Translate.vc / francés → turco / Chop
Chop traducir turco
245 traducción paralela
Allons manger un bol de chop suey et nous réécrirons le spectacle.
Hadi bir kase çin usulü balık söyleyip gösteriyi yeniden yazalım.
On trouve un peu de tout dans un bol de chop suey.
Neyseki elimizde sadece bir kase Çin usulu balık var.
Holà! Vous n'avez pas demandé à Chop Suey de nous aider, hein, Chef?
Bir dakika.Bu davada Chop Suey ( bir çeşit çin çorbası ) istemedin değil mi şef?
Vous êtes bien, comme le chop suey -
Haklısın, aynı chop suey gibi...
Hé, l'ancêtre, le chop suey est bon, ici?
Hey babalık, burada Çin usulü balık veya et var mıdır?
- Quand c'est qu'on "découpe"?
- Chop için neyin var?
UNE POSITION DE RÉSERVE PRÈS DE LA COLLINE PORK CHOP À 110 KILOMÈTRES DE LA CONFÉRENCE DE PAIX DE PANMUNJOM
Domuz Budu Tepesi civarında konuşlanmış yedek birlikler, barış görüşmelerinin yapıldığı Panmumjom'a 70 mil mesafede
Préparez-vous à attaquer Pork Chop si nécessaire.
Teğmen, Domuz Budu Tepesi'ne karşı saldırıya hazır olun.
On a perdu Pork Chop.
Domuz Budu Tepesi'ni kaybettik.
Est-ce que Pork Chop en vaut la peine? Cet avant-poste indéfendable?
Savunması çok zor Domuz Budu gibi bir yer, buna değer mi sence?
Tsugi, Pork Chop n'est qu'un jeton de la partie qui se joue à Panmunjom.
Dinle, Tsugi. Domuz Budu'nu Panmunjom'da kazanılan bir çip gibi düşün.
Tu seras bientôt au chop suey.
Bu son yemeğin olabilir.
Les négociateurs américains ont cassé trois crayons dans leur lutte pour Pork Chop Hill.
Amerikalı pazarlıkçılar üç defa kalem kırmış. Domuz Budu Tepesi'ni ele geçirmek adına.
Veulent-ils vraiment garder Pork Chop?
Domuz Budu Tepesi'ni tutmak istiyorlar.
Si c'est ce que tu voulais dire, je crois que Pork Chop vaut déjà plus que tout l'or de Fort Knox.
Ama dediğin gibi Domuz Budu'nun şimdiden Fort Knox'taki tüm altınlardan değerli olduğunu biliyorum.
C'est le chop suey qui est américain, le chow mein est chinois.
Yanılıyorsun. Tavuk çorbası Amerikan değil Çin işidir.
Ils savent que nous n'enverrons pas de renforts à Pork Chop.
Takviye birlik göndermeyeceğimizi onlar da biliyor.
- Pourquoi ont-ils choisi Pork Chop?
- Saldırmak için neden Domuz Budu'nu seçtiler?
Pork Chop Hill a été tenue, achetée et payée un prix que nous rappellent les monuments de Bunker Hill et Gettysburg.
Domuz Budu Tepesi tutuldu. Bunker Hill ve Gettysburg'e dikilen anıta ödenen bedele benzer bir bedel ödenerek korundu.
Mais vous ne trouverez pas de monument à Pork Chop.
Ama Domuz Budu Tepesi'ne anıt dikilmedi.
Une bonne purge dans son chop-suey?
Belkide çorbasına biraz hint yağı.
C'est pas du chop suey.
Sakın türlü olduğunu söyleme.
Ça chauffe là-dedans!
Chop house.
Je me tapais de la bouffe chinoise quand un nuage noir cacha mon chop suey
'Bir gölge yemeğimin üzerine düştüğü sırada Çin yemeği yiyiyordum.'
On a eu vent... qu'après le chop suey de ce matin à l'aéroport... la bande d'assassins japonais a été renforcée... par une équipe dirigée par un spécialiste américain...
Bir habere göre hava alanında bu sabah yaşanan kargaşadan sonra Japon suikast grubu uzman birinin yardımına başvurmuş. Amerikalı bir uzman.
Dites "chop suey".
- Çin çon de!
Chip, chop, chip, chop.
İşte balta. Kafanı koparsın.
C'est Jack Burton du Trans-Porcs Express qui vous parle, qui que vous soyez.
Ben Pork-Chop Express'den Jack Burton, her kim beni dinliyorsa ona konuşuyorum.
Écoutez les conseils du Trans-Porcs Express dans la nuit noire et orageuse.
Şu anda Pork-Chop Express'i dinliyor ve bu karanlık ve fırtınalı gecede öğütler alıyorsunuz.
Écoutez les conseils du Trans-Porcs Express pendant que la foudre éclate, que le tonnerre gronde et qu'une pluie torrentielle frappe le goudron.
Şu anda Pork-Chop Express'i dinliyorsunuz. Sakın aklınızdan çıkarmayın fırtınalı bir gecede, şimşekler çakıyor, gök gürlüyor ve yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyorken.
Souvenir d'Hiroshima, de Corée, du Vietnam, toutes ces vieilleries!
Iwo Jima, Pork Chop Tepesi, Khe Sahn... bütün o antika yerler.
Je parle du nabot Chop Suey.
Şu karides suratlıdan bahsediyorum!
Viens ici, mon pote... pardon, Chop.
Hadi gel şöyle. Özür dilerim Kasap.
ça va, Chop?
İyi misin Kasap?
pardon, Chop.
Özür dilerim.
Comment ça va, Chop Chop?
Nasılsın dostum? Görüşürüz.
Ton couteau sur le vieux Chop Chop.
Yaşlı Kasap üstünde duran bıçağın.
Chop, il ne dit que du bien de toi! Il n'essayerait pas de te descendre!
Sana bir bilgisi olmadığını söylüyor, ama sen hâlâ onu öldürmeye çalışıyorsun.
Non, Chop... C'est toi qui m'as traîné ici.
Kasap bence dalga geçen sensin, tamam mı?
C'est comme si le vieux Chop Chop apportait sa contribution au tourisme du Victoria.
Yaşlı Kasap sonunda... Victoria turizmine katkıda bulunuyor galiba.
Si tu veux ressembler à Chop Chop il faut couper tes oreilles...
Ama Kasap amcana benzemek istiyorsan kulaklarını da keseceksin.
Henry Gascogne quittait son domicile pour se rendre chez Bishop.
Henry Gascoigne buradaki evinden Bishop's Chop House'a yürüyordu.
J'ai un éclat gros comme le poing dans la tête. Pork Chop Hill.
Kafamda yumruğum kadar bir şarapnel parçası var Pork Chop Hill.
Du chop suez, ca va?
Çin yemeği sever misin?
Pork Chop Slim est mort, et sa veuve a tout dépensé pour l'enterrer.
Slim de borçluydu ama eşi parayı cenazesine harcadı.
... j'ai une envie pressante de poulet chop suey.
Ve canım Kung Pao Chicken istedi.
S'il te plaît, pas du poulet chop suey!
Lütfen, Tanrım, Kung Pao Chicken olmasın.
Il mange du chop suey...
Çubukla yeniyor.
- Comment?
- Chop?
- Je n'ai pas eu mon chop suey.
Evet. - Daha çorba içmedim.
Dis bonne nuit à tonton Chop.
Hadi gel artık. Hadi.