English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Costa

Costa traducir turco

913 traducción paralela
Avant la fin de la nuit, tout Venise en fera des gorges chaudes. Elle est bavarde.
O da Costa Prensesine telefon edecek.
Dites-moi, ce Costa...
Peki ya Costa?
Gino Costa... venez!
Gino Costa. Gidelim.
Vous pouvez bloquer 10 000 hommes au Panama pendant que je détruis le Salvador, le Honduras et le Costa Rica.
Ben El Salvador, Honduras ve Kosta Rika'yı yokederken siz Panama'da on bin askeri ablukaya alacaksınız.
Senhor da Costa, à cette heure-ci?
Bay da Costa, bu saatte mi?
Senhor da Costa, un plaisir inattendu.
Bay da Costa, beklenmedik bir zevk.
Oû est Costa?
Costa nerede?
Costa est en retard.
Teğmen, Costa nerdeyse gelir.
- Costa, t'es oû?
- Costa, nerdesin?
Nous sommes entre amis.
Burada dostça kağıt oynuyoruz, Costa.
Dites-lui que c'était une boutade.
Şaka yaptığını söyle, Costa.
Allez chercher le lieutenant Costa.
Buraya Teğmen Costa'yı al.
un bon sergent, que vous avez là.
Takım çavuşu mükemmel bir adam, Costa.
Allons. Ne t'inquiète pas.
Tamam, hadi Costa, merak etme.
Le lieutenant Costa est à la radio.
Yüzbaşı, Teğmen Costa telsizde, efendim.
J'ai donné ma parole à Costa.
Costa'ya söz verdim.
- Oû est le lieutenant Costa?
- Teğmen Costa nerede?
Alors, quelles sont les chances du lieutenant Costa?
Ne diyorsun, Toliver? Teğmen Costa'nın, kurtulma şansı nedir?
- Pour Costa, sale Chleuh!
- Bu Costa için, lanet olası herif!
Costa a disparu.
Teğmen Costa kayıp.
- Ca ira pour lui. Il a neuf vies.
- Teğmen Costa onu boşver, o dokuz canlı biridir.
La section de Costa devait m'en dire plus.
Costa'nın mangasını kurtaracaktım.
Aachen, Costa, et son idée de battre en retraite.
Aachen'da olanları, Joe Costa'yı, buradan kaçma planlarını.
Je ne sais pas. Il est fou.
O delinin teki, Costa.
- Ou même Joe Costa.
- Yaşarsak bunu Joe Costa'ya borçluyuz.
- Je me demande oû il est.
- Evet, Costa. O nerede acaba.
Supposons que Costa l'ait fait...
Diyelim ki, Costa yaptı...
- Costa ne l'a pas fait. C'est moi.
- Ama Costa yapmadı, ben yaptım.
Qui est-ce?
- Kim bu? Costa mı?
Costa?
- Evet, efendim.
Compagnon Gaetano Da Costa!
- Kamerat Gaetano D'Accosta. - Saygımızı sunarız!
On passait les cols Magnoli et Scarpuccia.
Costa dei Magnoli yokuşunu geçtik, costa Scarpuccia'yı...
Et elle vient vers moi. Il y avait un brouillard si épais, hier soir sur la colline.
O bana doğru geliyor... orada çok sisli dün costa no Magnoli'de...
Le Général Rio Dominguez, dictateur du Santa Costa, tient son quartier général à l'Hotel Nacionale.
Santa Costa diktatörü, General Rio Domingez yeni karargahını, Otel Nacionale'nin içine kuruyor.
Nous avons appris que deux ogives nucléaires fournies au Santa Costa par une puissance ennemie sont enfermées dans le coffre de l'hôtel.
Öğrendiğimize göre, düşmanlarımızdan ele geçirip Santa Costa'ya getirdiği iki nükleer savaş başlığını da... otelin kasa dairesinde saklıyor.
M. Briggs, votre mission, si vous l'acceptez, sera de faire sortir ces ogives nucléaires du Santa Costa.
Eğer kabul ederseniz, sizin göreviniz Bay Briggs her iki nükleer başlığı da, Santa Costa'dan çıkartmak.
Santa Costa vous souhaite un agréable séjour.
Santa Costa'da keyifli günler geçirmeniz dileğiyle.
Je ne m'attends pas à ce que vous suiviez tous les agents du Santa Costa, mais vous devriez pouvoir localiser mes deux gardes.
Senden, Santa Costa'daki tüm düşman ajanlarının yerini bilmeni beklemiyorum. Fakat iki muhafızımın yerini bilmen gerekir!
"Malgré les complots et le harcèlement " de nos puissants voisins impérialistes du nord, " le Santa Cost...
"Bizi rahatsız eden ve entrika çevirenlere karşı gücümüz, güneydeki emperyalist komşularımızla Santa Cost, Santa Costa'ya barışı ve huzuru getirmeye devam ederek..."
" Ivre, il chantait La Tosca à 3h du matin. Son voisin l'abat à coups de revolver.
"Kafası atan komşu, sarhoş tenoru gece 3'de La Costa'yı söylüyor diye vurdu."
Costa.
Costa.
Innocente, Costa.
Masumum, Costa.
Pardonne-moi, Costa.
Beni bağışla, Costa.
Merci, Costa!
Oh, teşekkür ederim, Costa!
Innocente, Costa.
Suçsuzum, Costa!
Non, laisse-moi finir.
- Costa - - Hayır, bırak bitireyim.
Le général Rausch a appelé hier, de la Costa Brava.
Beni dün Costa Brava'dan General Rausch aradı.
Costa del Lex. Luthorville.
Costa Del Lex, Luthorville.
Parce que je ne sais pas où est le Costa Rica.
Belki Kosta Rika'nın yerini bilmediğimdendir.
Il le dira au marquis qui le dira à la marquise et celle-ci en parlera à la princesse de Costa qui me déteste.
- Tour bölgesi Markisini tanıyor musun? - Tanımak isterdim. Tanımasan daha iyi.
Rhum-coco, offert par la maison.
Bedava Hindistan cevizli rom. Costa Verde'ye özgü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]