunda, Carlton Yolunda trafiğe takıldım.
Ça fait penser à un thé au Ritz-Carlton.
Ritz - Carlton'da beş çayı gibi, sosyetik.
Hôtel Carlton, Broadstairs, Kent.
" Carlton Oteli, Broadstairs, Kent.
l'Hôtel Carlton nous a livré du bœuf bourguignon.
Carlton'un burginyon usulü kuşbaşısına şimdi başlamıştık.
Le père Carlton est mort ce matin.
Peder Carlton'ı bu sabah buldum.
Le cousin d'Elmer Whitfield, Carlton, était normal avant d'aller à New York.
Elmer Whitfield'in kuzeni Carlton, New York'a gittiğinde normal bir çocuktu.
Ici Carlton Whitfield, au 4319.
Ben, Carlton Whitfield, 4319.
Carlton Whitfield.
Carlton Whitfield.
J'ai insisté sur des compressions au meeting d'aujourd'hui... mais une opinion divergente a été exprimée par Carlton Whitfield.
Bugünkü toplantıda kesinti yapmanın gerekliliğini savundum... Carlton Whitfield bu görüşe karşı çıktı.
Qui est Carlton Whitfield?
Carlton Whitfield de kim?
Je n'ai pas embauché de Carlton Whitfield.
Ben, Carlton Whitfield diye birini işe almadım.
- Salut, Carlton.
- Selam, Carlton.
- Carlton Foster.
- Carlton Foster.
Est-ce que Carlton Whitfield raterait une fête?
Parti olur da Carlton Whitfield kaçırır mı?
La boîte nous prête sa suite au Carlton comme récompense.
Şirketin Ritz Carlton'da bir süiti var. Boşken bize ikramiye olarak verirler.
George Lorrimer est l'administrateur du théâtre Carlton, Bethnal.
George Lorrimer, Bethnal Green'deki Carlton Theatre'nin yönetmeni.
Le Carlton Club sait où me trouver.
Carlton Club'da beni bulabilirsiniz.
- Maya Carlton?
- Maya Carlton?
Mme Carlton, M.Carlton.
Bayan Carlton, Bay Carlton.
- Dr Carlton.
- Doktor Carlton.
- C'est ça, Dr Carlton.
- Doğru. Doktor Carlton.
Tiens! Voilà la Carlton.
İşte Carlton.
T'as compris ce que j'ai dit, la Carlton?
Ne söylediğimi anladın mı, Carlton?
J'en offrirai un paquet à la Carlton.
Carlton'a da bir paket hediye edeceğim.
Ça se boit pas comme ça.
O içtiğin, Carlton Peche.
L'hôtel Carlton aura ce privilège.
Carlton Oteli bu ayrıcalığa sahip.
Lanceur. "Meilleurjoueur du New Hamsphire depuis C. Fisk."
Atıcıydım. Carlton Fisk'den sonra New Hampshire'dan gelen en iyi oyuncuydum.
Vous m'avez entendu, Carlton.
Beni duydun, Carlton.
Anson Baer est au Ritz-Carlton.
- Anson Baers, şehirde, Ritz Carlton'daymış. - Öyle mi?
Maria, demandez à Sutherland de me retrouver au Ritz-Carlton.
- Bay Van Orton... - Maria, Sutherland'i beklet. Ritz Carlton'da benimle buluşsun.
Prolongations. Fin de la 12è. Carlton "Pudge" Fisk entre.
12'nin sonunda Carlton Fisk maça girdi.
Je suis au Ritz-Carlton.
Ben Ritz-Carlton'da olacağım.
Je suis Carlton Auerbach.
Ben Carlton Auebach'ım ve...
Broadway... Atlantic City... le Carlton Auto-Grill... et le piano-bar du Sunrise.
Broadway'de, Atlantic City'de Carlton'un Sunrise'daki restoranında ve Sunrise salonunda.
Le Carlton est à côté du St.
Carlton, St. James'in yanında.
Vous êtes au Salon Mortuaire Coughlin.
Burası, Carlton Kardeşler Cenaze Kaldırma Kurumu.
RITZ-CARLTON LOGEMENTS PROVISOIRES
Kararımı verdim.