Translate.vc / francés → turco / Crush
Crush traducir turco
94 traducción paralela
Où en est le match?
Rowdies-Crush maçı nerede?
Et notre 10ème et dernière finaliste, Miss Lune... la Broyeuse.
Ve onuncu ve son finalistimiz, Dünyanın uydusu Ay'dan Crush-A-Nator ( = Ezici ).
Mon nom est George.
Adım Crush.
O.K., George.
Pekala Crush.
Merci. Mec George.
Sağ ol Crush.
Un crush syndrome avec hémorragie.
Kaza geçiren bir hasta. İç kanama gibi görünüyor.
J'ai un crush syndrome hypotendu.
Dr. Corday kaza geçiren bir hasta var, kan basıncı düşük.
* We will crush you *
Mahvedeceğiz seni.
Tu veux un jus d'orange?
Orange Crush ister misin?
Grape Crush, White Russian, Blue Rhino,...
Grape Crush, White Russian, Blue Rhino,...
Je suis Cool Crush Ice Killer
Acayip Cazibeli Soğuk Kanlı Katil
Cool Crush lce Killer.
Acayip Cazibeli... Soğuk Kanlı Katil.
Cool Crush lce Killer.
Acayip Cazibeli Soğuk Kanlı Katil.
Cool Crush Killer!
Acayip Cazibeli Soğuk Kanlı Katil!
Le syndrome de Bywaters, c'est bon ou pas?
Crush sendromu iyi mi kötü mü?
- Le syndrome d'écrasement?
Sadece solunum sıkıntısını açıkladı. Ya Crush sendromu?
SDRA et syndrome d'écrasement, sont des réactions aux traumas sévères.
A.R.D.S. ve Crush sendromu, ikisi de ağır travmaya yanıt olarak gelişir. Niçin ikisi de olmasın?
Elle a un SDRA et un syndrome d'écrasement.
Akut respiratuar distress sendromu ve Crush sendromu var.
Hé, ma Belle Bleue, où t'étais?
Hey, Blue Crush, Neredeydin?
Il a fait trois blockbusters : "Blue Crush", "Into the Blue".
Hollywood'da 3 hiti var. "Blue Crush", "Into the Blue"...
Elle adore cet endroit appelé The Crush Lounge.
The crush lounge isimli yeri sever.
Crush syndrome avec hématome du foie à l'écho.
FAST taramasında karaciğer hematomu görüldü.
- l've Got A Crush On You.
- Tutuldum Sana
Allez, il est l'heure de rentrer.
Hey, Crush, eve gitme zamanı.
On risque le syndrome de compression.
Ayağı sıkışmış durumda, Crush sendromu riski var.
Elle a deux heures avant le syndrome de compression.
Crush sendromunun başlaması için iki saati daha var.
Y a pas que le syndrome de compression.
Endişelenmen gereken Crush sendromu değil, tamam mı?
Le syndrome de compression est dû au potassium.
Crush sendromu temel olarak potasyum birikmesidir.
Puisque "crush" signifie "écraser".
- Hayır, hayır "Wesley Vurucuları" değil. Wesley "Vurucuları!"
Au fait, Declan, son premier rôle était dans The Crush.
Sırası gelmişken, Declan, ilk rolünü "Crush" filminde oynamıştı.
Non, Mudslide Crush répète tout le week-end, et j'ai entraînement de foot.
Hayır, tüm hafta sonu boyunca Mudslide Crush provam ve futbol antrenmanım var biliyorsun.
Mudslide Crush participe au concours.
Çocuklar, Mudslide Crush katılıyor.
C'est Mudslide qui le fait.
Mudslide Crush çalacak.
On ne fait pas ça à Crush.
Crush'ı iptal edemezler.
C'est les Crush.
Bu grup Crush.
Mudslide Crush vous remercie d'être venus si nombreux.
Biz Mudslide Crush grubuyuz. Geldiğiniz için teşekkürler.
Mudslide Crush.
Mudslide Crush.
FÊTE D'HALLOWEEN Avec MUDSLIDE CRUSH
CADlLAR BAYRAMl PARTİSİ Müzik : MUDSLlDE CRUSH
Mesdames et messieurs, Rising Star présente Mudslide Crush.
Bayanlar baylar, Rising Star, Mudslide Crush'ı sunar.
Avec les Crush
Crush'ın yanında
♪ Oh, baby, it might seem like a crush ♪
Bir kere Gershwin Tiyatrosunda sahneye çıktığında ve ilk defa Broadway ışıklarını yüzünde hissettiğinde- - Hiçbir şeyle kıyaslanamaz.
USMMA, Crush, l'UFC.
USMMA, Crush, UFC.
C'est Allison Kaufman Crush MMA circuit.
Bu Allison Kaufman, MMA Crush Merkezinden.
- Je reprà © sente Crush.
- Ben Crush adına buradayım.
Il avait besoin d'une seconde chance et Crush a dà © cidà © de la lui donner.
İkinci bir şansa ihtiyacı vardı ve Crush bunu ona vermeye karar verdi.
Baby, it might seem like a crush
* Tatlım, tutku gibi gelebilir sana *
On peut les écraser.
Can crush them.
On appelle ça un "crush".
En sonunda bir tane...
George?
Crush?
Je mentais. Syndrome d'écrasement.
Yalan söyledim, Crush sendromu.
Crush
* Ah, aşk *