Civic traducir turco

Il y a encore eu un massacre indien au théâtre municipal de Dorking.

Dorking Civic Tiyatrosu'nda yine yerli katliamı olmuş.

Télé Civic, celle que vous emmenez au lit avec vous.

Civic TV, yatağınıza alacağınız TV.

Télé Civic, celle que vous emmenez au lit avec vous.

Civic TV, yatağınıza alabileceğiniz TV.

Je dirige Télé Civic.

Civic TV'yi ben yönetiyorum.

Je dirige Télé Civic.

Civic TV'yi yönetiyorum. Ben...

Max Renn, président du groupe Télévision Civic, est recherché en relation avec la mort de deux dirigeants...

Civic TVBaşkanı, Max Renn iki üst düzey yetkilinin ölümünden sorumlu olarak aranıyor.

Mon mariage est ce que j'ai de plus précieux, et après ma Honda Civic, ma seule possession.

Evliliğim, benim en değerli şeyimdir ve Honda Civic'imin yanında, benim tek sahip olduğum şeydir.

- Au Stade civique, non? - Non. Ce n'est plus là.

- Civic Arena'ya, doğru mu?

Pourriez-vous verser ça dans la Civic bleue garée devant?

Bana bir iyilik yapıp bunları dışarıdaki mavi Civic'in ön koltuğuna atar mısın?

A qui appartient la Honda Civic bleue avec un autocollant qui dit :

Affedersiniz. Tamponunda "Muhasebeciler İlgi İle Yapar" yazan mavi Civic'in sahibi burada mı?

Je viens chercher la Civic.

Arabamı almaya geldim, markası Civic.

Vous n'avez pas une Civic 89?

89 model Civic'iniz yok mu?

Une petite putain de Honda Civic!

Beyaz, küçük bir Honda.

J'avais demandé une Civic. Mais il n'y avait que celle-là.

Başlangıçta, bir Yugo istemiştim, ama, ellerinde tek bu vardı.

On nous propose un show mardi à Dayton.

Salı günü için Dayton Civic Merkezinde iş çıktı.

Et ce ne sont pas des Honda Civic.

Gördüğün gibi bunlar Honda Civic değil.

trois Honda Civic, conduite précise, la même lueur néon vert sous le châssis.

Üç adet Honda Civic, usta şoförler... şasinin altında aynı yeşil neon ışığı.

J'arrive, et Hector va faire courir trois Honda Civic avec des moteurs Spoon.

Demin içeri baktım, Hector Spoon marka motoru olan... üç Honda Civic yarıştıracak.

Les Civic sont planquées quelque part près de Thermal.

Hondalar termik santralin dışında bir yere gizlenmiş.

Hier soir à 10h19, une Honda Civic 1992 a grillé un feu à Western et Franklin.

- Dün gece 22 : 19'da. 92 model bir Honda Civic, Western ve Franklin'de kırmızıda geçmiş.

Il y a un pirate de 86 de Chicago en live au Cumberland Civic Center, boo-ya!

1986 Chicago'nun Portland Maine'deki Cumberland Civic Center'daki kaçak çekimi. Yaşasın.

Le témoin a vu le suspect partir dans une Civique bleu, on a une partie de l'immatriculation.

Görgü tanığı mavi bir Civic'e binerken görmüş, yarım plakası var.

Une Honda Civic bleue de 1981

Eğer saldırıya uğradığı yerde bozulduysa, bazı olay yeri incelemecilerle görüşeceğiz.

Plaque californienne, 2-B-A-I-2-2-2.

1981 model, Honda Civic. Mavi.

Un certain Cordell Ferris a déclaré le vol de sa voiture devant chez lui.

Highview polisine göre, Cordell Ferris Honda Civic marka arabasının çalındığını ihbar etmiş.

Et si la technologie des batteries continue de s'améliorer, La Honda Civic hybride alors le meilleur modèle hybride, puis l'hybride plug-in de l'année 2020 seront largement supérieurs à la meilleure voiture à hydrogène.

Ve pil teknolojisi daha stabilleşirse, 2020 yılına kadar süper melez araçlar hidrojenlilere göre çok daha verimli olabilirler.

Je n'ai de souvenir plus précieux que celui où mon père m'emmena à la salle de spectacle de Hartford voir le grand Pat Boone.

Babamın beni Hartford Civic Auditorium'a Pat Boone'u izlemeye götürmesi kadar kıymetli bir anım yoktur.

Dur de faire des livraisons dans une Honda Civic.

- Bir Honda Civic'le sevkıyat yapmak zor olmalı.

- Tu as quoi comme voiture? - Une Civic?

Ne marka araba kullanıyorsun, evlat?

- Comment vous savez?

Bir Civic mi?

Teddy n'est pas là et j'ai besoin qu'on m'accompagne à la soirée du Civic Light Opera.

Teddy şehir dışında ve tiyatroya gitmek için, yardım edebilecek birine ihtiyacım var.

La grille du 1 e accident était pour une Honda Civic de 1994.

Eski davadaki ızgara 94 model bir Honda Civic içinmiş.

Ils donnent un concert à Santa Monica le week-end prochain.

Ee, B.K.D.N gelecek haftasonu Sente Monica Civic Center'da bir konser verecek.

Et ce week-end surtout, n'oubliez pas de venir fêter avec nous le Festival polonais au Buffalo Civic Center.

Bu hafta sonu, bizlere Polonya Kültür Festivali için katılmayı unutmayın. Buffalo kent merkezinde yer alacak olan polka bandoları atışmasını kaçırmayın.

Les New-Yorkais sont ici, au Civic Auditorium, pour le débat entre la sortante, Danielle Root, et Patrick Darling.

New Yorklular bu gece belediye konferans salonunda Danielle Root ve başsavcı Patrick Darling arasındaki münazaraya tanıklık etmek için toplandılar.

Nous allons pouvoir poursuivre sans soucis les gars qui ont volé la Civic du lt Provenza.

Komiser Provenza'nın arabasını çalanları kovuşturmakta sorun yaşamayacağız.

Quelle couleur?

Honda Civic.

Honda Civic, bleue, bleue nuit.

Mavi. Koyu mavi.

Michael est parti du cambriolage dans une Civic bleue de 92.

Michael, soygundan 92 model, mavi bir Civic ile kaçtı.

C'est une Civic de 98, et elle a un aileron.

'98 model Civic bu. Kanadı bile var.

Pour toi, je n'ai que la Civic et la Sundance.

Senin için sadece Civic ve Sundance modelim var.

J'aime pas les Civic.

Civic'leri sevmem.

Alors, Lis, veux-tu aller voir Judas Priest au Civic Arena?

Lis, Civic Arena'daki Judas Priest konserine gitmek ister misin?

a soulevé une Civic à l'âge de 15 ans.

15 yaşında bir arabayı tek başına kaldırdı.

La raison pour laquelle vous avez attendu si longtemps, c'est parce que les experts ont parcouru chaque recoin de votre Civic.

Şu anda olay yeri ekibi. Civic'inin her santimini tarıyor.

Je n'ai pas de Civic.

- Benim Civic'im yok ki.

Les auditions auront lieu demain au Civic Center.

Denemeler, yarın Toplantı Salonu'nda yapılacak.

Civic Drugs.

Civic Eczanesi.

Bonne chance à la vente la Civic Auditorium.

Şehir salonunu doldurmada bol şans.

Tu as volé la Civic.

Sürtükler bizi ortada bıraktılar.

Une Honda Civic bleue de 1999.

İki tane. 1999 Honda Civic.