Translate.vc / francés → turco / Dene
Dene traducir turco
9,452 traducción paralela
Essaie.
Dene bakalım.
Essaie "1234henry".
"1234henry" dene.
Essaie "henry69".
"henry69" dene o zaman.
Essayez encore.
- Tekrar dene.
Essayez.
Gidelim. Dene de gör bakalım.
Essaie d'être mariée à quelqu'un qui se souvient de tout.
Küçük detayların hepsini hatırlayan biriyle evli olmayı dene.
Ne t'avise pas.
Hele bir dene!
Essaye de la relâcher un quart de seconde plus tard.
Topu çeyrek saniye sonra bırakmayı dene.
Improvise.
Bir dene bakalım.
Essaie le tien.
Seninkini dene.
Essayes ça dans la rue, je te ferais mordre la poussière.
Sokakta dene. Kulağını ısırıp koparırım.
- Essaye.
- Sadece dene.
Essaie là.
Otis, şimdi dene.
- Essaie.
- Dene, olur mu?
- Essaie de rappeler.
- Tekrar aramayı dene.
N'ose même pas.
Hele bir dene!
- Essaye Porto Rico.
- Porto Riko'yu dene.
Tu devrais essayer.
Bence bir dene.
Maintenant essaie le coin supérieur gauche.
Şimdi, sol elinin üstündeki düğmeyi dene.
- Essaie plus fort.
- Daha fazla dene.
Essayez ça.
Şunu bir dene.
Essaie ça.
Şunu dene.
Essaie encore, ok?
Tekrar dene tamam mı?
Essaie encore.
Tamam, tekrar dene.
Tu devrais essayer encore plus.
Güzel. Daha çok dene.
Allez-y et essayez!
Gel de dene bakalım!
Essaie le mien.
Benimkini dene.
Essaye.
Dene.
Essayez.
Dene bakalım.
Essaie de lui aboyer dessus encore une fois.
Malafatıma havlamayı dene yeniden.
On verra. En tant qu'amie, je te donne une chance de t'expliquer.
Bir dene, arkadaşın olarak sana bunu açıklaman için bir şans veriyorum.
Éric, essaie Monica Lee.
- Monica Lee'yi dene Eric.
Terry, j'essaye de ne pas juger les gens, donc je ne sais pas.
Terry, insanlar yargılamamayı dene, bu yüzden haberim yok bir şeyden.
Essayez encore.
Bir daha dene.
Tentez le coup.
Dene.
Essaie pour voir.
Dene bakalım.
Essayez un autre.
Başka birini dene.
Essayez un autre.
- Başka birini dene.
- Je voudrais que tu viennes essayer.
Yanıma gel de, sen de bir dene. - Ben mi?
Ici, essaie ça.
Al, dene.
mange.
- Bir dene. - İşte böyle.
Essayes juste, ma chérie.
En azından dene, tatlım.
A vous de jouer.
Bir dene.
- Cooper, vous devriez avoir les accès.
Çalışmıyor olabilir, bir dene.
Un dernier passage vers le trou noir.
Kara delikte son bir kez şansını dene.
Ben, t'aurais dû essayer avec les nuggets, c'est un peu meilleur.
Nugetla beraber dene bir de, az da olsa daha iyi oluyor.
Pourquoi?
Dene.
Quel chaos.
İkinci çekmeceyi dene.
Essayez de rester calme. Écoutez ma voix.
Tamam, sakin kalmayı dene.
goûte.
Bir dene.
Chiche.
Sen bir dene.