Translate.vc / francés → turco / Degrees
Degrees traducir turco
28 traducción paralela
Ca va être guindé et pénible, la musique va être nulle et comme aucun des étudiants de Chilton ne m'aime, je vais rester dans un coin à regarder Tristan et Paris discuter pour savoir lequel des deux va me ridiculiser en premier.
Müzikler berbat olacak. Zaten okuldaki çocukların hiçbiri beni sevmediği için, bir kenarda oturup 98 Degrees'i dinleyeceğim. Tristin ile Paris'in beniz üzmek için birbirleriyle yarışmasını izleyeceğim.
Britney Spears, les Backstreet Boys, 98 Degrees.
Britney Spears, Backstreet Boys, 98 Degrees.
"Sem Contençäo" de bebel Gilberto, enregistré en 1 999, sorti chez Six Degrees Records et inspiré par la légende de la bossa nova, Joäo Gilberto, qui se trouve être son pêre.
Bebel Gilberto'nun 1999'da 6 Degrees plak şirketi tarafından basılan "Sem Contencao" sunu dinliyorsun. Şarkıda efsanevi bir bossa nova şarkıcısı olan babası Joao Roberto'nun etkileri açıkça görülüyor. Gitme.
'NSYNC ou 98 Degrees?
N'Sync mi? 98 Degrees mi?
D'abord, la température de l'air ici va atteindre 451 degrees.
Önce hava 230 dereceye kadar ısınacak.
Un des groupes s'appelait "65 degrees".
Birinin adı "65 degrees" veya onun gibi bir şeydi.
98 degrees.
98 Degrees.
Puis, 98 Degrees et Boyz II Men.
98 Degrees var, Boyz II Men var.
Plutôt comme Six Degrees, mais avec Kevin Bacon.
Aslında "6 basamakta Kevin Bacon" gibi.
Aux 29 degrés Celsius et au soleil en plein mois de Janvier.
85 Degrees *'e ve Ocak ayındaki güneşli güne.
On s'amuse à faire des frises chronologiques.
Francis Bacon'un "Six Degrees" oyununu canlandırmayı seviyoruz.
♪ One, two, three, not only you and me, got 180 degrees ♪
Sen ve zavallı Glee kulübünden daha önemli işlerim var artık.
♪ Got 180 degrees, and l'm caught in between ♪
- Parçayı söylememiz lazım. Tamam mı? - Öğle yemeğini atlatmamız gerekiyor.
One, two, three, not only you and me Got 180 degrees And l'm caught in between countin'one, two, three
* Bir, iki, üç, senle ben değil yalnızca * * 180 derecelik bir açı, kaldım arasında *
One, two, three Not only you and me got 180 degrees And l'm caught in between
* Bir, iki, üç, senle ben değil yalnızca * * 180 derecelik bir açı, kaldım arasında *
One, two, three not only you and me Got 180 degrees, and l'm caught in between
* Bir, iki, üç, senle ben değil yalnızca * * 180 derecelik bir açı, kaldım arasında *
♪ 200 degrees, that s why they call me Mr. Fahrenheit ♪
* İki yüz derece ısıyla, bu yüzden Bay Fahrenheit derler bana *
Ce serait en première, si je n'avais pas poussé une fille dans l'escalier à un concert des 2Be3.
98 Degrees konserine ondan önce girmek için kızı merdivenlerden itmeseydim bir numara olurdu.
C'était les 2Be3.
98 Degrees konseriydi.
J'ai commencé à douter que tu exagérais un petit peu quand tu as dit que tu étais le cinquième membre de 98 Degrees.
Biliyor musun, 98 Degrees'in beşinci üyesi olduğunu söylediğinde biraz abarttığını tahmin etmiştim.
Tu as plus de diplômes que moi.
You have a few more degrees than I do.
Secteur 3 / 4, 69 dégrées nord-est.
Sektör 3 / 4, 69 ° kuzeydoğu.
Faisons cap sur objectif. 69 dégrées nord-est.
Hedefe doğru ilerliyoruz, 69 ° kuzeydoğu.
Euh, peu importe, il a une coque d'aluminium avec quatre aimants très puissants à l'intérieur, chacun séparé de 90 degrées et montés nord-sud, nord-sud.
Her neyse. Dışı alüminyum kaplama. İçinde her biri birbirinden 90 derecelik açıyla ayrılmış kuzey / güney, kuzey / güney doğrultulu dört tane çok güçlü mıknatıs var.
♪ Got 180 degrees, and l'm caught in between ♪
Ancak, elimizde daha acil meseleler var.
- 42,2 dégrées.
- 108 derece. - 108.