Translate.vc / francés → turco / Dish
Dish traducir turco
61 traducción paralela
Tu devrais t'occuper du bétail, Dish.
Bana kalırsa sığır gütmelisin.
Dish, t'as l'air aigri.
Dish, midemi ekşitecek bir şeyin var mı?
Tiens, voilà les 2 $ que tu voulais m'emprunter.
İşte sana borç olarak istediğin 2 dolar, Dish.
Pas la peine de partir, Dish.
Hayır, gece gitmene gerek yok Dish.
Si ça te dérange pas, Dish, je t'attends pas.
Eğer her şey senin için yolunda giderse, Dish bekleyemeyeceğim.
Que fait Dish Bogan sous le porche?
Dish Boggett verandanın önünde ne yapıyor?
Voici Dish Bogan, il vient de s'engager.
Bu Dish Boggett. O şimdi imzaladı.
Tu vas bien creuser pour payer ton petit-déjeuner, Dish? Je suppose, oui.
Kahvaltı parasını ödemek için..... birazcık yer kazmaya üşenmezsin değil mi, Dish?
De rien, Dish. Pas la peine de me remercier.
Benimle konuşmaya ihtiyacın yok.
Dish!
Dish?
Dish, je veux pas d'un homme qui peut pas bosser!
İşini yapamayan adamı istemem.
Si tu tombes, Dish, les Mexicains t'attraperont.
Düşmekten iyidir Veya Meksikalılar seni enselerler.
Dish est encore à moitié saoul, Newt a jamais versé le sang...
Dish hala yarı sarhoş. Newt, asla kan dökmedi.
Dish veut pas de serpent pour le dîner non plus.
Dish de yılan yemeği planlamıyor.
Deets et Dish, descendez le Vieux et le bétail devrait suivre.
Yaşlı köpek rahat. Sığırların bizi takip ettiğine inanıyorum.
Mais je crois pas qu'elle ait parlé de toi, Dish.
Geri çağırmama rağmen o, hiçbir şey yapmadı. Seni andık, Dish.
Dish s'occupera de toi.
Sen yük arabasında güvende olacaksın.
Dish, reste avec elle jour et nuit. Jour et nuit.
Dish, bütün gün ve gece onunla kal.
C'est moi, Dish.
Benim. Dish.
Regardez, c'est Dish.
Baksana. Orada Dish duruyor.
Merci Dish.
Teşekkürler, Dish.
Il est pas à vendre, Dish vient de vous le dire.
Üzgünüm bu at satılık değil. Dish onu zaten söyledin.
Newt l'a empêché de prendre le cheval de Dish.
Newt onların atı almasına izin vermedi.
- De rien, Dish.
Sorun yok Dish.
- "Disher".
-'Dish-er'.
Reprends un peu de baklavas
True dish How about a little more Baklava?
- Side dish.
Meze.
Votre nom, c'est Disher, ce qui veut dire plat, plateau... plat de côtes...
Adın, Disher. Dish ( tabak ), yani plate ( tabak ), Plato.
et encore plus de Deep-Dish Pizza.
En önemlisi, Deep-Dish Pizza.
C'est pas vrai. Voilà la raison de toutes ces leçons de piano avec la sorcière... Petrie à l'haleine de menthol.
Neden kabus kadınla, o bütün piyano derslerinin olduğu..... pastil nefesiyle, Petrie Dish
Je le découvre en rencontrant le maire de Dish.
Onun ne olduğunu öğrendim. Dish'in Belediye Başkanı'ndan bir telefon aldığımda.
On va éteindre la télé.
CALVIN TILLMAN DISH'İN BELEDİYE BAŞKANI Televizyonu biraz kapatmamız gerek.
Le village de Dish s'étend sur 3 km ² et compte 150 habitants.
Dish kasabası 5 kilometrekare. Yaklaşık 150 kişi yaşıyor.
En 2005, on a pris le nom de l'opérateur satellite Dish en échange de 10 ans de connexion gratuite.
2005'te kasaba Dish kablolu yayınını bedava alabilmek için adını Dish olarak değiştirdi. Kasabadaki herkes on yıl boyunca bedava Dish kablolu yayınını alabilecek.
Donc 3 milliards de m ³ traversent Dish chaque jour.
Yani Dish kasabasından her gün 280 milyon metreküp gaz geçiyor.
Maman, A-List Dish dit un truc sur la fête.
Bye. Tanrım, anne. Parti ile ilgili bir başlık var burda.
Dish, au Texas ou Lafayette, en Louisiane.
... Dish, Texas ya da Lafayette, Louisiana olabilir.
Ah. Deep Dish. J'adore.
Harika, bunu çok severim.
♪ That's some hot dish
* Ne sıkı dedikodu *
♪ Fondue for two! ♪ That's some hot dish!
* İki kişilik Fondü * * Biraz sıcak yemek!
- Une des filles a parlé.
Kiminle? - D.C. Dish'in editörüyle.
Rédacteur en chef du "Dish" de Washington. Il vient de me demander si je pouvais commenter les auditions que nous avons fait pour trouver une fausse femme, et je cite, "au frère gay du Sénateur Caldwell".
Benden Senatör Caldwell'in gey kardeşine sahte bir eş bulmak için yaptığımız seçmelere dair bir yorumda bulunmamı istedi.
Ça va détruire la carrière politique de Will.
Hemen D.C. Dish'e gidiyorum.
- Regardes autour de toi.
Times'da değiliz, Dish'teyiz.
C'est le'Dish', pas le'Times'. Je ne suis pas Bernstein, et mon reporter aussi sûre que l'on peut l'être n'est pas Woodward.
Ben Bernstein olmadığım gibi muhabirim de Woodward değil.
J'ai parlé au rédacteur, et il a dit que la fuite venait de quelqu'un de la famille.
Dish'in editörü haberin aile içinden sızdırıldığını söyledi.
Ça te remonterait le moral, Dish.
Kendini topla.
- Bonjour.
Günaydın. Günaydın, Dish.
- Bonjour Dish, prends du bacon.
Biraz jambon al.
Dish, occupe-toi des bêtes.
Dish, sürü sana emanet.
Je me rends au D.C. Dish à l'instant.
Haberi ilk kız sızdırdı eminim.