Translate.vc / francés → turco / Dandy
Dandy traducir turco
352 traducción paralela
Mustafa le "Dandy"
MUSTAFA DUDE
Mustafa le "Dandy"!
Mustafa Dude!
Eh voilà le Dandy Mustafa!
İşte o, Mustafa Dude!
Allez Mustafa, allez Dandy, ne te dégonfle pas! Ainsi commença la transformation par le travail de ces pickpockets, voleurs à la tire, cambrioleurs, voleurs, chapardeurs
Mustafa, sonuna kadar tut. VE BÖYLECE DÖNÜŞÜM BAŞLADI YANKESİCİLER, KAPKAÇÇILAR,
Encore une nouvelle cape? - Vous êtes devenez un vrai dandy
- Gün geçtikçe, daha da beyefendi birine dönüşüyorsun.
Presque deux ans et demi, Merlyn. Dandy?
2,5 yıldır, Bay Merlyn.
Non, Dandy, pas 7 ans
Yedi yıl uğursuzluk getirir! Hayır, Dandy, sadece yedi yıl değil.
Ne le mets pas sur l'œil, ça fait dandy.
Tek gözünü kapatacak şekilde takma. Seni hanım evladı gibi gösteriyor.
On m'appelle le Dandy de Montréal.
Bana Montreal'li Beau Brummell diyorlar.
. Il a fait Yankee Doodle Dandy, lui!
Dünyaya Yankee Doodle Dandy'yi verdi.
- Qui est donc ce jeune dandy?
Kim bu genç züppe?
- Merci. Toujours dandy, je vois.
- Teşekkürler Bayerlein.
Dandy.
- İyi.
Qu'est-ce que ton vieux va penser de moi... si je te renvoie l'air aussi dandy qu'à ton arrivée?
Şuna bak. Buradan hiçbir şey öğrenmeden gidersen baban benim hakkımda ne düşünür sonra?
Il l'a prise à ce passager dandy.
Pantolonu yolcudan aldı.
Bien, à côté de cela, je regarde le dandy.
Bunun yanında harika görünüyorum.
Chouette idée, fiston.
Bu Jim Dandy, oğlu.
Dave le Dandy veut te voir chez Rudy Martin.
Züppe Dave, derhal seni görmek istiyor. - Öyle mi? Nerede?
Oublie pas le Dandy.
- Evet, gazinoya yolladım. - Züppe'yi unutma.
Paraît que le Dandy veut me voir.
- Züppe, beni görmek istiyormuş.
- Où est le Dandy?
- Züppe, nerede?
- Que Dieu te bénisse, Dandy.
Annie - Tanrı seni korusun. Ve bol şans versin.
- Vous êtes M. Dave le Dandy?
- Evet, tabii! - Züppe Bay Dave, siz misiniz?
"Dave le Dandy a payé les obsèques."
... Martin, bu sabah gömüldü. Cenazeyi arkadaşı, Züppe Dave düzenledi. "
Si tu veux de l'argent, sache que le Dandy paye pas la note de Rudy.
- Boş ver. - Bakın, bayan. Derdiniz paraysa Züppe'nin, Rudy Martin'in faturalarıyla uğraşacak zamanı yok.
Papa m'a confié qu'il était inquiet. Il m'a dit : "S'il m'arrive quelque chose, voilà le bail du club." "Donne-le au Dandy. c'est un type bien etje lui dois de l'argent."
Geçen ay babam beni görmeye geldiğinde çok endişeliydi ve bana dedi ki : " Kraliçem, bana bir şey olursa, bu sahip olduğum kulübün işletme hakkı.
Au revoir, M. Dandy.
Hoşça kalın, Bay Züppe.
- Dandy! Reviens.
Züppe, hayır.
Pour le Dandy, c'était la pomme qui lui avait fait rencontrer Queenie.
Bir fikrim var. Patronuma göre, Kraliçem'i hayatına sokan şey, şanslı elmaydı.
Le Dandy embrasse sa pomme, mais je suis pas dupe : j'embrasse les portes.
Züppe, elmaları öpüyordu. Bense, demir kapıları.
Fini, Dandy et Queenie.
Gerçekten biz.
Dandy, il attend.
- Yasak kalktı, değil mi? - Hey, Züppe. Adam bekliyor.
Non. c'est la montagne qui vient au Dandy.
Hayır, hayır. O, buraya geliyor.
- Dandy, faut y aller.
- Züppe, çabuk ol. Gidelim.
Pourrait-on reporter cette discussion sur les reins? Bonne chance, Dandy.
- Annie'nin böbrekleriyle ilgili tartışmayı ertelesek iyi olmaz mı?
Si vous me disiez, en 10 mots ou moins, comme un télégramme, pourquoi Steve Darcey devrait donner le territoire de New York à Dave le Dandy? Allez-y. - Bonne question.
Şimdi, bana on kelime ya da daha az, bir telgraf gibi, Steve Darcey'in New York bölgesini niçin Züppe Dave'e vermesi gerektiğini anlat.
Pourquoi Dave le Dandy devrait donner le territoire de New York à Darcey?
- Niçin Züppe Dave New York bölgesini Darcey'e vermek zorunda kalıyor ki?
- Le Dandy est exposé.
- Bu iş bela. Züppe, tam bir bela.
Le Dandy t'a cherchée partout.
Hey, nerelerdeydin? Züppe, seni arıyordu.
Le marché tient toujours et le Dandy est pas là.
Anlaşma hâlâ söz konusu ve Züppe burada değil.
- Dandy, il est au téléphone.
- Hey, Züppe. Adam telefonda.
Je suis Dave le Dandy.
Kimse beni terk edemez. Duydun mu, Kraliçem?
Dandy, je trouve Annie nulle part.
Elmacı Annie'yi hiçbir yerde bulamıyorum.
Ça alors, si ce n'est pas mon ami Dave le Dandy et sa charmante bonne femme.
Yoksa bunlar sevgili dostum Züppe Dave ve alımlı sevgilisi mi...?
Regarde, Dandy.
Bu meret seni zehirliyor.
Voyons...
Dandy?
Dandy, apportes-moi une corde.
Dandy, bana bir halat getir.
Que Dieu bénisse Dave le Dandy.
Tanrım, Züppe Dave'i koru!
Le Dandy est là.
- Hazırız.
Le patron. Le Dandy?
Züppe mi?
Salut, M. Dandy.
- Merhaba, Bay Züppe.