Translate.vc / francés → turco / Cosby
Cosby traducir turco
197 traducción paralela
T'as lu le bouquin de Cosby?
Cosby'nin kitabını mı okudun?
Cosby.
Cosby.
Alors, comme voilà une drôle de petite personne!
[BILL COSBY Taklidi] Merhaba, minik, ufaklık.
Alors, ça doit être Cosby.
O zaman Cosby söylemiştir.
Je veux un exemple tiré de la littérature, mais pas du dernier livre de Bill Cosby.
Ben edebiyattan bir örnek istiyorum. Ayrıca Bill Cosby'nin son kitabı da sayılmıyor.
La série était diffusée le dimanche soir face à la plus grande série de la décennie, Cosby.
Homer, sana söylemeliyim ki bu işte çok da iyi değilim. Ben Kuzeydeki Harward`a gittim. Duke mi?
On est restés, Cosby a disparu et notre audimat est très élevé.
- Duke değil. - Vanderbilt mi? Biraz daha güneyde.
Je vais a Hollywood vivre avec le Cosby Show.
Brady Ailesi'yle yaşamak için Hollywood'a gidiyorum.
Je connais Bill Cosby et j'adore Eddie Murphy.
Ben de Cosby'i tanıyorum. Eddie Murphy'i de çok severim.
Je raffole des films de Bill Cosby!
Bill Cosby filmlerini çok seviyorum.
Les Cosby, Ricky Schroder, Macaulay Culkin.
Cosby'nin çocukları, Ricky Schroder, Macaulay Culkin.
Après le Cosby Show, j'ai plus goût à rien.
Tamam. Ama Leno`dan sonra, biliyorsun onda gülmekten kırılıyorum.
Et mon pote... on n'est pas les Cosby.
Dinle abicim Cosby ailesi değiliz.
En 86, quand j'ai fait une apparition dans The Cosby Show.
86'da Cosby Ailesi'ne konuk oyuncu olmuştum.
Le vrai test, c'était de faire mieux que Bill Cosby, le Cosby Show passait avant nous...
Dinle, pekala, bir pişmanlık düşünemedim, ama ani bir sınav gibiydi, panik yaptım. - Sen kazandın, ben kötü biriyim.
Bonne nuit, mon chéri.
Sevimli Bay Cosby. Ohh, bebeğim.
Et Détective Cosby.
Cosby Maceralarını da!
Un pull à la Cosby! Laura t'a laissé sortir comme ça?
Laura evden bu şekilde çıkmana nasıl izin verdi?
Merci bien, M. Cosby.
Teşekkürler Bay Cosby.
De quoi parlez-vous, Dr.
Neden bahsediyorsun Doktor Huxtable? ( The Cosby Show )
Bill Cosby a tout fait au stylo, et c'était excellent!
Bill Cosby her şeyi bir cetvelle yaptı. Sonuç mükemmeldi!
J'imaginais des nappes en lin blanc et Bing Crosby au piano.
Beyaz örtüler ve piyanoda Bing Cosby olacak sanmıştım.
Et dire que Bill Cosby vante ce produit!
Yani "Bunun reklamını Bill Crosby yapıyor be!" diyordum.
Hé, Cosby, mon pote. Dis, quand est-ce que tu vas allumer ton foutu cigare?
Hey Cosby, neden o puroyu yakmıyorsun dostum?
M. Cosby, il faut qu'on parte pour l'aéroport.
- Bay Cosby havaalanına yetişmeliyiz efendim.
- Cosby a casqué.
Cosby parayı verdi.
Avec l'argent de Cosby, un accord avec les labos et l'argent que j'ai pu emprunter, notre petite équipe a réussi à tenir jusqu'à la fin du tournage.
Cosby'nin parası, laboratuvarlarla olan anlaşmalar ve borç alabildiğim herkes. Toplama bir ekiple çekimlerin sonu getirebilmiştik.
Bill Cosby a été remboursé.
Bill Cosby'nin parasını geri ödedim.
Il me restait un peu d'argent et je suis allé voir Mme Cosby et elle m'a dit : "Bien sûr."
Biraz param vardı ve Bayan Cosby'ye gittim. O da "elbette" dedi.
Ce que tu as fait de plus noir dans ta vie, Cameron, c'est regarder le "Cosby Show".
Senin zencilik anlayışın Cosby Ailesi'ni izlemekten ibaret.
Tu te crois quoi, toi? Sale Cosby Show!
Sen ne havalı şeysin lan Cosby Şov!
Bill Cosby?
Ya Bill Cosby?
Je sais que tu aimes Bill Cosby.
Bill Cosby'yi sevdiğini biliyorum.
Allons changer les têtes des enfants Cosby!
Hadi gidip Cosby çocuklarının kafalarını değiştirelim.
"The Jefferson".
"Jeffersonlar." ( zenci oyuncuların dizisi Cosby gibi )
Amis de Mme King, de Bill Cosby, du Révérend Jackson.
Bay King, Dr. Cosby, Rahip Jackson'la arkadaş.
J'aimerais aussi rencontrer les Cosby.
Diğeri, Cosby'lerle tanışmayı çok isterim. - Evet.
C'est Reggie.
- Cosby'lerden konuşuyorduk.
- Bonne question! C'est l'ami...
- Cosby'lerin arkadaşı.
Et bien, l'émission est à l'antenne depuis un moment. Je parlais à Alan Alda et il a dit la même chose que doc Cosby m'a dit :
Dizi uzun zamandır yayındaydı ve Alan Alda ile konuşuyordum, ve bana Dr Cosby'nin söylediği şeyin aynısını söyledi.
Tout ce qui les intéressent c'est les steaks au fromage et Bill Cosby
Konuşmak istedikleri tek şey, peynirli burgerler ve Bill Cosby...
D'autres verres.
* The Huxtables : The Cosby Show.
C'est ma main qui est sur ton cul-cul?
Kıçını avuçlayan Cosby'nin elleri mi?
On dirait la putain de famille du Cosby Show.
Sikik Huxtables, değil mi?
Ta famille sort tout droit du Cosby Show.
Ne diyorsun sen? Sen ve ailen güzel zamanların posası gibi kalmışsınız.
Dommage pour les enfants de Cosby.
Cosby kardeşler de buraya kadarmış.
Bien sur que je me sens mal j'ai l'impression que mon estomac héberge le?
Tabii ki kötü hissediyorum. Midem sanki uzun süredir Chabad Telethon ve Norm Cosby'yi misafir ediyor.
Et au même moment, on lançait le nouveau Cosby Show.
Bundan hoşlanmadım, Debra.
Après le Cosby Show.
Sadece bu da değildi bende gülmemiştim.
C'est un pull à la Cosby.
- Bu bir Cosby kazağı!
Mais c'est le père du Billy Cosby Show!
Fakat baba Bill Cosby değil mi?