Translate.vc / francés → turco / Chief
Chief traducir turco
197 traducción paralela
Il faut faire très attention à l'hygiène.
Chief, sıhhi önlemlere dikkat etmenizi istiyorum.
Le vol 60 de la TWA est prêt pour un départ immédiat.
TWA uçuş 60, Super SKY Chief kalkış için hazır bulunmakta
Vous plaisantez!
- Bu bir Midland Sky Chief. - Şaka mı yapıyorsun?
Ce n'est pas une Super Chief.
- Ekspres tren değil haliyle!
Chef Gould, M. Vargas.
Bay Vargas, bu Chief Gould.
Chef Gould... Appuyez juste sur le 2. On se retrouve en haut.
Chief Gould... 2. katın düğmesine basın, ben sizi yukarda karşılarım.
Une suite sur Super Chief pour Chicago, une sur le 20th Century pour New York.
Chicago'ya giden Super Chiefte bir süit. New York için 20th Century'de bir süit.
Air Chief Marshal Dowding, Monsieur.
Mareşal Dowding, efendim.
Grand Chef est à 12, Meilleur Pote, 20... et Mariato est à 40.
Chief Yeoman, 12 ; Peerless Pal 20 ; ve Mariato, 40.
T'es un Chief!
Sen bir Chiefs'sin.
Chef, j'ai une surprise pour toi, mon vieux.
İhtiyar Chief, sana bir sürprizim var.
Il faudra t'y faire, Chef.
Ona alışsan iyi olur, Chief.
- que je n'ai... jamais senti... Chef. - Fais voir.
hiç koklamadığım bir şey, Chief.
J'ai reniflé autre chose.
Bilmiyorum, Chief.
Je me perdrai pas.
Kaybolmayacağım, Chief.
Dépêche-toi, Chef.
Haydi, Chief.
Non, le vieux Chef est là.
Oh, hayır. Yaşlı Chief oradayken olmaz.
Bon, Rouky. Le vieux Chef et moi allons tout t'apprendre sur la chasse.
Pekala, Copper, ben ve yaşlı Chief sana avlanmakla ilgili her şeyi öğreteceğiz.
Tu risquais de tomber sur Chef.
Chief'le karşılaşsaydın ne yapmayı planlıyordun?
Chef?
Chief.
Si tu es si rusé, et si Chef est si bête, empêche donc le chien de te faire ta fête.
Madem sen bu kadar kurnazsın ve Chief de bu kadar aptal o zaman neden bu av köpeği tilkiyi kaçırdı?
T'es pas drôle, Chef!
Haydi ama, Chief.
C'est un sacré numéro.
O iyi, değil mi Chief?
J'irai ce soir, quand Chef et le chasseur dormiront.
Bu gece Chief ve avcı uyuduğunda gideceğim.
C'est bon d'être de retour! Hein, Chef?
Yeniden evde olmak harika, öyle değil mi Chief?
Ça va Chef!
Haydi ama, Chief.
Je vous ai vus revenir avec Chef et le chasseur.
Chief ve avcıyla geri geldiğini gördüm.
Va t'en avant que Chef ne se réveille.
Chief uyanmadan önce buradan gitsen iyi olur.
Le vieux Chef le course.
Chief onu kovalıyor!
Vas-y, Chef!
Zıpla, Chief! Zıpla!
Chef!
Chief!
Chef...
Chief?
Pauvre Chef...
Oh, zavallı Chief.
Votre satané renard a presque tué Chef, et cette fois je l'aurai!
Senin şu tilkin neredeyse Chief'i öldürüyordu ve onu yakalayacağım!
Chef! Retourne là-bas, ou je te casse l'autre patte.
Chief, diğer bacağını da kırmadan önce oraya geri dön.
Ici le chef O'Brien.
Ben Chief O'Brien, efendim.
- Vous d'abord, chef.
- Sen hassiktir, chief.
Le Département de la Santé, sur avis du Chief Medical Officer, a aujourd'hui approuvé trois nouveaux médicaments.
Sağlık Bakanlığı, Danışman Başhekimin tavsiyesiyle bugün 3 yeni ilaca lisans verdi.
Voici le Chef Ronkonhoma et son ami Fred.
Bu Chief Ronkonhoma Ve arkadaşı Fred. Ben kabilelerinin mali çıkarlarını temsil ediyorum.
Apparemment, c'est une citation du Chef Seattle, daté de 1852.
Anlaşılan bu Chief Seattle'ın konuşmasından bir alıntı, 1852 tarihli.
Je n'arrive pas à croire que le chef O'Brien puisse mentir.
Chief O'Brien'ın yalan söyleyebildiğine inanamıyorum.
Chef, cet examen ne prendra que quelques minutes.
Chief, bu muayene sadece bir kaç dakikanı alır.
Cet examen sera bien plus complet que ça, chef.
Ben bundan biraz daha geniş kapsamlı olacağım, Chief.
Et Albert, celles de Chief.
Ve Albert, sen de Chief'i okuyorsun tamam mı?
Albert Hall, Chief.
Albert Hall, Chief'i.
Sam, Chief, Martin, tout le monde, en train de regarder les avions.
Sam, Chief, Martin, herkes, kuşlara bakıyor.
C'est bien, car c'est le moment où Chief meurt, et il regarde en l'air et voit ce personnage d'arlequin qui fait signe à tout le monde de s'éloigner.
Çok iyi, çünkü şefin öldüğü ana geldik ; kafasını kaldırdığı ve palyaço kılıklı herifin insanları eliyle işaret ederek uzaklaştırdığını gördüğü ana.
Chef O'Brien.
Chief O'Brien.
- Qu'est-ce que c'est?
- Bu ne? - Big Chief.
- Du Big Chief. Le meilleur.
En iyisi!
Chef...
Chief.