Translate.vc / francés → turco / Chipotle
Chipotle traducir turco
51 traducción paralela
Un salon de tatouage et un fast-food.
Dövmeci ve Chipotle.
Comme tous les Américains, vous adorez les burritos Chipotle.
Eğer sıradan Amerikalılar gibiyseniz siz de acı isotlu sandviçe bayılırsınız!
Il existe un produit pour nettoyer les taches de sang provoquées par le Chipotle.
Artık isotlu sandviçten oluşan kıçınızın kanını dahi anında temizleyecek bir ürün var!
Un seul burrito Chipotle laisse jusqu'à 60 ml de sang.
Sadece bir tanecik isotlu sandviç adamın götünden dört litre kan alınmasına sebep olur!
Chipotle.
İsotlu Sandviç, leziz!
T'as jamais mangé du Chipotle?
Ahbap, hiç isot yedin mi?
Et elle t'emmène au Chipotle et t'en achète encore?
Evet. Sonra da gidip sana biraz daha isotlu sandviç alıyor?
Elle bouffe du Chipotle.
İsotlu sandviç yiyor.
- piment et jalapeños?
... chipotle soslu muz ve Meksika biberli.
Un excellent sous-marin de 30 centimètres, élaboré avec du jambon Forêt Noire - sur pain d'avoine, - Non, non, non.
Yulaf ekmeğine, chipotle soslu, lezzetli ve çocuk mezarı büyüklüğündeki Black Forest Hamburgeri seni bekliyor.
Et on a un tex-mex Chipotle.
AVM'ye de İspanyol bir acı biber dükkanı açılabilirmiş.
- Avec sauce chipotle du sud-ouest.
- Hem de Chipotle Güneybatı sosuyla.
On voulait tous manger des buritos pour le repas, alors on est allé au Chipotle mais Mercedes a essayé un truc qui s'appelle "señora Salsation". Will, j'aurai un mot à te dire, s'il te plaît.
- Meksika dürümü yemek istedik ve Chipotle'ye gittik ama Mercedes "Senora Salsation" adında boktan bir yerde yedi.
J'ai foiré le chipotle pour toi.
O Chipotle'yi senin için patlattım.
Quand ils ont ouvert cette barraque à tacos ici, j'étais la première de mes amis à y aller.
Buraya Chipotle açtıklarında, arkadaşlarımdan ilk giden bendim.
- du Chipotle?
- Aci biber?
Je prends toujours un peu de sauce chipotle dans mon hot dog.
Sosislimi hep aci biberli yerim.
Selon ça, on est dans un grill mexicain à Albuquerque.
Bu bilgilere göre, şu an Albuquerque'de bir Chipotle şubesindeyiz.
- Une semaine après, elle est devenue folle et m'a largué pour un mec rencontré à Chipotle.
- Ta ki bir hafta sonra kafayı kaçırıp Chipotle'da tanıştığı bir adam için beni terk edene kadar.
Oui, après que tu aies gagné 125 $ sur Chipotle grâce à moi.
Evet, sana önerdiğim Chipotle hissesinden 125 dolar kazandıktan sonra yazmıştım.
Tu viens de le dire à Mac Do.
Chipotle'de de aynısını söyledin.
Puis tu l'as redit encore, 10 minutes plus tard, toujours à Mac Do.
10 dakika sonra yine Chipotle'de aynı şeyi söyledin.
Et aussi parce que notre déjeuner de deuil se faisait à Mac Do.
Ayrıca yas brunch'ı Chipotle'deydi.
Le Père Noël du centre commercial vous est présenté par Chipotle.
Alışveriş merkezine Noel baba bu sene Chipotle'nin katkılarıyla geldi.
Entre délice et médiocrité, c'est Chipotle.
Chipotle artıklarınla birlikte geldim.
Des chips au chou frisé et au fromage.
- Chipotle peynirli lahana cipsi.
Chipotle nous a racheté.
Jalapeno işleri kuruttu.
Je vais te dire ton avenir... Utilisant mon nom comme une référence à Chipotle ( fast food tex mex )
Ben sana geleceğini söyleyeyim benim adımı Chipotle'de * referans olarak kullanmak.
Ta Xbox et une réduc Quick-Pizza?
Ya da Chipotle kuponlarını mı?
J'ai mangé au Chipotle, mais ça passe tout droit.
Daha sonra meksika dürümü gibi bir şey ama doyurmadı.
SFR, Total et Old El Paso sont fiers de vous annoncer la fusion des plateformes de nos trois marques.
Verizon, Exxon ve Chipotle iftiharla sunar. 3 büyük markanın dev birleşimi.
La toute nouvelle entreprise SFR-Old El Paso-Total... est fière d'être dans le top 8 des entreprises des USA.
Yepyeni Verizon-Chipotle-Exxon. Amerika'nın 8 şirketinden biri olmaktan onur duyar.
Tu es mon SFR-Old El Paso-Total.
Sensin benim Verizon-Chipotle-Exxon'um.
D'après Instagram, il est à Chipotle Parlant à un mec avec un perroquet sur l'épaule.
Instagramına göre, şu anda bir Meksika restoranında omzunda papağan olan bir adamla sohbet ediyor.
Très lumineux, du parquet flottant, et c'est à côté d'un Chipotle ( NDT :
Doğal ışık, parke. Hem restoranın yanında ilk seks sonrası dürümümüzü sabırsızlıkla bekliyorum.
J'ai des restes de Chipotle pour le petit-déjeuner.
Kahvaltıda, unutulmuş bir dürüm yedim.
Comme quand t'as commencé ici et que Cat t'a demandé son repas et que t'es allée au Mcdo.
Tıpkı, burada çalışmaya başladığın ilk zamanlar Cat senden öğle yemeğini istediğinde gidip Chipotle'den getirmen gibi.
Et c'est un peu Chipotle et Remulade.
Ve biraz biberli Chipotle ve Remulade.
T'as lu ça sur un paquet de chips?
Yine Chipotle çantaları mı okuyorsun?
Chéri, navrée de te décevoir, mais ce n'était que des haricots noirs Chipotle.
Sana söylemekten çok üzgünüm, ama bunlar sadece Chipotle'den gelen siyah fasulye idi.
Je serai dans la cuisine, à étudier le menu de McDonalds.
Ben mutfakta olacağım Chipotle menüsünü ezberleyeceğim.
J'aime quand ils sont à côté d'un Chipotle ( restaurant mexicain ).
Chipotle'nin yanında olmasını seviyorum.
Je n'ai pas eu de livraison surprise depuis que ce bébé que je sentais était simplement du Chipolte.
Chipotle restoranda doğurduğum o bebekten beri sürpriz teslimat gelmemişti hiç.
- A Chipotle!
- Chipotle *!
Zenefits, et dans ma jeunesse, Chipotle qui ont refusé de m'embaucher.
Uber'in, Palantir'in, Zenefits'in ve ilk yıllarımda Chipotle'nin yaptığı beni işe almama yanlışını.
C'est parce que j'ai crashé mon jet-ski dans un restaurant mexicain.
Yeni bir yüz yaptırdım çünkü jetskiyle bir Chipotle'ye daldım!
Tu peux aller à Chipotle m'acheter un grand bol d'Ebola?
Rica etsem Chipotle'a gidip bana büyük boy bir Ebola alır mısın?
J'adore le Chipotle.
İsota bayılıyorum.
Vous mangez du Chipotle?
İsotlu sandviç yediğinizi görüyorum.
Jambon Forêt Noire sur pain d'avoine, avec sauce chipotle,
Yulaflı ekmeğe Black Forest hamburgeri.
- sauce chipotle, piments
- Olamaz.