Translate.vc / francés → turco / Dali
Dali traducir turco
74 traducción paralela
Cette fois, elles étaient à mi-chemin entre Grandma Moses et Dali.
Tablolarım, artık Büyükanne Moses ve Salvador Dali arasındaki kötü bir bağ gibi.
Dali...
Dali...
Eh bien, le berceau s'est brisé et il est tombé bien bas.
Ama agacin dali kirilinca besik yere duser ve burada yere dusmus.
Quand je serai plein de thune, je m'achèterai des Dalis.
Mali olarak ilerlediğimde Dali'ninkileri de satın alacağım.
Si j'étais un artiste, je serais comme Dali.
Şayet sanatçı olsaydım, Dali gibi olurdum.
Tu sais pourquoi j'aime Dali?
Dali'yi neden sevdiğimi biliyor musun?
Je suis malade de tes manies, de tes bâtiments de tes ambitions, de Dali!
Deliliklerinden de, inşaatlarında da ihtiraslarından da, Dali'nden de bıktım artık!
Michelangelo, Shakespeare, Blake, Dali.
Michelangelo, Shakespeare, Blake, Dali,
Allez, mon chou!
Merhaba! Dali!
Garcia L0rca, Salvador Dali et m0i étions au Parador de T0léde.
Garcia Lorca, Salvador Dali ve ben Toledo'da Parador otelinde tanıştık.
, salvador dal! .
Salvador Dali.
C " est un tableau de dal! , ou nous sommes tous Ies tro!
Dali'nin, üçümüzün birlikte olduğu tablolarından biri.
Imaginez le côté féminin de Salvador Dalí. - Avec des crocs. - D'accord...
Salvadore Dali'nin feminen tarafını düşünün ve sivri dişleri var.
Je te donne mon... Mon Dali!
Ve size Dali'yi veriyorum.
J'ai été sur la côte, au musée Gala Dali, mais j'avais plus d'acide, ça craignait.
Museo Gala Dali kıyısında gezindim, fakat başka hiç asit salmadım, berbattı.
Ca, c'est du surréalisme à la Dali! Quelle ballerine?
Bu Salvador Dali kadar sürrealist.
Salvador Dali a appris à reproduire tout l'art classique avant de forger son style unique.
Salvador Dali, kendi tarzını oluşturmadan önce... bütün klasik eserleri taklit etmeyi öğrendi.
Je te donnerais bien plus d'infos, mais c'est un peu Dali-esque et un peu compliqué à expliquer
Daha fazla bilgi verirdim ama bu biraz Dalivari ve açıklaması zor.
Les prix des Dalí sont gonflés pour satisfaire des excentriques vaniteux qui n'apprécient pas l'art.
Dali'nin çizimleri sanattan anlamayan gösteriş düşkünlerine çok yüksek fiyatta satılıyor.
J'ai interviewé Kissinger, le dalaï-lama, Mohammed Ali, quatre Présidents, dont trois m'ont draguée.
- Kissenger, Dali lama ile özeller yaptım. - Muhammed Ali, dört başkanla. - üç tanesi bana asıldı.
Non! C'est le dalaï-lama?
- Yapma, bu Dali lama mı?
Ça, pour mon anniversaire par le dalaï-lama.
- Bu da doğum günü hediy esi. Dali Lama'dan
Gala a fini avec Dalí, ce qui a laissé à Éluard et Louise le soin de se partager l'étrange Denise Lévy, qui se faisait trousser, - par, je crois... - Breton.
Gala en sonunda Dali ile birlikte oldu, Louise ve başka bir kadınla birlikte olduğu için Eluard'ı bıraktı hani şu garip Denise Levy, o da, o tarihlerde yanılmıyorsam şeye kur yapıyordu
Ça explique que toutes les vitres n'ont pas subi l'effet Salvador Dali.
Eureka'daki tüm camların yağlıboya tablo olmamasının nedeni bu olabilir. Kesinlikle.
- Salut, Dali!
- Selam sana, Dali!
Salvador Dalí.
Salvador Dali.
Salvador Dali explore l'inconscient et le rêve dans son œuvre.
Salvador Dali kimi zaman işlerinde rüya dünyasındaki bilinçaltını keşfe çıkardı.
Ils m'ont filé la 5ème "A". Et?
Dali beni 5 / A'ya verdi.
C'est combien une éjac'des débuts de Sir Walter Dali?
Pekâlâ, Sir Walter Dali bir posta için ne kadar istiyor?
Salvador Dali aurait dû le faire, mais j'essaye.
Bu anı ancak Salvador Dali ölümsüzleştirebilir ama yine de deneyeyim.
Et je suis...
- Evet. - Ben de Dali.
Ça explique "Les molles" de Dali.
Bundan dolayı Dali'in saatlerini koymuşsunuz.
L'un est un sport, l'autre une blague.
Biri spor dali. Digeri ise kamera sakasi.
A l'heure du déjeuner, tu mangeais roti et dal toute seule dans le jardin à fleurs tout en jetant des pierres dans l'étang.
Yemek vaktinde roti ve dali yerdin... kenarları taşla çevrili çiçekli bahçede.
Au-dessus du dalaï-lama dans le journal, j'étais la vedette principale.
Gazetedeki Dali Lama'nın üzerinde ben manşettim.
C'est comme deux mile peintures de Dali marchant à travers la liberté.
Üç kilometre ötende Dali tablolarının geziniyor olması gibi.
J'ai trouvé le musée Dali très stimulant.
Çok etkileyici Dali müzeleri keşfettim.
À cette époque, je courtisais Dalí car je voulais que Dalí joue l'empereur fou de la galaxie.
O zamanlarda, Dali'yi ayartıyordum... Çünkü Dali'nin galaksinin deli imparatoru olmasını istiyordum.
Personne ne peut comprendre Dalí car je ne me comprends pas moi-même.
Dali'yi kimse anlayamaz, çünkü ben de kendi işlerimi asla anlamadım.
Dalí n'a jamais compris un seul tableau de Dalí, parce que je ne créé que des énigmes.
Dali anlayamaz asla bir Dali resmini. Çünkü Dali sadece bilmeceler oluşturur.
Dalí était quelqu'un à part.
Dali yok mu, ha?
On a découvert que Dalí était dans le même hôtel!
Ve biz Dali'ninde Regis Otel'de olduğunu keşfettik!
Dalí m'a dit : "J'aime venir ici pour ce tableau immense dédié à un pet!"
Dali bana dedi ki, "burayı seviyorum çünkü burada 6 metrelik, osuruğa adanmış... bir tablo var."
Quand une personne comme Jodorowsky venait le voir, c'était un peu ambigu.
"Dali'nin İlham Perisi" Ne zaman Jodorowsky veya benzer... birisi onu ziyarete gelse muallak bir durum oluşurdu.
Dalí ne savait absolument pas de quoi parlait Dune.
Tabii ki Dali'nin Dune'un konusu hakkında hiç bir fikri yoktu.
Jean Darkness!
Jean Darkness, Lastik kız Dali...
Drôle de coïncidence, non?
Evet, tam da Salvador Dali gibi.
Oui, ça fait très Salvador Dali.
Sence bizi bu tablo mu burada tutuyor?
II faut vous rappeler.
- Dali Evet.
Gertrude Stein ou Salvador Dali!
Hemingway, Fitzgerald, Gertrude Stein ve Salvador Dali ile delice olan bir şey yok.
"Quoi, M. Dalí?"
"Nedir, Bay Dali?"