Translate.vc / francés → turco / Dipple
Dipple traducir turco
44 traducción paralela
Dipplestrabe.
Dipple sokağı.
Qui est-ce?
- Kim? - Reese Dipple.
Reese Dipple. Il suis Bill Gates, Warren Buffett et Larry Ellison.
Bill Gates, Warren Buffett ve Larry Ellison'ın ardından geliyor.
Oui, tu n'as pas entendu parler de lui parce que ses conglomérats sont pas sexy du tout, comme gaz industriels, pâte à papier et papier.
Reese Dipple? Adını duymamışsındır. Çünkü iş alanı endüstriyel gazlar, posa ve kağıt üzerine yoğunlaşmış.
Nous avons passé deux heures à discuter de l'avortement.
Bay Dipple iki saat boyunca kürtaj üzerine tartıştık.
Oui, je dois juste voir Mr. Dipple à son laboratoire d'idée.
Evet, sadece Bay Dipple ve beyin takımıyla buluşmam gerekiyor.
Mais le grand militant conservateur Reese Dipple a accepté de financer l'appel du wedding planner.
Fakat şimdi ünlü muhafazakar aktivist Reese Dipple düğün organizatörünün temyizine para yatırmayı kabul etti.
Je suis le conseiller juridique de M. Dipple.
Ben Bay Dipple'in baş danışmanıyım.
M. Dipple m'a assuré que je n'aurais pas à plaider au tribunal.
Bay Dipple, mahkeme salonunda savunma yapmayacağımın garantisini verdi.
Mais M. Dipple veut utiliser ceci afin de rabattre les avancées dans le suicide médicalement assisté, non?
Ama Bay Dipple bunu doktor destekli intiharda geçmişteki ilerlemeleri alt etmek için kullanmak istiyor, öyle değil mi? Bunu destekleyemem.
M. Dipple vous paie grassement.
Bay Dipple sizi çok iyi telafi ediyor.
M. Dipple est très satisfait du travail effectué ces derniers mois.
Bay Dipple son birkaç aydır yaptığınız işlerden oldukça memnun.
Empêcher le suicide assisté est un problème. M. Dipple en est convaincu.
Doktor destekli intiharı engellemek Bay Dipple'in içinde hissettiği bir mesele.
- M. Dipple l'a souhaité.
Bay Dipple onu burada istemedi.
C'est Reese Dipple qui refuse que tu reviennes.
Şirkette olmamanın sebebi Reese Dipple.
Si tu fais pencher Peter sur cette loi, Dipple jettera des pétales de rose lorsque tu reviendras.
Bu tasarıda onu yönlendirirsen,... Dipple da sen asansöre adım atar atmaz gül yapraklarını yoluna serecektir.
Dipple doit vous payer grassement. Je vous ai fait une bonne offre.
Dipple size şaşırtıcı bir avukatlık ücreti ödüyor olmalı.
Carver et Dipple se moquent de vos clients. Ils veulent augmenter les fautes professionnelles.
Carver ve Dipple müvekkillerinizi umursamıyor bile.
Nous perderions les affaires de Reese Dipple.
Bunu yaparsak, Reese Dipple işini kaybederiz.
- Merci. - Mais en me disant - comment M. Dipple peut poursuivre.
- Bay Dipple'in nasıl dava açacağını bana söyle.
- De l'équipe de Dipple?
- Dipple'in ekibinden?
Voici l'homme de Dipple.
Dipple'in adamı senin.
M. Dipple est impressionné que vous vous occupiez de ça.
Bunu üzerinize almaya istekli olduğunuzda Bay Dipple'ı etkilediniz.
Alors je peux dire à M. Dipple que nous sommes prêts pour la cour?
O halde Bay Dipple'a, dava açmaya hazır olduğumuzu söyleyebilir miyim?
Brian s'est assuré qu'on n'avait pas regardé dans les fichiers de Dipple.
Dipple'in dosyalarında hiçbir şeye bakmadığımız konusunda Brian garanti verdi.
Canning représente la partie adversaire. Il nous veut.
Canning Dipple'in karşı tarafını temsil ediyor.
le seul moyen pour que ça marche c'est de se mettre sur le dossier Dipple maintenant. Comment savoir que tu es sérieux?
Evet ama bunu hemen yapmalı ve derhal işe dönmelisiniz, işe yaramasının tek yolu Dipple davasında ilerlememizdir.
Notre stratégie sur l'affaire Dipple est de prouver la violation de la technique de base. et de bloquer tous les nouveaux arguments à ce propos.
Dipple iddiasındaki stratejimiz çekirdek tekniğindeki ihlalleri kanıtlamak ve alışılmamış süreç savunmasını engellemek.
C'était Dipple.
Dipple davası yüzündendi.
Sa vengeance pour l'affaire Dipple.
- Dipple davası yüzünden bizden intikam alıyor.
Bien, Lucca, on a besoin de vous sur le dossier Dipple.
Lucca, seni Dipple davasının dosyalama kısmına veriyorum.
En fait, on préfèrerait vous avoir sur le dossier Dipple, si ça vous va.
Ama Dipple davasında çalışmanı istiyoruz senin için de uygunsa.
Diane m'a mise sur Dipple. Reste.
- Diane beni başka davaya aldı.
- C'est pour ça qu'elle est sur l'affaire Dipple? Non.
Onu bu yüzden mi Dipple davasına verdin?
Je l'ai mise sur l'affaire Dipple parce que nous avons besoin d'un associé sur l'affaire Dipple.
Hayır, onu Dipple davasına verdim çünkü Dipple davasında avukata ihtiyacımız var.
Oui. Une autre affaire Dipple.
- Evet, başka bir Dipple davası.
Un ballon d'essai envoyé par M. Dipple, un milliardaire réactionnaire qui pense - qu'on est là pour prendre... - Elle joue
Bu duruşma balonu, gerici milyarder Reese Dipple'ın onların silahlarını, Noellerini ve...
Comment avez-vous su pour Dipple?
Dipple davası olduğunu nerden bildin?
Non, c'est un cas précis de Reese Dipple essayant de faire la loi.
Hayır, bu belli ki Reese Dipple yeni bir kanun yaratmaya çalışıyor.
Dipple ne soutiendra pas notre client après ça, si?
Dipple bu olaydan sonra müvekkilimizden vazgeçmez, değil mi?
Le docteur a un bon objectif... et Dipple adore le 2d Amendement.
Doktor iyi nişan alıyor ve Reese Dipple ikinci anayasa ek maddesini seviyor.
Il s'agit toujours des fantasmes libertaires de M. Dipple...
Sayın yargıç, bu hala Bay Dipple'ın liberal fantezileriyle alakalı konu -
Maintenant, avec la menace de Dipple, j'en ai un.
- İşe yaramadı. - Çünkü elimde koz yoktu.
Les promesses en l'air, ça ne suffit pas.
Şimdi, Dipple'in yürüme tehdidiyle, bunu yaparım.