Translate.vc / francés → turco / Demain
Demain traducir turco
65,782 traducción paralela
Je ne vais pas à la commémoration demain.
Yarın cenazeye gitmiyorum.
N'oublie pas pour demain soir.
Yarın akşamı sakın unutma.
J'ai une heure de correspondance à l'aéroport Newark demain.
Yok ya, bu sinir bozucu derecede normal bir mesaj.
C'est une odieuse calomnie et je pourrais vous attaquer dès demain matin pour ça.
Bu haksız bir iftira. Hemen yarın sizi dava edebilirim.
J'ai ordre vous ramener au Vatican, où vous aurez droit à un procès équitable il y a un vol pour Rome demain après-midi.
Sizi Vatikan'a götürmem emredildi. Orada yargılanacaksınız. Yarın öğleden sonra Roma'ya uçuyoruz.
Parce que nous devons travailler sur ce que sera demain.
Çünkü gelecek üzerine çalışmamız gerek.
Il vient demain soir.
Yarın akşam geliyor.
Je te vois demain matin, pas avant, salut.
Sabah görüşürüz. Sabahtan önce gelme.
Demain matin à 7 h.
Yarın sabah 7 : 00'de.
Dr Stanfield, bonjour, je suis Spencer Reid, et je me demandais si vous étiez disponible demain pour parler de ma mère.
Dr. Stanfield, merhaba. Benim adım Spencer Reid. Yarın annem hakkında konuşacak vaktiniz olup olmadığını merak ediyordum.
Je peux tout vous donner dès demain matin.
Yarın sabah size her şeyi yollarım.
Je parie ma retraite qu'elle appellera demain matin et dira qu'elle n'a pas pu trouver ses notes.
Her iddiasına varım yarın sabah arayıp notlarını bulamadığını söyleyecek.
Tu sais, tu as école demain. donc tu devrais dormir.
Yarın sabah okulun var o yüzden hemen uyuman lazım, tamam mı?
Je reprends le boulot demain.
Pekala, yarın işe dönüyorum.
D'accord, eh bien, on se voit demain?
Tamam o zaman. Yarın görüşürüz değil mi?
Et RJ sait-il qu'il sera le babysitter demain soir?
RJ yarın gece bakıcılık yapacağını biliyor mu?
Ouais. On fera ça demain soir.
Tamam, bunu yarın yapabiliriz.
On peut surement se voir demain, et causer devant une bière.
Belki yarın görüşür, bira içip konuşuruz.
Il sera trop tard demain.
Yarın çok geç olur.
- Demain.
- Yarın.
On revient pour toi demain.
Buraya yarın geleceğiz.
Non, tu meurs demain.
Hayır. Yarın öleceksin.
Santa Anna attend des renforts, et quand ils arriveront, et ils arriveront, demain, il va passer ce mur et en 20 minutes, vous serez tous morts.
Santa Anna yeni kuvvetleri bekliyor ve yarın onlar geldiğinde bu kapıya dayanacaklar ve 20 dakika içinde buradaki herkes ölmüş olacak.
Juste pour aujourd'hui, je serai de retour demain.
Sadece bugünlük, yarın dönerim.
Laisse moi l'amener sur la mission demain.
Bırak yarınki göreve onu da götüreyim.
Si demain est un succès, tout ce dont on a besoin sera en place.
Yarın başarılı olursak her şey rayına oturur.
Parce que là, t'es excitée, mais demain...
Simdi azmis haldesin ama yarin diyeceksin ki
-... demain au bureau.
- yarin ofiste konusuruz.
- On se voit demain.
- Yarin görüsürüz.
Je commence demain.
Yarin ilk seferim olacak.
Bon, je me lève tôt demain.
Tamam.
- Appelle-moi demain.
- Yarin ara.
- On en reparle demain?
- Yarına bırakalım mı?
Et même si t'essaies de ne pas bouger, tout va changer autour de toi, et tout ce qui est cool maintenant ne le sera plus forcément demain.
Aynı yerde kalmaya çalışsan da etrafındaki her şey değişecek ve şimdi havalı bulduğun her şey bir gün öyle gelmemeye başlayacak.
Les hommes dans cette pièce peuvent ne pas voir demain, mais nos petits-enfants survivront
Bu odadaki adamlar belki güneşin doğuşunu görecek kadar yaşamayacaklar, ancak torunlarımız hayatta kalacak.
Ou demain. Ou jamais.
Belki hiç.
- Il atterrit à Miami demain.
- Yarın Miami'ye inecekler.
J'ai une affaire demain.
Yarın benim de bir işim var.
Halbeck part en mission demain.
Halbeck yarın bir görev hazırlıyor.
Demain, 7h.
Yarın sabah 7'de.
C'est vrai. Je t'en rapporterais un peu demain.
Sana yarın biraz getiririm.
On se voit demain.
Yarın görüşürüz.
Tout est fermé. Que quelqu'un vienne vous chercher et vous verrez demain pour la voiture.
Yerinizde olsam, sizi burdan alması için birini arar, aracı da sabah hallederdim artık.
Qu'est ce que tu fais demain?
Yarın ne yapıyorsun?
Je te verrai à 9 h demain.
Yarın saat 9'da görüşürüz.
[Mohammed] Demain sera meilleur.
Yarın daha iyi olacak.
Porte ce que tu veux demain pour ta promenade.
Yarınki yürüyüşünde ne giymek istersen onu giy o zaman.
Je pars demain!
Ben yarın gidiyorum!
- Demain matin.
- Yarın sabah.
Je serai sur Internet demain?
Yarin internette mi olacagim simdi?
mais peut-être demain.
Herhalde bu aksam sana yetisemem ama belki yarin konusuruz.