Translate.vc / francés → turco / Domine
Domine traducir turco
711 traducción paralela
Enfin! Domine-toi!
- Allah aşkına, kendine hakim olun.
On domine le taureau ou il vous domine.
Demek istediğim bu. Ya sen boğayı yenersin ya da o seni yener.
Il nous domine comme un énorme monstre.
"Bu gemi aynen büyük bir canavarı andırıyor."
Il donne ses ordres meurtriers du château Hradzin, qui domine Prague, capitale de la Tchécoslovaquie, malheureuse mais invaincue.
Mutsuzluğun başkenti fakat yenilmeyen Çekoslavakya.
les esprits du Ciel et de la Terre se réunissent en nous. Ils ont construit le mont Fuji, qui domine pour l'éternité... Ils ont apporté de l'eau, afin de circuler entre les îles.
Ülkeyi adalet sarsın her yanda yerini alsın nehirler akar, ülkeyi sular...
Tu es l'air que je respire, tu es le ciel qui me domine, le sol qui me soutient.
Sensin sanki etrafımı sarmış hava ; başımın üstündeki sema, ayaklarımın altındaki toprak.
"le ciel qui me domine, la terre " sous mes pas.
başımın üstündeki sema, ayaklarımın altındaki toprak.
" le ciel qui me domine, la terre sous mes pas.
başımın üstündeki sema, ayaklarımın altındaki toprak.
Elle domine la route de Bardia et la voie de ravitaillement du port.
Bardia yoluna hakim ve bizim limana olan ikmal hattımız üzerinde.
Domine-toi, Cassius.
Cassius, kendine gel. Neye içerlediysen soğukkanlılıkla söyle.
Elle domine fièrement
# Tepeden bakıyor gururla. #
"À une altitude de 251 mètres " domine le mont Kompira rendu célèbre par son sanctuaire.
Yolun yarısında, deniz seviyesinden 251 metre yükseklikte Kompira'nın sevgilisi için yaptırdığı asıl türbe bulunmaktadır.
Mais j'ai pensé que l'Homme avait dominé le monde du soleil alors je dominerais mon monde.
Nasıl ki insanoğlu dünyaya hükmediyor ben de kendi dünyama hükmedebilirim, diye kendimi inandırdım.
- Oui. C'est comme ça que je les domine.
Onlara böyle hükmediyorum.
Ici, la vulgarité domine.
Çünkü standartları düşük.
Il sait que le possesseur de la bombe domine le monde.
Güç düşkünü. Bombaya sahip olanın dünyayı parmağında oynatacağını biliyor.
La femme américaine domine l'homme.
Amerika'li kadinin ortak hiçbir yönü yoktur. Amerika'li kadin erkege hakimdir.
La femme française ne le domine pas encore.
Fransiz kadini bunu henüz yapamiyor.
Maintenant, c'est l'autre moitié qui domine. Pour toujours, sans doute.
Şimdi kontrol öteki yarıya geçti, muhtemelen sonsuza dek.
Là est la puissance qui domine le monde connu comme un colosse.
Bilinen dünyanın sırtına binmiş güç işte orada.
Dans toutes les relations humaines, il y a celui qui domine et celui qui subit.
İnsanlar arasındaki her türlü ilişkide birisi egemen diğeri boyun eğendir.
Domine-toi, tiens-toi peinard, comme ça tu mourras dans ton plumard
Ağır ol ve babalık, yaşa ve kendi yatağında öl
Peut-être que tout le monde l'a. Et moi, je la domine pour toi, et je ne suis pas sûr que tu la domines pour moi.
Ama ben onu senin için bastırıyorum.
Mardonios, que je domine le monde.
Mardonius, bütün dünyayı ele geçirmemi.
Si tant d'honnêtes gens s'égarent, si le mal domine ce bas monde qui a soif de foi et d'espoir, c'est de ta faute!
Neden? Çünkü bu dünyada bu kadar çok kötü varsa, insanlar yoldan çıkıyorsa, iyiliğe ve saflığa bu kadar çok ihtiyaç varsa hepsi senin suçun!
formes subtiles de cancer armes de la lutte des classes, Voile de terreur qui domine le monde roses rongeuses de la guerre
kanserin hafif şekilleri sınıf mücadelesinin silahları dünyaya hükmeden terör yaşmağı savaşın paslanmış gülleri
Je vole vers l'Occident et mon vol absorbe dans mon coeur généreux le mal qui domine le monde,
batıya uçuyorum ve cömert kalbimde uçuşum dünyaya hükmeden kötülüğüne sahip oluyor.
Que l'on domine ce monde
Orası süpürgenin dünyası
Toutes les institutions où l'homme domine.
Tüm erkek egemen çevreler.
- Domine benedictu. - Padre!
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına.
Lequel domine la course?
Liderleri kim?
Grâce à votre vivacité nordique, les Vikings ont dominé l'Europe.
Kuzeyin tüm has nitelikleri burada. Viking ruhu Avrupa'yı etkisine aldı.
Les dinosaures ont dominé le monde pendant 200 millions d'années.
Dinozorlar 200 milyon yıl boyunca yaradılışın efendileri oldular.
Je refuse qu'on interroge un homme dominé par la douleur et la colère.
İtiraz ediyorum. Üzüntü ve korkudan aklı başında değil.
Il n'aime pas être dominé.
Belki gergin ve hassas ama baskından nefret eder.
Dominé!
Baskıymış!
J'ai toujours été dominé par des femmes.
Hayatım boyunca kadınların esiri oldum.
Je me suis dominé plusieurs fois.
Defalarca içimde bunun savaşını verdim.
Il est dominé par une armée de dieux diaboliques.
Şeytani tanrılar insanı ele geçirmiştir.
Domine-toi!
Harry, kendine hakim olmak zorundasın.
" Dominé par son père, il agit comme un animal en cage.
" Babasının hükmü altında, bir kafes hayvanı gibi davranıyordu.
Si mes renseignements sont exacts, ce criminel, ce voleur, je ne me souviens plus de son nom, a été dominé par la même force.
Bana anlatılanlar eğer doğruysa... şu suçlu, banka hırsızı, ki adını hatırlayamıyorum şu anda... o da aynı gücün etkisinde kalarak teslim olmuş...
Les jambes écartées, il domine ce monde étriqué tel un colosse.
Ne sandın ya dostum?
A mes yeux, tu l'as toujours dominé.
Sen zaten benim için hep iki metre uzundun.
En d'autres termes, il n'était pas dominé par une impulsion irrésistible.
Bir başka deyişle, dayanılmaz itkinin pençesinde değildi.
T'as dominé du début à la fin.
Bu sefer çok iyi dövüştün, bebeğim.
Le secteur Est, dominé par les communistes... était en ruines, mais les gens vaquaient à leurs occupations, les parades.
Komünist yönetimi altındaki doğu bölümü hâlâ yıkıntı hâlindeydi. Ama insanlar günlük işlerine bakıyorlardı. Resmi geçit yapıyorlardı.
Dominé!
Alt etti mi?
Dominé...
Alt etmiş...
Edgar s'est senti obligé de devenir encore plus riche. Puis, dominé par son ego, il s'est laissé emporter.
Edgar, doğal olarak daha fazla tüy edinmek istedi ve bu ego sürüklemesiyle de sonunda kendi tüylerinde boğuldu.
Il domine des milliers d'êtres, perçoit des impôts, exige un tribut.
Firari mahkumlar ve serserilerden kurduğu ordusuyla general binlerce insana baskı yapıp vergi topluyor, haraç alıyor.