English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / francés → turco / Deadline

Deadline traducir turco

42 traducción paralela
Non, le journal va boucler, on attend mon article.
Hayır, önümde bir deadline var. Gazetem benim için bir alan ayırdı.
La Limite noire.
The Dark Deadline.
Le temps nous a manqué, mais parfois... c'est juste ce qu'il faut, un deadline.
Dinleyin, bize iş için fazla zaman tanımadınız. Fakat bazen işler böyle yürür işte.
- C'est juste, tu sais, deadline.
- Zamanımız azalıyor da.
6 heures jusqu'à la deadline.
Sürenin dolmasına 6 saat kaldı.
Vos hommes ont raté la deadline.
İnsanların anlaşmanın son tarihini kaçırdı.
Faisons comme si on n'avait pas déjà passé notre deadline.
Farz et ki son teslim gününe çok var.
La deadline pour votre permis était aujourd'hui à 0900.
İznin bugün saat 9a kadar geçerliydi.
Et puis, j'approche de ma deadline.
Ayrıca teslim tarihini geciktirmek istemiyorum.
Même Deadline Hollywood a pensé à toi.
Deadline Hollywood bile sana yer verdi.
Lis Deadline Hollywood, ça devrait bientôt être en ligne.
"Deadline Hollywood" a bak. Eğer onları da satın alamazsan yakın hikaye yayınlanır.
- Sauf si tu les achètes. - Tu leur as envoyé des K7 de moi?
Kayıtları "Deadline Hollywood" a mı yolladın?
Du neuf? Je rafraichis Deadline Hollywood toutes les 15 s.
- Deadline Hollywood sayfasını istediğiniz gibi 15 saniye bir yeniliyorum.
Deadline Hollywood écrirait sur mes diarrhées, alors imagine avec des bandes.
Deadline Hollywood bırak kasetlerimin ortaya çıkmasını ishal olsam haber yapar beni.
- Deadline Hollywood les a.
Deadline Hollywood'un elinde kasetler.
T'as pas vu Deadline Hollywood?
Deadline Hollywood'u görmedin mi?
Cet article m'interdit de flirter, alors venons-en au fait.
- Dana, "Deadline Hollywood" sayesinde artık flört edemez oldum, o yüzden konuya gelelim.
- Mais j'ai ma deadline.
- Bir süreli işim daha oldu.
Je dois tenir ma deadline.
İşime odaklanmam gerek.
T'as repoussé ta deadline combien de fois?
Kaç kere teslim süreni uzattın?
Tu rallonges ta deadline trois fois.
Teslim süreni bir değil, iki değil tam üç kere değiştirdin.
Sinon, tu seras dans Deadline avant ton retour au bureau.
Eğer dikkatli olmazsan, ofise dönmeden 3. sayfaya çıkacaksın.
Du "Deadline".
"Son Teslim Tarihi" şarkı listesi.
C'est sur Deadline.
Deadline'da.
Maintenant il a une deadline.
Yetiştirilmesi gerekn işleri olduğunda.
Eh bien, maintenant, c'est une deadline.
Artık onlar bir son teslim tarihi.
Nous étions en retard sur la deadline.
Teslim tarihini geçmiştik.
Pardon? "Deadline Hollywood" dit que Castor Sotto va remplacer Merc.
- "Deadline Hollywood" Merc'ün yerine Castor Sotto'nun geleceğini söyledi.
Je suis sous le coup d'une deadline, alors j'espère que t'as du bon.
İşim başımdan aşkın iyi haber versen iyi olur.
Je joue avec la deadline de ma vie avec ce truc.
Hayatımın teslim tarihi için savaşıyorum sanki.
Une fois j'ai fait une surprise à Andi avec de nouveaux sous-vêtements avant notre accord sur une deadline de 6 mois.
Bir keresinde Andiye iç çamaşırı alarak sürpriz yapmıştım ama bu seksiz en fazla 6 ay kuralından önceydi.
Cahill a peut être une deadline, mais pas moi, et je me fiche du temps que ça prendra, car je vais trouver cette preuve si vous ne vous retournez pas contre Forstman.
Cahill'in bir son günü olabilir, fakat benim yok ne kadar uzun sürerse de sürsün eğer Forstman'ı ele vermezsen kanıt bulacağım.
Tout ce que j'avais à faire était de passer la deadline à 5h pour qu'il ne puisse aller à ce voyage avec Kylie.
Kylie'yle o geziye gidememesi için tek yapmam gereken son başvuru saati olan 5.00'ı geçirmekti.
On court d'une deadline à une autre.
Bir sürenin sonundan diğerine geçiyoruz.
Quand je travaillais au Daily Planet, Perry White a attrapé une chaise et l'a jeté par la fenêtre, parce que quelqu'un avait raté une deadline. Et non, il n'a pas commencé par ouvrir la fenêtre.
Ben Daily Planet'te çalışırken Perry White, sandalyenin birini kaldırıp pencereden attı çünkü birisinin teslim gününü kaçırmıştı.
Codez sur votre téléphone On a une deadline.
Bitirmemiz gereken bir tarih var.
Non, Gavin, vous avez une deadline.
Hayır Gavin, senin var.
Mais quand, une semaine plus tard, j'ai lu dans "Deadline"
- Bir hafta sonraysa, Deadline'da...
Tout juste publié sur "Deadline"...
Deadline'da yeni haber olmuş...
Regarde Deadline.
Deadline'a bak.
Il est sur Deadline
Deadline'a çıkmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]