Translate.vc / francés → turco / Chanel
Chanel traducir turco
478 traducción paralela
Rien à voir avec le Numéro 5 de Chanel.
Chanel No : 5 gibi kokmadığı kesin.
Vous ne pouvez pas vous en souvenir, mais Chanel était une splendeur!
Chanel'i hatırlamak için yaşın çok genç. O muhteşemdi.
MIle O'Neil... MIle Chanel...
"Bayan O'Neil, Bayan Chanel."
C'est du Chanel N ° 5. Une copie à $ 5.
Bu Chanel'in havyarı.
- Je préfère ça à Chanel. - Pourquoi avais-tu du succès?
Biliyor musun, sen Chanel No. 5'ten çok daha güzel kokuyorsun.
Ça sent le Chanel N ° 5...
Birileri Chanel No. 5 kokuyor.
"Chanel? 5".
Beş numara, Chanel.
On pourrait faire un numéro dans le spectacle?
Baksana, Chanel ile birlikte bir turnuva yapabiliriz.
Au dîner ce soir... j'ai senti votre Chanel numéro 5.
Bu aksam yemekte Chanel No. 5'inizin kokusunu aldïm.
C'est parce que je porte l'Eclair Proustien de Chanel.
Çünkü ben Channél'in "Çocukluk" adlı kokusunu kullanıyorum.
Chanel Semlar...
Chanel Semlar,
Chanel pour Hommes.
Erkekler için Chanel.
Le Cinq de Chanel!
Chanel No. 5.
Pour une chauve-souris, c'est comme du 5 de Chanel!
Hem de nasıl. Bir yarasa için bu Channel No. 5 gibidir.
- Couvrez-le de poudre Chanel No.3.
- Chanel pastel pembe 3 numarayla kapatırsın.
On verra le défilé Chanel.
Chanel'in defilesini izleriz. Roma'ya mı gitsek yoksa?
Elle les lui avait vaporisées au Chanel.
Biraz Chanel koydu.
Les abeilles en ont horreur.
Arılar, Chanel'e dayanamaz.
Je le sais, ce Chanel te va à ravir
Biliyorum. Bu Chanel seni çok güzel göstermiş.
C'est comme si Chanel sortait avec un poissonnier.
Coco Chanel'in bir balıkçıyla çıkması gibi.
Il y aurait incompatibilité d'odeurs.
Biliyorsun, Chanel'de her tür parfüm vardır ve balıkçı ise iğrenç kokar.
Et ce canapé est une réplique de l'un de ceux qui se trouve dans l'atelier de Coco Chanel.
Bu kanape, CocoChanel'in Paris atelyesindeki kanapenin kopyasıdır. - Hiçbiri diğerine uymuyor.
C'est ta deuxième bouteille de Chanel.
İkinci Channel şişen.
Tout Paris Chuchote à propos de la sublime Liza pourrait faire une apparition sur le défilé de Chanel.
Bütün Pariz Liza adındaki bir "Lollapalooza" dan bahsediyor. Chanel'in defilesinde boy gösterecekmiş..
Un tailleur Chanel.
Bir Chanel takım! Yeter artık!
Mais si, chéri... il y a Chanel.
Evet, haklısın. Adı Chanel.
Je voulais l'en empêcher, mais il m'a offert du Chanel.
Aksini söylediğim halde, bana bir şişe Chanel parfüm aldı.
Hier soir, il empestait le Chanel quand il est rentré!
Ve dün gece eve geldiğinde Chanel kokuyordu.
Chanel N ° 5, c'est ça?
Chanel No 5, değil mi?
On dirait Denis la Malice, bordel! T'es Coco Chanel, peut-être...
Böyle yaramaz çocuklar gibi girme içeri.
- Chanel.
- Chanel.
- C'est lui qui déclenche ça. J'y suis allergique.
- Dudağıma Chanel ruj deyince, hep olur bu.
Je rêve de chiottes spacieuses et immaculées, des robinets en or, du marbre blanc virginal, un siège sculpté dans l'ébène un réservoir plein de Chanel N ° 5, et un larbin pour me tendre des feuilles de papier toilette en soie.
Kocaman, tertemiz bir lavabonun hayalini kuruyordum. Parıldayan altın musluklar, bembeyaz mermerler, abanozdan oyulmuş bir oturak Chanel No.5 dolu bir sifon ve emrime amade, ipekten tuvalet kağıtları.
Est-ce que c'est un Chanel?
Gerçekten Chanel olabilir mi?
Pas pour ce joli tailleur Chanel que tu as mis en pièces.
Chanel kıyafetinin neresine takmayı düşünüyorsun onları?
Chanel nous fera crédit de 3300 $.
- Chanel'den alacağımız 3,300 dolarımız var.
Toujours le même Chanel.
Evet... Eski Chanel, korkarım.
- Un autre tailleur Chanel?
Bir Chanel elbise de buraya mı sığdırdın?
Des trucs Chanel, Fendi...
Channel almalıyım. Fendi almalıyım. Hadi.
- Merci. Soudain, j'ai eu l'impression que je portais du patchouli... dans une salle qui embaumait le Chanel.
Aniden, Chanel dolu bir odada paçuli kokuyormuşum gibi hissettim.
Il a été conçu par Coco Chanel elle-même.
Bizzat Coco Chanel tarafından tasarlandı.
C'est alors que je compris que l'héritage de Stanford... allait se limiter à sa collection de tailleurs Chanel.
O an Stanford'un alacağı tek mirasın o Chanel takım koleksiyonu olduğunu farkettim.
- chaussures... - chanel.
- Ayakkabılar?
- génial.
- Chanel. - Müthiş.
Rien ne vaut un Chanel pour se sentir respectable.
Hiçbir şey Chanel gibi saygın hissettirmiyor.
POUR ALLER A PARIS IL FAUT TRAVERSER LE CHANEL
Gördün değil mi Em?
Je crois qu'il y aura du gros temps dans le Chanel. regardes, on pars.
"Dayan denizde bir değişikliğe dönüşen zengin ve garip bir şehir."
Soyez impeccable, ils remarqueront la femme. " Coco Chanel!
Coco Chanel.
"Chanel!"
"Ah, Chanel!"
Je cherche un tailleur Chanel
Bayan.
- ou n'importe quel autre couturier.
Chanel marka kıyafetiniz var mı ya da aynı derecede kaliteli bir şeyler?