Translate.vc / francés → turco / Cecilia
Cecilia traducir turco
450 traducción paralela
Soeur Cecilia est de connivence avec le malin! "
Cecilia kardeş, Şeytan'la iş birliği yapıyor. "
La Comtesse Cécile, une cousine du côté de ma mère.
Bu kontes Cecilia, anne tarafından kuzen oluruz.
Mais j'ai fait en sorte de lui raconter l'histoire de "Cecilia, ou la fille du cocher", un mélodrame captivant.
Ama ben önlemimi aldım ve bir entrika anlattım "Cecelia," ya da "Faytoncunun Kızı" melodramı.
Puis, nous retrouvons ici les cousins et tous ensemble : La Via Appia, les Catacombes...
Kuzenlerimizle tanışıp oradan Appia Antica'ya mezarlıklara, sonra Cecilia Metella'ya, en sonunda da Roma'ya döneceğiz.
"De la part de ta petite Cecilia, avec mon affection la plus vive."
Zevk için geldiğini sanmıştım. Ben buna iş derim.
Cecilia, a peine avais-je aperçu votre merveilleuse et incomparable beauté que je suis tombé amoureux sauvagement, passionnément, absolument, désespérément.
Saat 4'ten önce Holloway'de olmalıyız yoksa işimizi yetiştiremeyiz. Kurallar çok sıkı. Holloway mi?
- Via Cecilia. Près de la citerne.
Cecilia Sokağı'nda.
Kristina Cecilia Ellius, Nom de jeune fille de Lindgren.
Kristina Cecilia Ellius, kızlık soyadım Lindgren.
Même la pauvre Cecilia Ellius a peur.
Ben bile. Zavallı küçük korkmuş Cecilia Ellius.
- Mon nom est Cecilia.
- Adım Cecilia.
- Cecilia, je t'en prie... tu as sans doute pensé quelquefois que tu m'aimais.
- Cecilia sana yalvarıyorum... Bir kere beni sevdiğine inanmış olmalısın.
Cecilia!
Cecilia!
Pas si cinglée que ça!
Merhaba, Cecilia. Bak, kaçık olabilirim ama o kadar kaçık değilim.
Avant que je permette le mariage, tu devras t'expliquer sur la question de Cécilia.
Afedersin tatlım.
Mais ce n'est pas ton étui. Cet étui est un cadeau d'une femme du nom de Cécilia.
Evet, Augusta teyze ve Gwendolen.
Bon, si tu veux tout savoir, Cécilia est ma tante.
Belki saygılarımı sunmak için uğrarım.
Mais pourquoi s'appelle-t-elle elle-même "Cécilia", si elle est ta tante et qu'elle vit à Tunbridge Wells?
- Gwendolen'e aşığım ben. Ve buraya ona evlenme teklif etmek için geldim.
"De la petite Cécilia à son cher oncle Jack, avec son affection la plus vive."
25 siyah.
Et, l'étui, on me l'a donné à la campagne. Mais ça n'explique pas que ta petite tante Cécilia, qui vit à Tunbridge Wells, t'appelle "mon cher oncle". Bien.
Bugünlerde epey züğürtüm.
Mlle Cécilia Cardew.
Teyze'nin yaşının küçük olmasına bir itirazım yok, ama niye bir teyze, yaşı ne olursa olsun, kendi yeğenine amca diye hitap eder, işte bunu anlayamıyorum.
Cecilia, qui me considère comme son oncle par respect, ce que tu ne peux comprendre, vit chez moi, à la campagne, sous la responsabilité de son admirable gouvernante, Miss Prism.
- Ayrıca senin adın Jack değil, Ernest. - Ernest değil, adım Jack.
Cécilia n'est pas une de ces pimbêches romantiques.
- Tanrım...
j'aimerais bien voir cette Cécilia.
- Ernest.
On n'envoie pas ça comme ça à la figure des gens! Je suis certain que Cécilia et Gwendoline vont devenir amies.
Buraya sana, annemin yapacağı hiç bir şeyin sana duyduğum sonsuz bağlılığı değiştiremeyeceğini söylemek için geldim.
- Cécilia! - Miss Prism?
Son derece güzel bir kız ve daha 18 yaşında.
Cécilia!
Ama bu aile içinde yaygın olan bir hastalıktır.
Cécilia, je n'ai jamais parlé de mal de tête.
- Nasıl buraya gelebildiğini hiç anlamıyorum. - Jack amca Pazartesi öğleye kadar burada olmayacak.
Notre monde est assez bon pour moi, cousine Cécilia.
Bayan Cardew hakkında böyle konuşamazsın.
C'est bien la dernière fois! Laissons les frères à leurs affaires. Venez, Cécilia.
"Ve bu yüzden ben de bu hapishane duvarlarını aşmaya"
Cécilia est délicieuse.
- İkimizin adı Ernest olamaz. - Zaten öyle değil kardeşim Jack.
Cecilia, j'espère que vous ne serez pas choquée si j'affirme tout à fait franchement et ouvertement que vous paraissez la personnification visible de la perfection absolue. Cette franchise vous fait honneur.
762 pound 14 şilin ve kuruşu da var, geçen Ekim'den beri.
"Désespérément", ça n'a pas de sens, SI? Cécilia! La voiture attend, monsieur.
Kardeşimin hesabını kapatmayı kabul ediyorum bir şartla ; buradan doğruca sağlık durumunu kötüye gittiğini öğrendiğim, yatalak Bunbury'nin yanına gidecek.
Mais douce petite Cécilia, je ne vous en ai jamais écrit.
Üç aydır niye nişanlıyız zaten. - Üç aydır mı?
Sérieusement, Cécilia...
Artık seninle tanıştığımıza göre bozabileceğimi düşünmüyorum.
Cécilia!
Bana sakın gülme sevgilim ama Ernest adında birine aşık olmak benim çocukluk hayalimdi.
Miss Fairfax... Permettez-moi de me présenter. Je suis Cécilia Cardew.
Evet, çok açık konuşmak gerekirse Cecily, senin 42 yaşında olmanı ve yaşına göre sıradan görünmeni dilerdim.
- Puis-je vous appeler Cécilia? - Avec plaisir!
Bu durumu açıklıyor.
Je vais parler à coeur ouvert, Cécilia, j'aurais préféré que vous ayez 42 ans et que vous soyez bien laide, même pour votre âge.
Size çay ikram edebilir miyim Bayan Fairfax? Teşekkür ederim Bayan Cardew. Şeker?
Cecilia, ma chérie, il doit y avoir une légère erreur.
Ernest!
Vous m'en voyez désolée, Cécilia.
İşte Ernest.
Ma pauvre Cécilia blessée!
Zalim birinin de adil birinin de
Gwendoline, Cécilia, je vais vous parler franchement :
- İlk biz konuşmayacağız.
C'est parfaitement clair, Cécilia.
Neden vasimin erkek kardeşiymiş gibi davrandınız?
Il s'agit de Miss Cécilia Cardew, ma pupille.
Reşit olmana ve vasinin sınırlamalarından kurtulmana pek de bir şey kalmamış.
Je suis fiancé à Cécilia, tante Augusta. Je te demande pardon?
Büyük babasının vasiyetinin hükümlerine göre, 35 yaşına kadar reşit sayılmayacak.
Cécilia est la plus douce, la plus tendre, la plus jolie jeune fille du monde.
Prism!
Notre chère Cécilia ici présente sera encore plus séduisante à l'âge que vous évoquez, ce sera tout à son bénéfice.
Evli değil misiniz? Bunun gerçekten üzücü olduğunu inkar edemem. Ama her şeye rağmen, acı çeken birine taşı atmaya kimin hakkı var?
Bien sûr, Cécilia.
- Hayır Bay Worthing, bir yanlışlık var.
Si vous consentez à mon mariage avec Gwendoline, je serais ravi d'autoriser votre neveu à épouser Cecilia.
Algy'nin küçük kardeşi mi?
Cécilia, comment as-tu pu douter que j'en avais un? Dr Chasuble, voici mon pauvre frère.
Batı rüzgarı kuvvetli esiyor
Ma Cécilia... enfin!
Onlar aşağı inmeyecekler herhalde.