Translate.vc / francés → turco / Charmaine
Charmaine traducir turco
194 traducción paralela
Mon problème, docteur, c'est que, tout compte fait, je ne peux pas vivre sans New York.
Görüyorsunuz ya doktor, benim sorunum bana verilen tam bir seçme özgürlüğüne rağmen Allah'ın cezası Charmaine'i boğmak istememem.
Charmaine refuse qu'il reparte.
Yani doğal olarak... Charmaine onun geri döndüğünü bilmeyecek.
Nommez ma femme, Charmaine.
Ben yapamazsam ; karım, Charmaine yapar.
J'ai vu Charmaine et... Je ferais mieux de rentrer.
Charmaine'i gördüm ve... şey, benim gerçekten geri dönmem lazım.
Elle s'appelle Charmaine Wimpiris.
Bak. Adı Charmaine Wimpiris.
Non, chez Charmaine.
Hayır, Charmaine'in evini diyorum.
Charmaine a changé, Carol aussi, comme les anciennes membres du club.
Charmaine değişti, Carol van Sant de ve kadınlar kulübünün bütün diğer üyeleri de.
- Tu es comme Charmaine. - Arrête, d'accord?
- Tıpkı Charmaine gibi olmuşsun.
Au bout de 4 mois, Charmaine s'est métamorphosée.
Charmaine dört ay içinde değişip tenis kortu söktürdü.
Elles passent la soirée chez Charmaine.
Charmain'le beraber güzel bir akşam geçiriyorlar.
Elle a pourri ma vie et celle de ma sœur Charmaine.
Çünkü o, benim ve ablam Charmaine'in bütün hayatımızı mahvetti.
Pourquoi tu n'as pas demandé à Charmaine?
Neden Charmaine'den böbreğini istemedin?
Vous étiez proches.
Charmaine'e her zaman benden daha yakındın.
Ses reins sont attachés entre eux.
Charmaine'ın böbrekleri birbirine bağlıymış.
Je la reconnais bien là!
Bırak, buna Charmaine karar versin.
Et ta sœur Charmaine?
Bir kız kardeşin daha olduğunu sanıyordum : Charmaine.
Charmaine te déteste pas.
Charmaine senden nefret etmiyor.
Je ne suis pas d'accord.
Buna kızdım, Charmaine.
La soirée, pour l'hôpital. Je vais embaucher Artie et Charmaine pour le buffet.
Hastaneye yardım partisini, Artie ve Charmaine hazırlayacak.
Pauvre Charmaine.
Zavallı Charmaine.
Charmaine est une femme forte.
Charmaine güçlü bir kadın.
Vous n'avez rien dit à Charmaine... parce qu'elle insisterait pour que vous préveniez la police.
Charmaine'e söylemiyorsun çünkü hemen polise gitmende ısrar edeceğini biliyorsun.
Charmaine... si je tripote encore un homard sans faire une pause... je vais devenir fou.
Dinle, Charmaine. Tatil yapmadan bir ıstakoz daha ellersem delireceğim.
Charmaine n'est pas bête. Une douceur bien placée, et ta fille ira où elle voudra.
Charmaine, senin çöreklerinle kızının her okula gireceğini biliyor.
Charmaine mettrait mes couilles au menu.
Charmaine mönüye hayalarımı koyar.
Je veux savoir d'où il vient, comment on l'appelle... comment il prend son café.
Charmaine diye bir kızla tanıştım. Nereli olduklarını, lakaplarını, kahveyi nasıl içtiklerini öğrenin.
Surtout, je veux que vous connaissiez ces casinos.
Charmaine Crazy Horse Too O kumarhaneleri öğrenmenizi istiyorum.
Merci, Charmaine.
Sağ ol Charmaine.
Charmaine te remplacera.
Tamam, yerine Charmaine gelir.
Je n'attends pas ton autorisation.
Sen bana bir şey diyemezsin, Charmaine.
Charmaine, les serveurs...
Charmaine, komiler...
Charmaine et moi, on va se séparer un moment.
Charmaine'le ben bir süre ayrı kalmayı deneyeceğiz.
Charmaine a contacté un avocat.
Charmaine avukat tutmuş.
Charmaine.
Charmaine.
Charmaine était là?
- Charmaine orada mıydı? - Evet.
- Et Charmaine?
- Ya Charmaine?
- Charmaine?
- Charmaine?
Charmaine Calloway-Van Sant en lice pour la Cour d'appel.
CHARMAINE CALLOWAY-VAN SANT, ABD TEMYİZ MAHKEMESİ ADAYI
Charmaine Bucco.
Charmaine Bucco.
Vous pourriez me dire quand vous êtes allés au lac Charmaine pour la dernière fois?
Charmain Gölüne en son ne zaman gittiniz söyleyebilir misiniz?
- Charmaine... Et pendant que sa femme le foutait dehors pour l'avoir tromper, elle découvrit comment il pouvait entretenir une autre femme.
Charmaine... ve karısı onu başka bir kadın yüzünden... evden şutlarken, adamın 2 kadının giderini aynı anda nasıl karşıladığını buldu.
Artie et Charmaine s'étaient séparés pour la première fois.
Hatırlıyor musun? Artie ve Charmaine'nin ilk ayrıldığı zaman?
Elle a raconté à Charmaine qu'en Albanie, sa famille a été tuée par une bombe en faisant la queue pour une vidange.
Biliyor musun, Charmaine dedi ki, Arnavutluk'ta tüm ailesi yağ değişimi için sırada beklerken yapılan bir bombalı saldırıda ölmüş.
Charmaine vous a dit?
Charmaine size söyledi mi?
- Non. Je regarde Charmaine.
Ben Charmaine'e bakıyorum.
{ \ pos ( 192,215 ) } Charmaine a un lien sur sa page Myspace. { \ pos ( 192,215 ) } Attends.
Charmaine myspace sayfasının adresini vermiş.
Salut, tante Charmaine.
Selam, Charmaine Teyze.
Charmaine, on a oublié quoi?
Charmaine, bir şey mi unuttuk?
- Tante Charmaine dit que si.
- Charmaine Teyzem öyle diyor.
- Tante Charmaine est une nympho.
- Charmaine Teyzem ilgi manyağının teki.
- Charmaine.
- Ben Charmaine.